Allah daha çok versin, bir kentin nereden nereye geldiğini anlamak için Van’a bakmak yeterli olacak.
2011 yılında yaşanan depremde yerle bir olan Van’da hükümetin işi sıkı tutmasıyla kent yeniden inşa edildi.
Deprem sonrası büyük göç veren kentte kısa sürede geri dönüşler başladı. İran’a sınırı bulunan Van, son 5 yılda büyük bir değişim yaşadı.
Terörden en fazla etkilenen kent, küllerinden yeniden doğru dersek yeridir.
Turizm potansiyelini iyi değerlendirdi...
İranlıların mesken tutuğu Van, Doğu’da en fazla turistte ev sahipliği yapan illerin başını çekti.
Asla bölgecilik yapma niyetinde değilim, yalnızca örnek olsun diye bunları yazıyorum.
Kişisel olarak bölgesel kalkınmayı savunan biriyim.
Çünkü bilirim ki Erzurum kalkınırsa Iğdır kalkınır, Kars kalkınır, Bayburt kalkınır…
Tıpkı Güneydoğu’da Diyarbakır, Urfa, Mardin illerinde olduğu gibi...
***
Eskilere sorun herkes Erzurum’u bölge illerinin abisi olarak anlatır. Oysa bugün sürekli göç veren, hala kendi ekonomisini oluşturamamış, doğru planlanamamış bir şehir için çabalayıp duruyoruz...
Amaçsız ve plansız!
Şehrin bir kalkınma mastır planı yok!
Acil, orta ölçekli ya da uzun vadeli bir yol haritası yok!
Yalnızca günü kurtaran icraatler...
Bunlar olmadığı için siyasilerin bireysel çabaları da bir işe yaramıyor.Yaptıklarından çok yapamadıkları göze batıyor...
Yazının başında da yazdım, Van iyi bir örnek herkes için.
Sadece Kurban Bayramı’nda kentte giren döviz miktarı, Palandöken Kayak Merkezi’nin bir sezonda kazandığı turizm geliri ile neredeyse başa baş!
***
Bu işi nasıl oldu derseniz...
Potansiyeli değerlendirmesini bilen bir Ticaret Odası Başkanı, esnafı, iş dünyası var…
Yıllarca terörün gölgesinde eriyen şehri ayağa kaldırmak için samimi, ne istediğini bilen bir cengaver yetmiş.
VANTSO Başkanı Necdet Takva...
“Bu şehir sınır kenti ama turistleri bu şehirde tutamıyoruz” diyerek harekete geçen Başkan Takva, öncelikle şehirdeki tüm esnafa turizmin nasıl bir şey olduğunu anlattı.
Siyasileri kentteki bu kalkınmaya entegre etti. Van’da sayısız oteller ve eğlence merkezlerinin açılmasını sağladı.
Dün Kapıköy sınır kapısından girip Van’dan transit olarak Erzurum’a gelen İranlı Turistler, şehrin bu gelişimine kayıtsız kalmadı. Aradığı herşeyi bulunca rotasından Erzurum’u çıkardı.
Bu gelişme sadece göçü önlemedi aynı zamanda terör örgütlerinin kentin üzerinden elini çekmesine neden oldu. Çok değil hendek olaylarına kadar Van’ı eylem merkezi haline getiren örgüt, eskisi kadar gençler üzerinde etkili olamadı. Çünkü gençler para kazanıp doğduğu şehirde doymaya başladı.
Bir Necdet Takva, şehrin kaderini tersine çevirdi.
***
Hiç gözlemlediniz mi; Kurban Bayramı’nda Erzurum neden bu kadar boştu?
Çünkü herkes 4 günlük tatili değerlendirmek için yakın illere gitti. Hatırı sayılır bir bölüm Diyarbakır, Urfa, Van ve Mardin’in yolunu tuttu. Bir kısım ise Karadeniz’e yelken açtı.
Erzurum’a kim geldi?
Yalnızca aileleri ile hasret gidermek isteyenler. Yaşam belirtisi olmayan bir şehre turist niye gelsin ki!
Büyükşehir ama şehirde her yer kapalı. Üç beş turist gelse aç kalır, AVM dışında bir yer açık değil.
İşletmeler para kazanmak mı istemiyor?
İstiyor, ama personelini işe getiremiyor.Fazla mesai verse bir dert vermese ayrı dert. Bakıyor ki yapacak bir şey yok, vuruyor kilidi. Açsa ne olacak, adı üstünde Kurban Bayramı.
Erzurum’da kim çağ kebap yemeğe gelecek?
Ee turist de yok “bari herkes bayram etsin” diyor.
Anlayacağız ne kışımız cazip geliyor ne yazımız!
İşin kolayı, kusuru yükleyelim iklime çıkalım kenara...
Yazdıklarınıza hem şaşırdım hem üzüldüm. Erzurum EİT 2025 yılı turizm başkenti seçilmemiş miydi? Bu durumda bile böyleyse artık... Yetkililer buna çözüm bulur umarım.
Ilıcada bir termal otel açmak lazım. Antepliyim 4 sene Erzurumda kaldım. Bu otele gelebilirim. Bu arada şehri gezebilirim. Ayrıca tur operatörleri ile anlaşıp Erzurum ve Bingöl gibi şehirlere gelinebilir..
Hanımefendi size yürekten katılıyorum, ayrıca Erzurum'un nezaket şehri olması şart, bu konuda çocuklarla başlayan bir nezaket eğitim programı bu Taner Özdemir beyin köşe yazısında okudum ve çok mutlu oldum. Benim yolum yıllar önce Erzuruma düştü hastanede yatmakta olan bir hastamızinnisted8gi bir yemeği tüm Erzurumu alt üst ettim ve ramazan nedeniyle hiç bir esnaftan temin edemedim. Çarşıda büyük bir dadaş korkusu vardı... Bu durum çok irit etti ve bir daha Erzuruma adım atmadım,,,, sindi siz gelin turizmden bahsedin.... Bu konuların Erzurum'da cesaretle ele alınmasını tavsiye ediyorum. Yazılarınızı okudum ve sileri toplumun aydınlık yüzü olarak görüyorum memleket sevgiyle, nezaketle, sevdayla ve cesaretle beslenir. Erzurum'a esenlikler, sizlerle başarılar dilerim.