Türkiye üzerine planlar Sykes-Picot ile sınırlı değil. Sevr en kapsamlı plan, yani anlaşmaydı. Bu antlaşmaya imza atan isimlerin tamamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Cumhuriyet’in kuruluşunun ardından sürüldü, vatandaşlıktan çıkarıldı. Bilmem bir anlamı var mıdır?
Sevr’i kısaca hatırlatalım;
“10 Ağustos 1920'de, 1.Dünya Savaşı'nın mağluplarından Osmanlı İmparatorluğu'yla, savaşın galipleri arasında imzalanan antlaşma. Sadrazam Damat Ferit Paşa, Mehmed Hadi Paşa, Rıza Tevfik Bey ve Reşat Halis Bey imza atmışlardır.
NYT’de yayınlanan yazıda, “Sykes-Picot Anlaşması’na atıfta bulunup ABD eski başkanlarından Woodrow Wilson’un 1919’da Anadolu’ya yolladığı heyetin tavsiyeleri doğrultusunda hazırlanan haritadan bahsediliyor.
O haritada İzmir, Türkiye sınırları içinde yarı otonom bir bölge.
Trakya bölgesi “Uluslararası Bizans Devleti.”
Güneydoğu Anadolu Suriye’ye bağlanıyor ve Mezopotamya’ya katılıyor!
Doğu Anadolu ve Karadeniz’in bir kısmı Ermenistan’a veriliyor.
FETÖ’cü darbe başarılı olsaydı Sykes-Picot Anlaşması’nın yıl dönümünde yayımladıkları o yazıda işaret ettikleri gibi Wilson haritasını yeniden çizeceklerdi. Başaramadılar. Millet 100 yıl önce yırtıp attığı o haritayı tozlu raflardan indirmelerine izin vermedi.
Şimdi heyecanla 14 Mayıs’ı bekliyorlar. Washington Post’ta “2023’te dünyanın en önemli seçimi Türkiye’de olacak” diye boşuna yazmadılar.
Başka ne dediler o yazıda? “Türkiye’deki seçim Washington, Moskova, Avrupa, Ortadoğu ve Asya’da jeopolitik ve ekonomik hesapları şekillendirecek.”
Daha nasıl anlatsınlar dertlerinin ne olduğunu? Bu seçim Türkiye’nin adayıyla bu devlete son vererek 100 yıllık hesabı kapatmak isteyen küresel akıl arasında geçecek.” Diyor ve “Gerisi boş laf.” İle bitiriyordu. (Zafer Şahin/Milliyet Gazetesi/28 Mart)
Biliyorum, birçok insan adeta beyin yıkama fırtınası nedeniyle bazı şeyleri atlıyor. Fakat almamak gerekiyor.
ABD Başkanı Biden’in Türkiye’de sivil darbe isteğinin “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” olduğuna inanıyorsanız, yanıldığınızın birçok örneği yakın coğrafyada yaşandı. Irak’a da demokrasi getirdiler. 1.5 milyon insanın hayatına mal olduğunu, kadın, erkek demeden tecavüze uğradığını ve hatta bugün hala 40 parçaya bölünmüş olduğunu da unutmayalım.
Seçimler birey içinde, toplum içinde önemli sonuçlar doğurur.
14 Mayıs’ta böyle bir tercih tarihi!
Neyi seçtiğimizi, neyi feda ettiğimizi hesap etmek zorundayız!
Yerel yönetim özerkliği ile Sevr arasında bir paralellik olduğunu hatırlayın yeter.