Zamanın ruhu, hızla akan yaşamın içinde bizi bazen birbirimizi görmezden gelmeye zorluyor. Bir “günaydın” eksik kalıyor, bir “teşekkür ederim” dile getirilmiyor. Ancak eksikliği hemen hissedilen bu küçük sözcükler, aslında büyük birer sosyal sermaye: Nezaket.
İşte bu noktada Erzurum’un Palandöken ilçesindeki Polis Amca İlkokulu öğrencileri, öğretmenleriyle birlikte güçlü bir farkındalık hareketi başlattılar. Harezmi Eğitim Modeli kapsamında şekillenen ama özgün içeriğiyle bu modeli aşan projeleriyle “nezaket” kavramını yeniden okulun merkezine yerleştirdiler.
Sınıf öğretmenleri Emine Taş, Sümeyye Turan ve Songül Özkayagil rehberliğinde yürütülen bu projede her şey öğrencilerin iç sesiyle başladı. Yazdıkları HİS ifadeleri sayesinde okulda yaşanan en büyük sorunlardan birinin nezaketsizlik olduğuna dikkat çektiler. Nezaketin eksikliğinin yalnızca bireysel bir sorun değil, aynı zamanda sosyal ortamı zehirleyen büyük bir sorun olduğunu gözler önüne serdiler.
Projeye teknoloji de güçlü bir şekilde entegre edildi. Web 2.0 araçlarıyla düşünce üretimi sağlandı; Popplet, JigsawPlanet gibi araçlarla ilk adımlar atıldı. Daha sonra üretim süreci yapay zekâ destekli araçlarla güçlendirildi. ChatGPT ile hikâyeler geliştirildi, Alayna ile görseller oluşturuldu, Suno ile de “nezaket” temalı bir şarkı bestelendi. Şarkı teneffüslerde okul koridorlarında yankılandı. Klip çekildi, izinler alındı ve hedef büyütüldü: Nezaket sadece okulda değil, tüm şehirde konuşulmalıydı.
Öğrenciler araştırdı, okudu, düşündü, tartıştı. Fikirlerini küçük yapışkanlı notlara yazdılar, sınıf tahtasında görselleştirdiler. Ortaya çıkan her fikir bir eyleme dönüştü. Bu süreçte öğrenciler yalnızca tüketici değil, düşünce üreten bireyler olarak öne çıktı.
Projeye “Nezaket Sandığı” gibi yaratıcı uygulamalar eklendi. Bu sandığa öğrenciler gün boyunca gerçekleştirdikleri nazik davranışları yazılı olarak attılar. Bu uygulama, görünmez olanı görünür hâle getirdi. Olumlu davranışların takdir edildiği bir ortam yaratıldı.
Çalışma kısa sürede Palandöken İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün dikkatini çekti. Kurumlar arası işbirliğiyle afişler ve broşürler hazırlandı. Erzurum Karayolları 12. Bölge Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, Palandöken ve Büyükşehir Belediyesi’ne proje sunumları yapıldı. Belediyeler bu sürece aktif destek vererek afişleri otobüs duraklarına ve toplu taşıma araçlarına astılar. Böylece nezaketin sesi sadece okulda değil, şehirde de yankılandı.
Projenin önemli bir çıktısı da, öğrencilerin yazdığı hikâyelerin kitaplaştırılması oldu. Bu hikâyeler Erzurum Forum AVM’de düzenlenen bir imza günüyle kamuoyuna sunuldu. Çocuklar kitaplarını imzaladı, ziyaretçilerle sohbet etti. Minik eller büyük cümleler kurdu; nezaketi sadece anlatmadılar, yaşattılar.
Projenin simgesi hâline gelen slogan ise çok anlamlıydı:
“Kalbim kilitlidir, tek anahtarı nezakettir.”
Bu cümle sadece kalemlerin üzerine yazılmadı, öğrencilerin bilinçlerine ve davranışlarına kazındı. Nezaketin gücünü kelimelerle, müzikle, resimle ve davranışla gösteren bu çocuklar, yaşadığımız çağın en güçlü öğreticileri oldular.
Bu yazı, sadece bir eğitim projesinin tanıtımı değil. Aynı zamanda çağımıza ayna tutan, unuttuğumuz değerlere işaret eden bir yazı. Çünkü bugün bile kalplerimizi açacak bir anahtar varsa, o hâlâ aynı: Nezaket.
Toplumumuzun en büyük sorunlarının temelinde nezaketsizlik yatıyor. Bu önemli değeri çocuklara ve çocuklardan topluma yaymak heyecan verici bir gelişme. Ayrıca şehirlerin toplumsal iletişim önderleri ve aydınları olan siz basın mensuplarının bu konuyu ele alıp takdirle dikkat çekmesi daha da umut verici bir gelişme. Bence her köşe yazarı bu konunun gündemde ve takdirle kalması için destek vermeli. Saygıdeğer öğretmenlerimiz, onlar toplumun madalyasız cefakar kahramanlarıdır hepsini saygıyla tebrik ediyorum.
İrfan bey güzel dusunceleriniz için çok teşekkür ederim.