Erzurum gerçekten ilginç bir düşünme yapısına sahip. İşin ucundan tutmadan, işe koşulmadan tutum takınabilir. İyi bir yönlendirme yapılırsa oraya doğru yürümeyi de ihmal etmiyor. Güncel konu Atatürk Üniversitesi’nin yeni Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nun Erzurumlu olup olmadığıyla ilgili. Kimse Hacımüftüoğlu’nun neyi yapar, ne yapmazını tartışmıyor. Erzurum’a katkı verip veremeyeceğini konuşmuyor. Erzurumlu rektörlerin üniversiteye ve şehre ne verdiğini hiç konuşmamıştır.
Küçük olsun bizim olsun havasını kırıp, büyük olsun içinde hepimiz olalım ruhuna ulaşamıyoruz. Kahve, kıraathane sohbetlerinde konuşuluyor. Neden Trabzonlu, Erzurumlu yok muydu? Birazda siyasi çıkarların ardına sığınılarak ateşlenen sosyal medyada “ithal rektörü”, Erzurumlu değil” söylemi gırla gidiyor.
Bir hatıra aktarıp meseleyi anlaşılır kılalım. Yıllar önceydi, Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde akademisyendi Yusuf Tepeli, Antalya Serikli’ydi. Üniversiteyi Erzurum’da okumuş, akademisyen olmuş. Çocukları Erzurum’da dünyaya gelmiş. 1999 seçimleri öncesiydi, Aşkaleliler Derneği’ne uğradık. Üniversitede memur olan Ferit ağabey ve birkaç kişi daha masa etrafında seçimleri değerlendiriyoruz. Yusuf Tepeli, MHP ile ilgili değerlendirme yaptı. Ferit ağabeyin ağzından, “Sen bu işlere karışamazsın Yusuf, bu Erzurumlunun işi” deyi verdi.
Yunuf, sakin ama özgün bir Yörük’tü.
Öyle bir patladı ki ben dahi şaşırdım.
-“Nasıl Erzurumlu değilim, 30 yıldır bu şehirde yaşıyorum. Çocuklarım Erzurum nüfusuna kayıtlılar. Her konuda bana koşarsınız, ama siyasi mülahaza yapınca Erzurumlu olmadığımı mı hatırladınız” dedi.
Yusuf çok haklıydı. Ferit ağabey şaşkındı, ama kırdığı potu toparlayamadı.
O gün anladım ki, Erzurumlu olmak bu şehirde doğmaktan ötedir.
Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nu tanımadım. Ama gazeteciliğe başladığım Milliyet’te çalışırken kıymetli babası Nasrullah hocayla tanışmıştım. Gazetecilikteki idolüm Ordulu Şakir abiyle gitmiştik. İçeriğini hatırlamasam da haber yapmıştık. Meseleyi doğru değerlendirelim, Ahmet hoca Erzurumludur. Erzurum’a büyük hizmetler vereceğine inanıyorum.
Atatürk Üniversitesi kimin eseri!
Atatürk Üniversitesi’nin kuruluşuyla ilgili bazı şeyler eksik ve yanlış aktarılıyor. Atatürk’ün mirası iddiası eksiktir ve tam öyle değildir. Üniversite Adnan Menderes’in Demokrat Partisi tarafından kurulmuştur. Erzurum’un seçiminde DP Milli Eğitim Bakanı Rıfkı Salim Burçak’ın katkısı büyüktür.
Atatürk’ün üniversite ilgili 1 Kasım 1937 tarihli meclis konuşması; “(…) Bunun için ülkeyi şimdilik üç büyük kültür bölgesine ayırarak, batı bölgesi için İstanbul Üniversitesinde başlanmış olan reform programının daha köklü bir biçimde uygulanmasıyla Cumhuriyete gerçekten modern bir üniversite kazandırmak, merkez bölgesi için, Ankara Üniversitesini az zamanda kurmak gerekir. Doğu bölgesi için Van gölü sahillerinin en güzel bir yerinde, her aşamadaki okulları ve bunlara ek olarak üniversitesiyle modern bir kültür şehri yaratmak yolunda şimdiden harekete geçilmelidir.” (Alkışlar)
Bu yararlı girişimin, doğu illerimiz gençliğine vereceği verimlilik Cumhuriyet hükümeti için en mutlu bir eser olarak kalacaktır.(Alkışlar)
Önerdiğim bu yeni girişimlerin, eğitmen ve öğretmen ihtiyacını artıracağı şüphesizdir. Fakat bu yön hiçbir zaman işe başlama cesaretini kırmamalıdır. Bakanlığın geçen yıl içinde bu yönde yaptığı deneyler, çok ümit verici niteliktedir.”
Fırat üniversitesi rektörü de Erzurumlu...
Kısır tartısma yerine bu rektör ne yapabilir ? Üniversite şehir ilişkisi nasıl kurulur.
Ahmet hocaya hayırlı olsun için gidenler merdivenlerde şu muhabbeti yapıyorlar. Ziyaret kısa olmalı. Bir grup malum mikrobun biri gitti taziye ziyareti, bir diğer grup ise iyi bir rektör atandı ve harika bir ekip oluşuyor diye bayram kutlaması yapıyor. Eski rektör ve ekibindeki kifayetsizler bu saatten sonra sokağa çıkamazlar.
ARKADAŞLAR YORUMLARINIZI OKUYORUMDA SANKİ ERZURUMDA AK PARTİ MİLLETVEKİLLERİ YOK.ATAMAYIDA SAYIN CUMHURBAŞKANI YAPMIŞTIR...CUMHURBAŞKANIMIZIN KARARINI ELEŞTİRMEK DE SUÇTUR..REİS KİMİ YOLLAMISSSA EYVALLAH DİYECEKSİNİZ...BU ERZURUMLU OLMUŞ TRABZONLU OLMUŞ KAYSERİLİ OLMUŞ..NERELİ İSE NERELİ NETİCEDE REİS YOLLAMIŞ...
niye sen koyun musun sorgulamıyorsun
Evet bu şehirde büyümüş oturmuş yerleşmiş şehirde ona her istedigini vermiş.Biz burda nereli ne verebilir katkısı ne olur onu tartişmıyoruz.Acaba trabzona erzurumlu atansa Trabzon lobisi izin verırmi onu anlamaya çalışıyoruz.
Erzurum'un iki üniversitesi var ikisinin de rektörü Trabzonlu, Trabzon da da iki üniversite var eğer bu iki üniversitenin rektörü Erzurumlu olsaydı Trabzon'da şimdi yer yerinden oynuyordu.... Mesele Rektörlerin Trabzonlu olması değil, mesele Trabzonluların olaylara bakışı...
Erzurum'un iki üniversitesi var ikisi de Trabzonlu, Trabzon da iki üniversite var eğer ikisi de Erzurumlu olsaydı Trabzon'da şimdi yer yerinden oynuyordu.... Mesele Rektörlerin Trabzonlu olması değil, mesele Trabzonluların olaylara bakışı...
Gelene yağ kesmeye başladınız. En başta da basın sektörü. Öyleki yeni rektörün odasına gittiklerinde kuru yemişin pastanın hasını ikram etsin diye bir övgü ve methiye yarışı başladı. Daha hiç bir iş yapmadan rektörü Erzurum kurtarıcısı olarak yansıtmaya dalkavukluğa başladılar.
Memleket sevgisi hem şahısların hem de ülkelerin varlığı açısından önemlidir. Ancak sağlıklı olan yaklaşım, zaruret oluşturan durumlarda memleketten ayrı düşüldüğünde gidilen yeni yeri de benimseyip sevmeye hazır olmaktır. Memleketin rolü ve konumu burada anne-baba gibidir. Çocuklarıyla gönül bağı bir ömür devam eder, ancak sağlıklı olan bu bağ onların hayata atılmasının önüne geçmemelidir. Bu sevgi ve gönül bağıyla, köklerinden güç alarak sağlam adımlarla ilerleyip, arşın üzerindeki her yeri memleket bilebilmektir aslolan. Kişilerin kimliğinin bir parçasıdır “memleket”. Memleketle, memleketliyle olan bağımız aidiyet geliştirmemizi sağlayıp sosyal kimliğimizin, benliğimizin bir parçası hâline gelir ( Alıntıdır, B.Uysal)