Türk Milletinin ömrü bir bebeğin annesinin kendisini emzirmesini ağlayarak, çaresizce ve hiçbir şey yapamadan beklediği gibi;
Çocukken; büyüdüğü, büyüyünce de çok para kazanıp refah, huzur ve keyif içinde yaşayacağı günlerin gelmesini beklemekle,
Gençken; gerçeklerle yavaş yavaş tanıştığı için bir üniversite kazanıp, mezun olunca, mesleğini icra edip hayatını kurtaracağı günleri beklemekle,
Orta yaşlarda; artık ülkesinin böyle gelmiş, böyle gideceğinin ve kendisinden de pek bir şey olamayacağının idrakine vardığından ülkesine ve kendisine dair mucize beklemekle,
İleri yaşlarda; ülkesine ve kendisine dair umudunu iyice yitirdiği için kendisi gibi aciz kullardan, Allah’a şirk koşma pahasına, ülkesini, dünyasını, ahiretini kurtaracak kerameti ve kahramanlığı beklemekle,
Yaşlılığında; geçmişte olduğu gibi, gelecekte de değişen bir şey olmayacağını gördüğü için bari hastane köşelerine, yataklara düşmeden, kimseye muhtaç olmadan öleyim diye dua etmekle ve ölümü beklemekle geçer.
Türk Milletinin ömrü; başını kaldıramadan, neler oluyor, neden böyle oluyor diye sorgulayamadan, birilerinin belirlediği gündeme göre değişen düşmanların, dış güçlerin, hainlerin ülkesine, milletine yapacağı kötülükleri beklemekle, ülkesinin başına bir iş gelmesin, ülkesi daha kötüye gitmesin diye toplu dua ve beddua etmekle, halinin daha kötü olmadığı için Allah’a şükretmekle geçer.
Türk Milleti; kendisine dayatılan korkularla, şüphelerle, mutluluk, refah yüzü görmeden, huzurlu ve müreffeh bir ülkede yaşamak nasip olmadan, dünyasını da, ahiretini de, ülkesini de, milletini de kurtaramadan, sıkıntılar içinde, yarın daha iyi olacak sanrılarıyla ölür gider.
Bilmez ki; Allah’ın her kulu eşittir, Allah’ın her kulu değerlidir, Allah huzurunda ve İslâm’a göre insanlar makam, mevki, para, güçle değer ve önem kazanmaz.
Bilmez ki; Allah her kulunun refahını, mutluluğunu, özgürlüğünü ister. Allah hiç kimseyi sıkıntı yaşasın, başkalarının altında ezilsin, birilerin keyfi, rahatı için acı, sıkıntı, yokluk, açlık çeksin ve bu duruma sabretsin, şükretsin diye göndermemiştir.
Bilmez ki; kendisine gereken güç, iman, cesaret, kabiliyet damarlarında dolaşan asil kanda mevcuttur ve bilmez ki kullara bel bağlamaz, kullardan yardım beklemez ve sadece Allah’a el açarsa Allah kulunu asla yalnız bırakmaz.
Bizler Allah'a olan güvenimizi yitirdiğimiz, kullara iman ettiğimiz, sahip olduğumuz hasletleri unutup bizlerden farkı olmayan aciz kullara sığındığımız ve onları kurtarıcı gibi görüp kahramanlaştırdığımız sürece de bu gidişat değişmeyecek;
Evvelsi gün dedelerimiz, dün babalarımız ne yaşadılarsa, bugün bizler ne yaşıyorsak, yarın evlatlarımız, öbür gün torunlarımız da ülkemiz daha iyi olacak sanrılarıyla, birilerinin hırslarının, menfaatlerinin, kinlerinin oyuncağı olarak, onlar daha iyi yaşasın diye, onların yoluna, beklentilerine kurban olur gidecekler.
Bizler kendimizin, gücümüzün, cesaretimizin, kabiliyetimizin, inancımızın, bizi değerli kılan hasletlerin farkına vardığımız, Allah’tan başkasına muhtaç olmadığımızı, vatanını, milletini, ailesini seven ve işini doğru yapan her insanın kahraman ve kurtarıcı olduğunu anladığımız an ülkemiz düze çıkacak ve bizler bu cendereden kurtulacağız.
Hal böyle olunca da; siyaset, hamaset, dedikodu, iftira, düşmanlık yerine iş üreteceğiz, bilim üreteceğiz, sevgi dolu, saygı dolu, müreffeh, mutlu bir ülkede hiç kimseden, hiçbir şeyden korkmadan barış içinde, özgürce ve huzurla yaşayacağız, yaşatacağız.
AHMET BERHAN YILMAZ
Bu milletin ömrü uyumakla, beklemekle, susmakla, aldatılmakla geçiyor.
Hocam Allah razı olsun çok haklısınız
Hocam Türk Milleti en üstten, en alta siyaset, hamaset, dedikodu, iftira, düşmanlık üreterek kendini güçlü kılmaya çalışıyor. Siyaset ilkokullara kadar inmiş, siyasetçilerin istediği de bu zaten. Ne din, ne ahlak, ne merhamet varsa yoksa siyaset, kin, nefret. Sonuç ortada.
Berhan Hocam Türk Milleti siyasetçileri kutsadığı, siyasetçilere kul köle olduğu, siyasetçileri, partisini ve parti başkanını vatanından, milletinden daha çok sevdiği müddetçe bekler, bekler, bekler. Özür dilerim herkes hakkını helal etsin bizler çocukken derlerdi ki "Bekleyen derviş, acından gebermiş". İşte bu millet bugün bu durumda.
Anlayana ve insanca yaşamak isteyene muhteşem uyarılarla dolu bir yazı. Elinize, yüreğinize sağlık hocam
Hocam kim insan gibi, özgürce, barış içinde yaşamak istiyor ki?
Hocam bekleyen değil bekleten önemli. Şimdilerde açlıktan, işsizlikten ölümü bekleyenler bile bekleyenleri kutsuyorlar. Bırakınız beklesinler
Bu millet pazarlarda çöpe atılan yiyecekleri toplamak için akşam olmasını bekler. Çocuğuna iş, evine bir lokma ekmek, ülkesine huzur bekler. Bulamadan da ölür
Kalemize, Yüreğinize sağlık Değerli Kardeşim Allah senden razı olsun saygıdeğer Hocam
Tesbit ve müşahadelerinize,katılıyorum, İnsanların, bilgi dağarcıkları (birkimleri) arttıkça akletme verileride artar,fiziksel ihtiyaçları azaldıkça ruhi ihtiyaçlara yönelir. Allahın yarattığı ruhlarımızı yeryüzüne imtihan için göderdiğine inanıyoruz... Bu nedenle yeni ruhların yeryüzüne inmesi ve gelişmesi için verdiğimiz fiziksel çabalar bitince yeryüzünde çok da bi işimiz kalmaz ama nedense dünya ya bağlanma,dünyayı sevme de, tam o vakit başlıyor galiba...Ezcümle,"dünya kabullerden ibarettir" Kabuller yenilenip güncellendikçe herşey değişir ve "dün dündür,bugün bugündür" sözüne teslim oluruz...gününüz yaşamınız,sağlıkla, huzurla,iyilikle dolsun.selamlar,sevgiler iletiyorum ...
Hocam yüreğinize sağlık ve dahi Türk Milleti Hasta kuyruğunda doktor bekler Ucuz ekmek kuyruğunda bekler Ucuz et kuyruğunda bekler Bekler ha bekler
Teşekkürler sayın hocam. Elinize, emeğinize dimağınıza sağlık.
Allah razı olsun abicim, derin yaralarımızı dile getirdin, Rabbim,bir fareç,Bir mahreç lutfetsin diye. yine dua kapıssından başka kapıı yok
Hocam ellerinize sağlık. Maalesef coğrafyamızın kaçınılmaz beklemeleri o kadar çok ki ????????♀️Dilerim herşey çok daha güzel olur. Sağlıcakla kalın.
Selamün aleyküm değerli hocam.biz bir Türkiye olarak irademizi bir tek adama devretik hocam artık hastanelerde sağlıkçı sizin gibi yetişmiş diktorlarda yok hiç bir şey yok hicam gün geçtikçe fakirlesihor ve zavallılar hâline gelmeye devam ediyoruz zenginlerin yediği faizlerle fakirin çöpte ekmek bulsmayaci çocuğunun dişi agridiginda git randovunu bekle hâline gelmişiz hocam Türkiye bitmiş be değerli hocam eyitim yok denecek kadar okuyan çoban oluyor başarılı Avrupa'ya gidiyor eyitim vardı ama şimdi yok fakir orta zengin vardı şimdi ortadakini de kaldırdılar fireni patlak bir cant üzerinde gidiyoruz.ellerinizden öperim hocam
Dilerim hepimiz neye uğradığımızın, neden bu gibi işlerin ülkemizin başına geldiğinin farkına varırız. Aksi takdirde işimiz zor. Yüreğinize sağlık hocam.
Var olasın Hocam , Her hal ve ahvalde ümitvarız. Güçlü kaleminizle duygularımızı yazıya dökmişsünüz.Selam ve saygılarımla.
Gönlünüze, yüreğinize, kaleminize sağlık kıymetli hocam.
Kıymetli hocam elbette bu kabullenilecek bir durum değildir. Kanaatim odur ki, devletine, yasalarına, dinine, hakka ve hukuka bağlı olanların olmayanlar ya da bilip de uygulamayanlar tarafından istismarından, sistematik olarak kandırılıp, yüce duygularının sömürülmesinden başka bir şey değil bu. Rabbim sonumuzu hareylesin, bu necip milletin yüzünü güldürsün, sahibi olsun. Sevgi ve muhabbetle. Siz yazın , biz okuruz, durumu idrak edebiliriz. Allah razı olsun.
Hocam bu ülkeden ve bu milletten hâlâ ümirvar olmanız inanın inanılmaz. Size teşekkür ediyorum. Ama ben sizin gibi umutlu değilim
Yüreğinize sağlık hocam ama görünen köy kılavuz istemez bu millet bu kafayla daha çok bekler.
Biz daha çok bekleriz hocam.