Sevgili Pusula okurları, sizlere sürdüğünüzden tümüyle farklı bir yaşam tarzı önerme cür’etinden özenle sakınarak ve söyleyeceklerimin ekonomik faturasının da gayet farkında olarak sohbet ettiğimizi varsayıyorum. Bu bağlamda da eğitimini aldığım, naçizane ana hatlarını bildiğim bir konuda söyleşiyoruz. İlk yazılarıma yönelik yorum veya eleştiri yazan, beni daha doğru iletişime sevk eden değerli Pusula okurlarına çok teşekkür ediyorum.
Bugün sizlerle yine önemli olduğunu, yöremizdeki en yaygın sağlık sorunlarından biri olduğunu düşündüğüm ve her geçen yıl rakamlarının daha da tırmandığını bildiğimiz bir başka konuyu ele alacağız:
Diyabet...
Halk arasında yaygın adlandırılmasıyla da ‘Şeker Hastalığı’...
Bu hastalığın iki versiyonunun olduğunu söylersek yanlış olmaz: Tip 1 ve Tip 2 Diyabet...
Peki ikisinin farkı ne ve beslenme söz konusu olduğunda bu ikisi arasındaki ayrım nasıl somutlaşıyor?
Bir bakalım:
Tip 2 diyabet, doğuştan meydana gelen tip 1 diyabetten farklı olarak beslenme ve yaşam tarzı yanlışları yüzünden ortaya çıkar ve günümüzün en yaygın kronik hastalıklarından biridir. Bardağın dolu tarafında ise şu gerçek var: Öncelikle yanlış beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıklarını düzelterek Tip 2 Diyabet hastalığını tedavi etmek mümkün.
Tam burada işte duraksadığınızı ve ‘Acaba bende var mı? Varsa hangisi var?’ dediğinizi duyabiliyorum.
Öyleyse bir bakalım; tip 2 diyabetin işaretleri nelermiş?
- Hep halsiz ve bitkin hissediyorsunuz
- Sık sık tatlı krizleri yaşayıp, çok sık acıkıyorsunuz
- Özellikle bel ve göbek çevresinde toplanan kilo probleminiz var
- Vücudunuz kilo vermemek için direniyor
- Çok susuyorsunuz, çok su içiyorsunuz ve çok sık idrara çıkıyorsunuz
Bu durumlar gözleniyorsa ne yapmalı?
Yağsız olmaz! Unutmayın, sağlıklı yağlar tok tutar, kan şekerinizi dengeler. Kan şekeriniz dengeli ise tok hissedersiniz ve şekere, böreğe, çöreğe daha az yönelirsiniz.
Proteinler, diyabet hastaları için olmazsa olmazlardan. Hem kan şekerini dengelemeye yardımcı olurlar hem de uzun süre tok tutarlar. Tavuk, balık, yumurta gibi kaliteli protein kaynakları günlük diyetin bir parçası olmalıdır.
Bitkisel güçlerden destek alın. Sebzelerdeki lifin diyabet yönetiminde önemli bir rolü vardır. Lif, sindirimi yavaşlatarak kan şekerinin daha dengeli bir şekilde yükselmesini sağlar. Aynı zamanda tarçın, çörekotu yağı, çemen tohumu ekstresi ve zeytin yaprağı özü de diyabette etkileri kanıtlanmış bitkisel mucizelerdir.
Son olarak, yeterli su tüketimi ve egersiz, diyabet yönetiminde büyük önem taşır. Su, vücuttaki fazla şekerin atılmasına yardımcı olurken, egzersiz ise insülin duyarlılığını artırır.
Unutmayın, diyabet bir yaşam tarzı değişikliği gerektirir! Ancak bu değişiklikler, sağlıklı bir yaşamın anahtarıdır ve doğru adımlar atıldığında hayat kalitesini önemli ölçüde artırır.
Ve...
Lütfen unutmayın sevgili okurlar:
Sağlık her şeyin başında! Diyetisyenininiz Beyza Akay da size destek için Pusula’da.