Okullar açıldı HAYIRLI olsun.
Hayırlı olsunu bilerek büyük yazdım. Zira hayırsız olma ihtimali hayırlı olma ihtimalinden az değil.
Ne öğrettiğiniz, nasıl öğrettiğiniz burada esası belirler.
Okullarda ilk zil çaldı gençleri ve öğretmenleri ilk ders heyecanıyla baş başa bırakıp biraz eve dönelim.
Okullardan, öğretmenlerden, eğitimden çok şey bekleyen anne, baba, dede, nine kısaca veliler; siz yaz boyu gençlerle geçirdiğiniz vaktin yeterince öğretici, huzur verici ve çocukların ne yaptıklarına hakim olarak geçirilmiş zamanlar olduğunu düşünüyor musunuz?
Yaşları küçükse sizin tablet ve telefonlarınızda, yaşları telefon taşımaları gerektiğini düşündüğünüz kadar büyükse kendi tablet, telefon ve bilgisayarlarında ne yaptıklarına, ne kadar zaman harcadıklarına hakim misiniz?
Öğretmene, eğitim sistemine kızmak kolay…
Onları başarısız, yetersiz, ilgisiz ilan etmek kolay…
Kendinizi aynı uzak bakışla yargılayacak olsanız sonuç ne olurdu?
Hadi başkalarına yaptığınız kadar kendinize acımasız olmayın, yine de sonuç ne olurdu?
Şimdi ilk ders zili çaldığı için evinizin sessiz atmosferinde derin bir nefes alıp çayları yudumladığınızı görür gibi oluyorum dediğim için bana kızmayın.
Son olarak, bu yaz evlatlarınız kaç tane kitap okudular…
Yetmez! Ne okudular?
Onların etik değerlerini mahvedecek, sonradan “bu kuşak zombi gibi hiç anlaşılır tarafları kalmadı, ne adet var ne gelenek” dedirtecek türden alışkanları kolayca elde edecekleri kitapları ellerinde görseniz tanır mısınız?
Yoksa kitaba benzeyen, sayfaları olan bir şeye bakınlar da neye bakarlarsa baksınlar diyecek kadar -üzülerek ifade etmek zorundayım- cahil misiniz?
Kaç dizi seyredip, kaç oyun oynadılar, onlara daha çok zarar verecek kaç whattpad kitabını yalayıp yuttular, haberiniz var mı?
Çocuklara kızmak kolay, onları yetiştirmek, iyi insan olmaları için çabalamak zor!
Gelelim okullara, eğitim sıkıntılı, öğretmenler mutsuz ve öğrenciler başına buyruk!
Evet maalesef mesele bundan baret.
Okumayan veliler kadar okumayan öğretmenler…
Gençlere hangi kitabı okutacaklarını etraflarındaki tanıdık yazarların kitapları arasından seçen öğretmenler ve okula bağış yaptığı için öğrencilere okumayı zorunlu tutarak belli kitapları tavsiye eden idareciler.
Neyse canınızı sıkmaya devam etmeyeyim ama sıkılmamız gereken ilk şeyin bu olduğunu da söylemeden geçmiş olmayayım.
Yeni eğitim öğretin yılı hayırlı olsun!
Sayın Yazar, siz de Hulusi Akar gibi,eğitimi dinden imandan bekliyorsunuz. Egitimin temeli Sayın Yazar, siz de eğitimi , Hulusi Akar gibi, dinden ,imandan bekliyorsunuz. Halbuki eğitimin temeli müspet bilim, akıl, sorgulama, eleştirme, yorumlama, laboratuar ve deneydir. Eğitim, Hulusi Efendi'nin ve ve onun gibi dediği gibi dogmatik inançlar değildir. Bu kafa ile dünya ülkeleri içerisindeki yerimiz ta alt sıralarda. 6 ay önce PİSA raporları bunu gösterdi. Elin adamları bugün bulduğuyla yetinmeyip dada daha yenilerini icat ediyorlar, biz de milyar dolarları berip aliyoruz burada bir katkımız yok. Elin adamları, hayırla başlamıyolar,ama dünyaya teknoloji dijital çağın gereklerini satıp eğitimde, kültürde, sodyal hayatta huzur ve refahta senin çok çok üzerinde oturuyorlar, sana hükmediyorlar. Bırakınız bu 11.yy kafalarını da dünyanın gelişmiş ülkelerine ayak uydurup onlara adapte olunuz ve kendinizi yenileyiniz. Selamlar. İ