İçişleri Bakanlığı, yurt içinde zehir tacirlerine, torbacılara göz açtırmıyor. Ancak madde bağımlılarının sayısı maalesef her geçen gün artıyor.
Uyuşturucunun kökünü kurutmak tıpkı terörle mücadelede olduğu gibi yalnızca polisiye tedbirlerle olacak iş değil!
Rant büyüt olunca polisiye tedbirler de yeterli gelmiyor. Örneğin Türk polisi içici diye kabul edilen kişiyi alıyor, işlem yaparak mahkemeye sevk ediyor. Ancak öyle ya da böyle serbest kalıyor. Beli ki yasalarda bu anlamda boşluk var...
Esrarın bile masum kaldığı bu sektörde neredeyse kullanımı ortaokul çağına kadar düşen Metanfetamin (MET) diye adlandırılan uyuşturucu madde, gençliği maalesef esir almış durumda.
İddia odur ki bu uyuşturucu maddeyi kullananlar arasında doktorlar, avukatlar ve dahi birçok beyaz yakalı bile var!
Yani aklınıza sadece kandırılmış çocuklar gençler falan gelmesin...
***
Erzurum Emniyet Müdürlüğü’nün bu konuda yaptığı çalışmaları öncelikle takdir etmek isterim. Hem İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, hem de kent özelinde Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi ve Emniyet Müdürü Kadir Yırtar, olağanüstü çaba sarf ediyor.
Düne kadar elini kolunu sallayarak bu şehirde uluorta satış yapan, gençleri zehirleyen çok sayıda torbacı elense edildi. Birçoğu cezaevini boyladı. Ama tehlike bitmedi, bunların ağababaları gidenlerin yerine yenilerini buldu.
Türkiye’de düzenlenen operasyonlar sayesinde hareket kabiliyetleri kısıtlanan uyuşturucu tacirleri, sevkiyat rotasını değiştirmiş. İstihbarat raporlarına göre bir süre önce mecburi istikamet olan Erzurum sıkı tedbirler nedeniyle geçiş güzergâhından çıkmış. Bu nedenle başta MET olmak üzere uyuşturucu maddeye ulaşım zorlanınca fiyatı üçe beşe katlanmış!
İşte bunu gören zehir tacirleri bu kez başta Erzurum olmak üzere bir çok ilde durumu iyi olan iş insanları ile çocuklarını ağlarına düşürmeye başlamış!
Bu konuda elimde bir liste yok ama bu öylesine bir illet ki kişinin bir kere içmesi yetiyor. Tek seferde bağımlı olma riski %98…
***
Emniyet herkesin başına bir polis dikemeyeceğine göre kendi polisimiz kendimiz olmak zorundayız. Öncelikle anneler evlatlarını çok iyi takip etmek zorundalar. Hiç utanmasınlar, bugün utanıp sakladıkları bu durum bir süre sonra onları tehdit edecek. İhbar mekanizmasını mutlaka kullansınlar.
Bugün eğer bu konuda bir farkındalık oluşturmazsak gençlerimizi uyuşturucuya kurban vereceğiz. Bakın bir yıl içinde işlenen cinayetlere, altında yatan en önemli nedenlerden biri madde bağımlılığı...
Uyuşturucuya ulaşamayan genç ya para alamadığı ailesini öldürüyor ya da her gün onları tehdit edip hayatlarını zindana çeviriyor.
***
Dün uyuşturucu ile mücadele günüydü. İçişleri Bakanlığı 81 ilde uyuşturucu farkındalığı sergisi düzenledi. Gün boyu devam eden sergi Erzurum’da bir zücaciye dükkanı açılışı kadar ilgi görmedi!
Bu kadar önemli bir konuya ne yazık ki halk ilgisiz kaldı.
Erzurum’da uyuşturucu ile mücadele ne kadar etkili olursa olsun bunun önüne ancak bilinçli aileler geçebilir.
***
Yıllar önce de gündeme getirmiştim, Erzurum’a mutlak bir AMATEM Hastanesi şart.
Düşünün uyuşturucunun pençesine düşen çocuğunuzu ikna ettiniz, tedavi olacak ama en yakın hastane Elazığ’da. Maddi gücünüz de yok, ne yapacaksınız?
Zar zor ikna edilen bağımlıyı oraya kadar götürme şansınız yok!
Bu nedenle Sağlık Bakanlığı da bu mücadeleye dahil olmalı. Bir çok büyükşehirde tedavi merkezleri kurulmalı. Hastanelerin bünyesindeki servisler bu tedavi için yeterli değil. Çünkü bu maddenin tedavisi ancak tam izole ile mümkün...
Yalnızca AMATEM’de yeterli değil. Uyuşturucu kullanma yaşının ortaokula kadar düştüğü gerçeğinden yola çıkarsak bu çocukların tedavisi için ÇAMATEM de kurulmalı.
Ve en önemlisi mutlaka toplumsal farkındalık oluşturulmalı. Eğer bugün elimizi taşın altına koymazsak yarın herkes için çok ama çok geç olacak!
Asla alışma, uyuşturucuya karşı uyuşma!
SEVDA HANIM YAZINIZIN BAŞLIĞI GERÇEKDEN GÜZEL VE ANLAMLI..UYUŞTURUCU OLMADAN DA MİLLET ZATEN UYUŞTU.....
Sevda hanım, böyle toplumu gençleri tehdit eden konular üzerine odaklanmanız gayet güzel. Fakaaat yeterli mi? tabi ki degil. ülkemizde çocukları gençleri aileleri tehdit eden, Hükümet ve muhalefetle ortaklaşa desteklenen: Lgbt sapıklığı 6284 Sokak itleri Yapay depremler Türkiye'den adalara kaçırılan bebek ve çocuklar Mülteci tehlikesi Hayat pahaliliginin nedenleri Kovid zirvaligi ve aşılardan dolayı hayatını kaybedenler İklim kanunu Ülkemizdeki misyoner, ajan ve postalsiz yabancı askerler Yeni anayasa değişikliği Karbon yayma sacmaligi gibi konulara da ciddi bir şekilde deginip en azından her şeyden bı haber olan su memleket insanını uyandirmaniz iyi olacaktır. Bir yotube kanalıyla bu konuları dile getirebilirsiniz. Sokakta farkındalık olması açısından röportajlar yapabilirsiniz. Belki isinizen olabilirsiniz ama en azından uyuyan şu Erzurum halkını uyandırabilirsiniz. Açın youtube Instagram kanalinizi destekleyelim.
Hanımefendi,ülke mafyanın, baronların , cetelerin, uyuşturucu ticaretinin yapıldığı bir ülke haline geldiğini iddia ediyor, konunun uzmanları ve stratejistleri. Eski bir bakan, Akdeniz'de ki portakal şehrinin,bir uyuşturucu ticareti şehri haline geldiğini, yöneticilerin uyuşturucuyu buradan organize ettiğini söyledi. Gençliğin büyük bir tehlike altında olduğunu söylüyor uzmanlar. Halbuki gençlik,bir ülkenin geleceğidir. Çetecilere, mafyacılara, göz yumulur, hatta bir devlet bankası bunlara kredi verir destekler, bunlara karşı tedbir alınmaz, bunlar ülkede cirit atarlarsa bu gerçek karşımıza böyle çıkar. Hadi okullara atanan o tarikatçılar bunun önüne geçseler ya.Uyusturucuyla mücadele sadece polisiye tedbirlerle önlenemez. Bunun sosyal, siyasi, iktisadi, psikolojik boyutları vardır. Teşhisi koyar, bilimle, akılla, tıbbi tespitlerle mücadele edersin. Şalvarlılarla, sarıklılarla mücadele bir aldatmacadır. Bugünkü dijital çağda,bilim ve akıl herşeyin üstündedir. Akıl ve bilim... Selamlar.