Halkın kendi kendisini yönetmesine demokrasi adı verilir. Bu tanım bu gün dünya üzerinde en fazla kabul gören demokrasi tanımlarından biridir. Diğer taraftan demokrasinin farklı tanımlamaları da mevcuttur. Bu durum demokrasinin tanımlanması konusunda hem fikir olunmadığının göstergesidir. Demokrasinin temel özelikleri siyasi partiler, milli egemenlik, kamu hürriyetleri, siyasi hürriyetler, hürriyet ve eşitliktir. Demokrasinin temel özellikleri ise, seçimler ve temsil, çoğulculuk ve katılım, hukukun üstünlüğü ve siyasi partilerdir. Ülkemizde seçme ve seçilebilme yaşı 18’dir. Aynı zamanda 1934 tarihinden beri kadınlarımıza bu haklar tanınmıştır. Bu durum o tarihten itibaren genel oy prensibinin kabul edildiğini de gösterir. Siyasi partiler ise ülkemizde Osmanlı Devleti döneminde II: Meşrutiyetle hayatımıza dâhil olurken, Mustafa Kemal döneminde ise 9 Eylül 1923’de Halk Fırkasının kurulmasıyla resmen başlamıştır. Bir diğer taraftan çok partili hayata geçiş için Mustafa Kemal zamanında iki defa teşebbüs olmuş; fakat iki teşebbüste yarım kalmıştır. Bu teşebbüslerden ilki 17 Kasım 1924’te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının kurulması diğeri ise 12 Ağustos 1930’da Serbest Cumhuriyet Fırkasının kurulma olmuştur. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Şeyh Sait İsyanında rolü olduğu gerekçesiyle, 5 Haziran 1925’te İstiklal Mahkemelerinin aldığı bir kararla kapatılmıştır. İkinci teşebbüs yani Serbest Cumhuriyet Fırkası ise kurucusu Fethi Okyar tarafından feshedilmiştir. Bunun haklılığını ortaya koyan gelime ise 23 Aralık 1930’da meydana gelen Menemen İsyanıdır. İki isyanda rejime yönelik ortaya çıkmıştır. Böylelikle çok partili hayata Mustafa Kemal döneminde geçilmesi için uygun ortam oluşmamıştır. Ülkemizde çok partili hayata 1946’te geçilmiştir. Çok partili hayata geçişte kurulan ilk siyasi parti ise 07 Ocak 1946 yılında kurulan Demokrat Partidir. Bu partinin kurucuları Ali Adnan Menderes, Celal Bayar, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan olmuştur. Bunlara tarihi süreçte dörtlü takrir adı da verilmektedir. 1946’da ülkemizde aynı zamanda çift dereceli seçim sisteminden tek dereceli seçim sistemine de geçilmiştir.
Önemli demokrasi modelleri doğrudan demokrasi, yarı doğrudan demokrasi ve temsili demokrasidir.
DOĞRUDAN DEMOKRASİ: Halkın bütünüyle yönetimi aracısız olarak kullandığı demokrasi modeli doğrudan demokrasidir. Doğrudan demokrasi, bugün dünya üzerinde uygulanmayan demokrasi modelidir. Eski dönemlerde Yunanistan’da polis adı verilen sitelerde uygulanmıştır. Doğrudan demokrasi nüfusun kalabalık olduğu yerlerde uygulanamaz.
YARI DOĞRUDAN DEMOKRASİ: Yarı doğrudan demokrasilerde halkın, kanun teklifinde bulunma, temsilcileri görevden alma, kanunları veto edebilme ve halkın referanduma katılma yetkileri vardır. İsviçre ve İtalya yarı doğrudan demokrasinin uygulandığı ülkelerdendir.
TEMSİLİ DEMOKRASİ: Halkın yöneticileri seçerek yetkilerini devretmesiyle ortaya çıkan demokrasi ise temsili demokrasidir. Ülkemizde bugün benimsenen demokrasi modeli temsili demokrasidir. Temsili demokrasilerde yöneticilerin seçildikten sonra takip edilememesi ve seçilenlerin bazı çevrelerin baskı altında kalma ihtimali temsili demokrasinin sakıncalarıdır. Türkiye, Almanya, İngiltere, Japonya, ABD, Hollanda gibi ülkelerde temsili demokrasi uygulanmaktadır.
Yanlış bir temsili demokrasi ile Türkiye'yi diğer ilkelerle aynı kategoriye koymuşsunuz. Türkiye' de böyle bir demokrasi yok. Bir başkanlık sistemi var. Dünyada, Türkiye'deki gibi hiçbir başkanlık sistemi yok. Türkiye'de bir tek adam sistemi var. Her şey başkana endeksli, o ne diyorsa,o oluyor. Böyle bir başkanlık sistemi olur mu. Gerçek demokrasilerde, demokratik parlementer sistem vardır. Hani bu var mı?. Yok.