Türkiye’de ilk kez 2002 yılında kene yapışması sonucu meydana gelen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’ne 22 yılda 17 bin 132 kişi yakalandı. Şu ana kadar 819 kişi hayatını kaybetti.
İlk olarak Kongo'da görülmesinin ardından 1. Dünya Savaşı sonlarında Kırım'da da rastlanmasından dolayı ‘Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’ adını alan hastalık, Türkiye’yi tehdit eder boyutlara ulaştı.
Ülkede en fazla görülen illerin başını Amasya, Tokat, Giresun, Sivas ve Erzincan çekerken listeye bu yıl itibari ile Erzurum da eklendi.
Garip bir şekilde İstanbul’da bahar ayında ciddi kene vakaları görüldü.
Kesin bir tedavisi ve tanımlanmış bir ilacı yok. En iyi korunma yöntemi ise kenelerin yapışmamasını sağlamak!
Erzurum’da riskli bölge olarak uzmanlar Kuzey ilçelerini gösterse de bu sene Güney’den de gelen vakalar oldu.
En kötüsü ise bu hastalığın insandan insana bulaşması!
***
Pandemi sonrası insanların doğaya olan ilgisi arttı. Öyle ya da böyle fırsat bulan herkes toprakla buluşmak istiyor. Ancak nerenin güvenli olduğu konusunda bir bilgiye sahip değil.
Kentin her yanı kene uyarısı afişleri ile dolu ama hepsinde bildik uyarılar var...
Ne yapalım mesela mesire yerlerine gitmeyelim mi?
Parklarda zaman geçirmeyelim mi?
Ya da en ufak yeşil bulduğumuz yerlerden uzak mı duralım!
***
Tortum’da evinin bahçesinde çapa yapan aynı zamanda eczacı olan Erzurum Kalkınma Vakfı (ERVAK) Başkanı Erdal Güzel’in sırtına kene yapışmış. Farkında olmadan üç gün o kene ile yaşamış. Sırtını kaşırken eline gelen kandan sonra kene yapıştığı ortaya çıkmış.
Ne feci bir durum, kaşınmasa hiç farkına varamayacak.
Ölümle burun buruna gelmiş adeta!
Çok geçmiş olsun Erdal Abi...
Demek ki artık her birimiz kendi bahçemizde bile ekstra önlem almamız gerekiyor!
Kalın kıyafet giymek, pantolonumuzu çoraplarımızın içine koymak da işi kurtarmıyor. Çünkü, Erdal Güzel’in sırtına yapışmış. Kıyafeti engel olamamış.
***
Bilimsel bir çalışma yapılmış mı bilmiyorum ama Veteriner Hekim Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu’nun “sokak köpeklerinin keneler ile ciddi bir ilişkisi var” tezi önemli.
Prof. Dr. Sabuncoğlu’na göre gün boyu nerelerde gezdiği bilinmeyen sokak köpeklerinin üzerinde sayısız kene var. Köpeklerin üzerindeki bu keneler kan emiyor ve yetişkinliğe erişince yere düşüyor. Özellikle dişi olanları köpeklerin geçtiği, gezdiği her yerde görülebiliyor. Sonuç; milyonlarca kene çoğalıyor ve her yerde sizi yakalayabilir!
Nilüfer Hoca, sosyal medya hesaplarından bas bas bağırıyor; “Sokakta köpek olmaz, olamaz.”
***
Köpeklerin toplatılma uygulamalarından anladık ki mama lobisi ülkede her şeyin üstünde!
Peki, belediyelerin kene ile mücadelesi ne durumda?
Yeşil alanlarda yeteri kadar ilaçlama yapılıyor mu?
Gün geçtikçe sıkıntılı bir hal alan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi için galiba felaket çanları çalıyor!
Artık bu konuda ciddi adımlar atılması gerekiyor.
Tavuk besleyin. Çünkü tavuklar keneleri yiyor. Her apartmanın bahçesinde olmalı
:((( önlemler alınmalıdır.