Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin Asri Mezarlık girişinde, küçük ve sade bir kulübe vardı. O gün oraya adım attığımda, kalbimde ağır bir his vardı. Kıymetli kardeşim Erhan Oğuz’un babası Muzaffer Amca, hayata veda etmişti. O acıyı kelimelerle anlatmak mümkün değil. Babamı kaybettiğim o günleri, yaşadığım o tarifsiz hüznü, gözlerimin dolduğu o anları hatırladım hemen. İşte bu yüzden Erhan’ın yanına gitmek, acısına ortak olmak istedim. Çünkü acılar paylaştıkça azalır derler, ben de bu inançla yanında olmaya çalıştım.
Mezarlık kapısından girerken, daha önce fark etmediğim bir şey dikkatimi çekti. Gözüm, kulübenin üzerinde yazan yazıya takıldı: “Burada her gün bir hatim okunmaktadır.” Ne kadar güzel, ne kadar derin anlamlı bir söz! İçimden “Allah’ım, ne büyük bir hizmet” dedim. Burası sadece toprak ve mezarlardan ibaret değil; burası canlı bir manevi yuva, bir teselli kaynağıydı. İçimde, bilinmez bir huzur dalgası yükseldi.
Biraz sonra, cübbesiyle bir hocamız kulübeye girdi. Mikrofonunu ayarladı, önüne rahleyi koydu ve Kur’an-ı Kerim okumaya başladı. Sesinin derinliği ve sakinliği, okuduğu ayetlerin anlamını daha da güçlendiriyordu. Her kelime, her hece ruhuma işliyordu. Orada, o anda yaşadığım hisleri tarif etmek zor; ama hissettiğim huzur, tarifsizdi. Kur’an’ın canlı okunması, orada bulunan herkese birer sığınak, birer umut ışığıydı.
Daha önce böyle bir uygulamanın olduğunu biliyordum ama hep kayıt üzerinden yapıldığını sanıyordum. Canlı okunan Kur’an, mezarlık ziyaretine gelenlerin kalbine doğrudan dokunuyor, acıyı hafifletiyor, yürekleri ferahlatıyordu. Böyle bir manevi hizmetin varlığı, bana hayatın ne kadar güzel, ne kadar insancıl yanlarını gösterdi.
O anda gözlerim doldu. Babamın ölümünü hatırladım, yaşadığım o derin kaybı. Ama aynı zamanda şunu da anladım: Acılar paylaşıldığında, manevi destekle birleştiğinde hafifliyor. Bu kulübedeki Kur’an okuması, sadece bir ritüel değil, bir iyileşme süreciydi. Kayıplarımızın yasını tutarken, umudumuzu yitirmemek için bir güç kaynağıydı.
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in bu hizmeti hayata geçirmiş olması, kentin insanlarına ne kadar değer verdiğinin en güçlü göstergesidir. Maneviyatı ve insanı merkeze alan bu tür uygulamalar, şehirlerin ruhunu iyileştirir. Bu hizmet sayesinde mezarlık ziyaretleri, sıradan bir ziyaret olmaktan çıkıp, derin bir manevi buluşmaya dönüşüyor.
O gün orada yaşadığım duygular, insan olmanın en güzel yanlarını bana tekrar hatırlattı. Hayatın en zor anlarından biri sevdiklerimizi kaybetmek olsa da, böyle manevi desteklerle, dayanışmayla, sevgiyle üstesinden gelmek mümkün. Acılar paylaşıldıkça azalır, kalpler birbirine yaklaştıkça güçlenir.
Bu duygu dolu anları bana yaşatan, böylesine anlamlı bir hizmeti sunan Erzurum Büyükşehir Belediyesi’ne ve Başkan Mehmet Sekmen’e teşekkürlerimi sunuyorum. Orada her gün okunan Kur’an’ın satırlarında, dualarında hepimiz için bir şifa, bir teselli var. Allah razı olsun.