Prof. Öğün, ciddi bir uyarı ile değerlendirmelerini sürdürüyor. Bir tehlikenin de birilerinin ‘kendilerine göre buradan bir siyasi zafer elde etmek isteyebileceğine” işaret eden Öğün, benzer hesapların yakın tarihte yaşandığını ve büyük hezimete dönüştüğünü hatırlatıyor.
Prof. Öğün; “Saik yalnızca bu olmayabilir, başka saiklerde var. Bakın kendilerine göre burdan bir siyasi zafer elde etmek isteyebilirler.
Bakın, Bülent Ecevit 1974 Kıbrıs hareketinden sonra bunu yaptı, bunu seçim başarısına tahvil etmek istedi. Ve siyasi hayatını orada bence bitirdi. Çünkü Bu fırsatçılık olarak değerlendirildi. Bunu herkes gördü. Fırsatçılara fırsat vermeyin.
Benim ilk gördüğüm bunu ilk alanlar bu adamlar, (DEM) hadi bakalım Kürtler bir ileri gittiler, şimdi top Ankara’da. Böyle bir şey yok. Bir terör örgütü ile bir devlet böyle pazarlık yapamaz. Türkler bir adım atarsa, Kürtler on adım atıyor. Yapmayın. Bunlar çok kötü şeyler. Onun için bu süreci zehirlemek isteyenler çıkabilir. Bunu fırsatçılığa kapatmak lazım.
Bakın Trump’a gülüyoruz, kızıyoruz, yaptıklarından ürküyoruz. Trump’ın hakkaten çok naif bir tarafı var. Trump’ı anlamaya da gayret etmek lazım. Şimdi Trump arkasındaki güç iki sütün üzerine oturuyor. Bunlardan biri teknoloji devleri, iki enerji. Ama bunun yanına silahı koyamıyorsunuz. Çünkü silaha dönük kaynakların yoğunlaşmasını ve masrafların artmasını gayri iktisadi görüyor. Türkiye’ye böyle sıcak şeyler göndermesi, karakaşımıza kara gözümüze göre değil. Bir enerji alanındaki akışı; kafasında bütün yollar Türkiye’ye çıkıyor. Eskiden bütün yollar Roma’ya çıkıyordu, enerji açısından bakarsanız bütün yollar Türkiye’ye çıkıyor.
Ve çok derinden gizli gizli, ABD ve İngiltere savaşı izliyoruz.”
Terör baronlarının çıkarları bozuldu!
PKK’nın bütün kolları ile fesih kararı alması tamam, ancak 50 yıldır her küresel güçle işbirliği yapan, Avrupa’nın göbeğinde yapılar oluşturan bölücü örgütün dağılması kolay olmayacak gibi görünüyor. KCK ve benzer isimlerle yapılanan terör örgütünün gelir kaynaklarının başında da uyuşturucu, insan kaçakçılığı, kara para geliyor.
Avni Özgürel’in ifadelerine göre Avrupa’daki bu yapının üstünde oturanların eline her gün milyar dolarlar geliyor. Terörün bitmesi, bu paraların gelmemesi anlamına da geliyor. PKK’nın Suriye kolu PYD’nin başındaki sözde lider Abdi Şahin’in ve ailesinin de uyuşturucu kaçakçılığından ciddi para kazandıkları biliniyor. BM raporları da bunu doğruluyor. Yani terörün de bir ekonomisi var, kara işler var. Bilmem ne kurtuluş ordusu diyorsunuz, bakıyorsunuz uyuşturucu çıkıyor. Bütün silahlarını toplasanız bile netice itibariyle, bu işin bittiği neticesine varamazsınız. Bu çok katmanlı bir yapı.
Dolayısıyla sürecin dikensiz olmadığını görmek, sabırla ve ciddiyetle takip gerekiyor.
Türk Devlet aygıtının ilgili birimlerinin bu işi ciddiyetle yürüttüklerini hissedebiliyoruz. Terör çevrelerinden gelen cıyaklamaların, kendilerine yeni sahip arama çabalarının altında yatan aynı zamanda milyar dolarlardır.
PKK Türk Milletinden özür dilemelidir!
Türkiye’de çok az işaret edilen başka bir nokta ise kanlı terör örgütünün Türkiye’den ve Türk milletinden özür dilememiş olduğudur. 50 yıldır kan döken, bebekleri, kadınları, masumları öldüren, asker ve polislerimizi şehit eden terör örgütünün fesih bildirisinde bir özür ifadesinin bulunmaması dikkat çekiyor.
Evet, PKK kendini fesh ederken bugüne kadar döktükleri kanlar için, Türk milletini verdikleri maddi ve manevi zarar için özür dilemesi gerekir. Türk milletinin ve devletinin bu noktayı unutmadığını hatırlatmak gerekiyor.
Yazı dizimize burada nokta koyarken, katledilen çocuk, kadın ve sivillerimize, Şehit Asker ve Polislerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize sıhhat temenni ediyorum. Ve bir daha şehit yakınlarımıza baş sağlığı ve sabır niyaz ediyorum.