Hasan Köni’ye göre Türkiye, fırsatlar dengesini kurmaya çalışıyor. İsmet İnönü’nün “Dünya yeniden kurulur, Türkiye’de orada yerini alır” ifadesini hatırlattı. Eski sistem çökerken, ortaya çıkacak düzensizlik birçok şeyi tetikleyecektir. Türk Devlet aklı da bu fırtınadan en az hasarla çıkmak, fırsatları iyi değerlendirerek yeni dönem ve düzene güçlü başlamak istiyor.
Burada ön plana iç cephe çıkıyor. Aslında Erdoğan’ın, Devlet Bahçeli’nin “İç cephe”, “5. Kol faaliyeti” ifadeleri ciddiye almak gerekiyor. Türkiye’nin dönem boyunca iç cephesinde birliğin önemi ortada.
Fakat iç cephede CHP’nin oynadığı rol daha çok ayrışmaya, hatta toplumsal yarılmaya hizmet etmektedir. Toplumun büyük bir bölümünün kışkırtmalara karşı Anadolu İrfanı dediğimiz aklıselimi öncelediğini gösteriyor. CHP kanadı, İBB sürecini yargıya saygı duymadan toplumsal fay hatlarını tetikleme aracı olarak kullanıp, yargı sürecinin de işlememesi üzerine politika yürütüyorlar.
Çok garip bir çağrı CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt'den gelmiş. Öğüt, hızını alamayarak; "NATO'nun Avrupa'nın ve Emperyalizm'in Türkiye'de 'Demokrasi' olsun diye bir müdahalede bulunması gerekir. Önceden yaparlardı hem de ciddi yaparlardı"
Bu açıklamanın akıl tutulması olduğu kesin.
Türkiye, süreçten nasıl çıkacak. Bunun üzerine çok konuşmak, akıl yürütmek gerekiyor. Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün, olayı ilgi çekici bir akıl ile izah ediyor.
Prof. Öğün; “Şu son iç siyasette yaşadığımız meselelere bakalım. Bu meseleleri Türkiye kendi içinde bir hesaplaşma, bunu bir milli mesele iç mesele olarak götürebilecek mi? İki bu iç mesele olmaktan çıkıp bütün dünyanın Türkiye’ye abanacağı, bir (öyle bir şey yok) olmamasının sebebi şu, gerek ABD Rusya kampı gerek Avrupa kampı Türkiye’den bir şeyler umuyor. Bu adamlar, demokrasi insan hakları vs. söylerler de, bir kendileri için söylemezler, kendileri asla bu tartıya çıkarmazlar, birilerini çıkarıyorlarsa eğer onu harcamak istiyorlardır.
Şuan Türkiye’yi bu tartıya çıkarmadıklarına göre; gerek Avrupa’nın gerek ABD’nin Türkiye’den beklentileri var. Bu görüşmeler trafik içinde Türkiye, aynı anda her ikisini de aynı anda idare edebilecek, çok zorlandıysa eğer, bir tercih yapacaksa eğer, başka da gidilecek yer kalmamıştı denilecek noktaya kadar bu dansları sürdürüyor.
Onun için bugün Türkiye’de yaşanan şeyler, çok travmatik sayılabilir, sarsıcı sayılabilir. Ama insanların eyvah Türkiye mahvoldu, iç savaşa mı gidiyoruz diyen adamlara çok itibar etmemesi gerekiyor.
Bakın dünyada nispi bir tekerlemeye, ezbere alıştırmışızdır zihnimizi. Dünyanın hiçbir yerinde tam bağımsız diye bir şey olmaz. ABD, tam bağımsız. Mümkün mü? Rusya’ya bağımlı, Çin’e bağımlı. Avrupa ile bağımlı.
Çünkü bağımsızlığı, bağsızlık olarak yorumluyoruz. Öyle bir şey yok. Önemli olan şudur, bağımlılık ilişkilerim de beni avantajlı duruma ne getirebilir, dezavantajlı duruma ne getirebilir.
Türkiye şimdi bu bağımlılık ilişkileri, Rusya ile bağımlılık ilişkimiz var, İran’la var, Avrupa ile var, ABD ile var. Bunların içinde Kendini kurtarma derdine düşmüş durumda. Ben böyle spekülatif durumları ciddiye almıyorum.”
Fidan, yolsuzlukla siyaset finans edilemez!
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan CNN Türk yayınında, “CHP, yolsuzluk davasının siyasi dava olduğunu Avrupa'da uzun uzun anlattılar. Bunun 3-4 ay öncesinden başlattılar. Savcının kararına müdahale edecek değiliz. Yolsuzluk üzerinden siyasetin finanse edilmesi ayyuka çıkmış durumdaydı. Buna savcılık kayıtsız kalamazdı. Ama en nihayetinde ben uluslararası arenada yönetilemeyecek bir sorun olduğunu düşünmüyorum.