Fast/food (hazır yemek-ayakta yemek) tarzı beslenme, birçok ülke gibi Türkiye’ye de Hollywood filmleriyle geldi. Birçok kötülüğün, zararlı şeyin geldiği gibi. Toplum içerisinde farklı olabilmenin bir yolu da çoğunluğu Siyonist sermaye ürünü hamburger/kola tüketen kesim içerisinde yer almaktı. Farklılığımızı veya üstün kesimden geldiğimizin nişanesi gibi.
Şimdi; ABD’de okul kantinleri dahil birçok yerde yasaklanan hamburger, gazlı meşhur içeceklere çözüm arıyoruz. Nasıl kurtuluruz veya çocuklarımızı obezite başta olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarına yol açan dondurulmuş gıdalardan oluşan bu yiyeceklerden.
Nasıl mı?
Birçok marka hamburgerler ve benzer gıda maddeleri soğuk zincir usulüyle ulaşıyor şubelerine. Bizler, tıbbın çok zararlı dediği bu soğuk zincir gıdaları tüketiyoruz. Bir bölümümüz ise bari hamburgeri evimizde yapalım, hiç olmazsa çocuğumuzun ne yediğini bilelim derdindeler.
Lahmacun, ekmek arası döner onların fast/fooduna bin basar.
Araştırarak öğrendikleri, bizim kaybettiğimiz şey!
Beslenmemizin her alanına sızan BATI, GDO’lu gıdalara bizi alıştırdılar, birde organik adıyla kazıklanmayı sokuşturdular.
Oysa insanların daha uzun yaşadığı, 100 yaşına ulaşanların sayısının daha fazla olduğu yerler ‘mavi bölgeler’ olarak adlandırılıyor. Mavi bölgeler listesinde İtalya’nın Sardinya Adası, Yunanistan’ın Ikaria Adası, Kosta Rika’daki Nicoya Yarımadası, ABD Kaliforniya’dan Loma Linda ve Japonya’nın Okinawa Adası yer alıyor.
Bu bölgeleri inceleyen uzmanlar, uzun yaşayan insanların güçlü ilişkiler sürdürdüğünü, aileleri ve yakın çevreleri ile güvene dayalı iletişim kurduklarını tespit etmişler.
Sağlıklı yaşamın sırrı!
Sağlıklı yaşamın en baş sırrı, bizim asırlardır kültür hayatımıza geri dönmemizdir. Nedir bu kültür hayatı; düğün, cenaze, asker uğurlaması ve toplumu bir araya getiren toplumsal hareketler ile başta yakın akrabalarımız olmak üzere çevremiz ile dayanışma kaynaklı yaşam biçimi. Hani Hz. Peygamberimizin öğütlediği “sılayı rahim”, yani sıcak akraba ilişkilerimiz.
İkincisi ise dedelerimizin yaşam biçimi, yani yemek kültürüne geri dönmek!
Dön dönebilirsen diyenler olacaktır. Çünkü sosyal medya bir kültürü yok ediyor! Nedir o biliyor musunuz? Kızlarına yaptıkları yemekleri aktarmayan anaların sebep olduğu yöresel yemek kültürümüz sosyal medya nedeniyle tek düze oluyor.
Nasıl mı?
Bu akşam ne yapsam diyen ev hanımları sosyal medya üzerinden yemek tarifleri ile sofraya yemek yapıyorlar. Yöresel, her şehre özgü olanın kayboluşunun bir yolu youtube üzerinden verilen yemek tarifleri.
Evet; nohut, kuru fasulye, yeşil mercimek ile yemek yapmanın yolu birdir ama yeşil mercimeğin içine girdiği kesme aşı veya ayran aşı coğrafi özellik taşır. Kullanılan ana malzeme ayrı olsa da küçük değişiklikler bölgesel özelliği doğurur.
Hülasa, geleneksel olan her şeyimiz kıymetlidir. Daha fazla kaybetmeden kıymetini bilelim.