Erzurum’da bir okul, çocukların kalemle buluşacağı bir yolculuğu bilinçli olarak başlattı. Yazmanın bir ifade biçimi, bir özgürlük alanı, bir inşa gücü olduğuna inanan eğitimciler, bu topraklarda kelimelerle büyüyen bir neslin ilk adımını attılar. Çocuklar yazmaya başladı. Sayfalarca hayal, satırlara sığmayan cesaret ve kocaman bir heyecanla. İşte o kıvılcım bugün bir şehirden taşarak ülke genelinde bir örneğe dönüştü. Bu hikâyenin ilk satırı, Özel Güneş Koleji'nde yazıldı.
Son altı yılda bu okulda 500 çocuk yazar, yazdıklarıyla yayın dünyasına adım attı. Kimi öykü yazdı, kimi şiirle kendini ifade etti, kimi denemelerle hayata dokundu. Hepsi de birer cümleyle başladı. Ama o cümleler zamanla kitaplara, söyleşilere, imza günlerine dönüştü. Bu kıymetli yürüyüşün arkasında, yazarlık eğitmeni Taner Özdemir ve eğitimci Kemal Tuncun gibi isimlerin inancı vardı. Onlar yalnızca çocuklara yazmayı öğretmekle kalmadılar; onların birer yazar olarak görünmesini, ciddiye alınmasını ve desteklenmesini sağladılar. Yazılarını bastılar, kitaplarını yayımladılar, hayallerine alan açtılar.
Böylece “Çocuk Yazarlar Projesi”, sadece bir okulun sınırlarında kalmadı. Erzurum’da başlayan bu kültürel hareket; zamanla farklı ilçelere, okullara, öğretmen gruplarına yayıldı. Çocukların kalemleri, şehirden şehre uzandı. Her yeni yazıyla birlikte, “Bu da olabilir” diyen bir başka öğretmen, bir başka veli, bir başka çocuk yazar daha ortaya çıktı. Bu proje yalnızca çocuklara değil; aynı zamanda eğitim sistemimize, toplumsal algılarımıza, kültürel üretime dair yeni bir umut sundu.
Şimdi ise bu hikâye yepyeni bir evreye giriyor: 2025-2026 eğitim-öğretim yılında hayata geçirilmesi planlanan Erzurum Çocuk Yazarlar Kongresi, bu büyük yolculuğun adeta bayrak töreni olacak. Şehir genelinden yüzlerce çocuk yazar bir araya gelecek; yazılarını paylaşacak, yazarlarla buluşacak, kelimelerin gücünü bir kez daha keşfedecek. Bu kongre bir şenlik değil, bir vefa borcu. Yazıya inanan çocuklara, onlara inanan öğretmenlere ve sessizce büyüyen satırlara bir selam.
Eğer çocuğunuz hayal kuruyorsa, kelimelere uzanıyorsa, yazmaya heves ediyorsa… onu durdurmayın. O satırlar bazen bir iç döküş, bazen bir direniş, bazen de bir umut cümlesi olabilir. Yazmak; çocuklar için sessizce bağırabilmenin en zarif yoludur. Bu yüzden Erzurum Çocuk Yazarlar Kongresi’ne tüm okulları, öğretmenleri ve velileri davet ediyoruz. Gelin, şehrin çocuklarını sadece dinlemeyelim; onları yazdıklarıyla duyalım. Onlara kürsü verelim, imza masası kuralım, seslerini çoğaltalım.
Erzurum, sadece tarihiyle değil; çocuklarının kelimeleriyle de büyüyor artık. Ve bu büyümenin şahidi olmak, hepimiz için bir ayrıcalık. Çünkü bazen bir çocuk, bir şehir kadar büyük yazabilir.