Kapıldık bir akıma,
gidiyoruz gündüz gece..
Sıklıkla görüyor oldum. Son günlerde sosyal medyada bir akım başlamış. Yapay zeka anime akımı. Fotoğrafların animasyonu yapılarak bir görsel renk veren, hayatımıza da aslında renk katan bu anime akımına, uğramayan kalmayacak gibi. Bu akıma sıkı sosyal medya kullanıcılarından olan sevgili Valimiz Mustafa Çiftçi’nin de dahil olduğunu görüyoruz. Kıymetli valimiz, kendi sosyal medyasından yapılan üç-dört kareyi paylaşmış ki, çok da sempatik geldi bana.
Hem bunları sunması hem de sunduğu görseller, en azından bana iyi geldi. İnanıyorum ki çok kısa sürede herkesin böyle paylaşımları olacak. Onca stres, yoğunluk ve de yorgunluk karşısında, an’ı yaşamak adına herkese iyi gelecek. Çok fazla da bu işlerde becerikli olmadığımdan olsa gerek, ben de gelinim Şeyda’dan, dıdışım Ada Hüma ile olan fotoğrafımı yapay zeka aracılığı ile anime yapmasını istedim, ortaya da bu görüntü çıktı..
--
Bu fani dünyadan bir Alper Dadaş geldi geçti..
O bizim kahramanımızdı!
Kuşkusuz hele de bir küçük ilçede yaşıyorsanız, ergenlik dönemindeyseniz, ister fakir, ister zengin olun, mutlaka o yörede filizlenmeye başlamış idealleriniz, idolleriniz vardır, olmuştur. Tavrıyla, tarzıyla dikkatinizi çeken, herkesten, herkeslerden farklı bir profil ortaya koyanlar illa ki olmuştur, onlara odaklanırsınız. Hayatında kaval bile çalmamış biri olarak Alper Dadaş ağabey, benim işte o ilk kahramanlarımdandı. Gerek saç stili, rengi ve gerekse giyimi, tarzı işe daha o günlerde herkes gibi benim de dikkatimi çeken Alper ağabey, güçlü sesi ile yakın zamanda o dönemin tanınmış sanatçılarından biri olmaya doğru koşuyordu ve bunu gözlemliyor, görüyorduk.
O, hepimizden farklıydı, bir defa yakışıklıydı. Çok orta yerde değildi, gizemliydi, göründüğünde tüm gözler ondaydı. Ağzıyla flüt çaldığını da gözlerimle gördüğüm o günlerde bir Pasinler, Alper ağabeyin meşhur bir sanatçı olacağını düşünüyordu. Bir değerimizdi o. Tabi biz de ilçe sakinleri, mahallelisi olarak bunu görüyor, ne zaman o çıkışı, patlamayı yapacağı günü merak ediyorduk, beklemeye koyulmuştuk..
***
1981’in sonunda rahmetli babamın da emekli olması üzerine Erzurum şehir merkezine göç eylemiştik ama aklım da hep o Alper ağabeyde kalmıştı. Ne olmuştu, neredeydi, hep merak eder dururdum. Gözlerimiz hep onu özellikle ekranlarda aradı durdu ama o bir türlü görünmüyordu. İstanbul’a gittiğini, Alper Altınses adında kaset çıkardığını öğrendiğim Alper ağabeyin, zaman zaman Zeki Müren, Ajda Pekkan, Bülent Ersoy gibi ünlüler ile aynı sahneyi paylaştığını da duyuyorduk ama gazeteler ve televizyonlar bir türlü ondan bahsetmiyordu. O ünlü bir ses sanatçısı olacaktı, ben de spor spikeri, ya da bir karikatürist. Zaman zaman ünlü isimler ile sahneye çıktığını, bazı gazinolarda çalıştığını duymuşluğumun olduğu Alper ağabeyi sırra kadem basmış, artık ne görüyor, ne duyuyordum. En son geçen gün vefat ettiğini duydum, içim ‘cız’ etti, bir yakınım gibi üzüldüm. Meğer, ünlü olma yolunda sandığım o Alper ağabeyi zor bir yaşam içindeymiş. Pasinlerli gençler olarak bizlerin idolü o adam, sessiz sedasız veda etmiş dünyaya. Belki çok ünlü olmamıştı ama bizim ergenlik dönemimizin kahramanı olarak kaldı hep. Allah’tan rahmet diliyorum, mekanı cennet olsun.
--
Ekim alanları yüzde 25 genişledi, 45 bin ton üretim sayesinde 42 milyon dolar çiftçinin eline para geçti..
Bu yıl bu sımışka, bir harika!
Hem göze hem de cebe iyi gelmiş!
Nasıl Ege’de simide gevrek diyorlarsa Erzurum civarında da çekirdeğin adı sımışkadır. Özellikle son 2 yılda büyük ölçüde ekimi ve üretimi yapılan ay çiçeği, siyah çekirdek, tarımla uğraşan yöre çiftçilerinin gözdesi oldu. Görünen o ki ayçiçeği tarlaları hem göze hem de cebe iyi gelmiş. Gerek Tarım Kredi Kooperatifi, gerek Pancar Kooperatifi ve gerekse özel firmalar, alınan güçlü hasat sebebiyle üreticilere çekirdek tohumu yetiştiremez olmuş.
Yakutiye, Aziziye, Pasinler ve Aşkale ilçelerinde ekim alanlarının yüzde 25 oranında arttığı gözlenen çekirdekten sadece Erzurum yöresinde 42 milyon dolar gelir elde edildiği belirtiliyor. Nazar değmez inşallah. Önceki yıllara oranla son 2 yıldır hastalık illetinden uzak duran çekirdek ekmek için yüzlerce üretici harekete geçerken, sadece geçen yıl 180 bin dekar arazide ayçiçeği ekimi gerçekleşmiş. 45 bin ton ayçiçeği üretiminin gerçekleşmiş olmasından dolayı şimdi yörede herkes ayçiçeği diyor, başka bir şey demez olmuş. Çoğu kişinin önemsemediği sımışkanın saltanatı karşısında artık yer-gök ayçiçeği ekim alanı olursa şaşırmayacağım.
--
O gondolu stat gibi para bulun yenileyin!
Teknik olarak yeterli, güvenli bile olsa taşıma kapasitesi yetmiyor. Bekleme süreleri sezonda çok fazla.
Her kış sezonunda binlerce yerli, yabancı kayakçının akınına uğrayan Palandöken’de sürekli değişim yaşanırken, değişmeyen tek şey gondol! Evet. Yıllar öncesinde kayak yapmak için gelenlerin yıllar sonra da aynı gondolu görmeleri, şaşkınlıklara yolaçarken, onca değişime rağmen gondolun değişmemiş olması Palandöken dağı için adeta bir eksiklik konumunda. Yıllar önce yapılıp konulan ve bir yük haline gelen gondol, artık giderek bu yükü kaldıramayacak gibi duruyor. Teknik olarak yeterli, güvenli bile olsa taşıma kapasitesi yetmiyor. Bekleme süreleri sezonda çok fazla. Her ne kadar dağın işletme hakkını elde eden Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı EJDER AŞ sürekli kayak sezonunda denetim ve bakım yapıyor olsa bile, artık yılların yorgunluğu üzerine çökmüş olan gondolun yenilenmesi şart oğlu şart görünüyor. Yakınen biliyorum da söylüyorum. Farkındayım, oldukça yüksek bir maliyet gerektiren gondol bugün için belki gelen yerli ve yabancı kayakçıların değil ama çalışanların da uykusunu kaçırdığı bir gerçek.
***
Onca değişim karşısında yıllar önce yapımı gerçekleşen gondolun bugün değişmemiş olması elbette ki sadece yüksek maliyetinden kaynaklı değil. Birinci gündem maddesine alınmamış olması, yarın için tehlike arzeden gondolun yenilenmesinin önünde ki en büyük engel. Turizm Başkenti vesilesi ile yaz ayında da bazı etkinliklere ev sahipliği edecek olan Palandöken’in hali hazırdaki sorumlularının, bunu fırsat bilip, değişmesi elzem görünen gondolunu da gözler önüne sermesi gerekir. Hele de DAVOS benzeri bir toplantıya ev sahipliği yapacak olması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da misafir etmesi gündemdeyken, tıpkı yenilenecek stadyum projesi gibi bu da yenilenmeli, değişimi sağlanmalı. Bu benim son kararımdır.
Yıla özel takvim
Yaptığı resim çalışmaları ile de tanınan Atatürk Üniversitesi Beyin Cerrahisi Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Hakan Hadi Kadıoğlu’nun 2025 yılına özel olarak hazırladığı ve ‘Umut takvimi’’ adını verdiği takvim basıldı, satışa sunuldu.
6 yapraktan oluşan ve kendi çizdiği 6 Atatürk resminin yeraldığı takvim, görücüye çıkarken, bin civarında basılan takvim, ilk günden büyük ilgi görmeye başladı. Geçtiğimiz yıl da kendisi tarafından çizilen Atatürk resimleri ile süslenmiş basılı takvimleri ile adından sözettiren Prof.Dr.Kadıoğlu, genelde son zamanlarda karakalem Atatürk portre çizimi yapıyordu. Yıllar sonra yeniden renkli resim yapmaya dönüş yapan Prof.Dr.Kadıoğlu’nun yeni 2025 yılına özel sınırlı sayıdaki takviminde sadece mavi renge ağırlık vermesi dikkat çekiyor. Geliri fakir öğrencilere burs olarak verilecek olan takvimlerin bir başka basım amacı da Atatürk sevgisini yaşatmak.
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: İnsan rahatını bozmazsa, rahat insanı bozar! (Anooshirvan Miandji)
DUVARIN DİLİ: Selam söyle hafız, bize yara, ele merhem olana!
mübarek cıfıt çarşısı değil pasinler haber ajansı....bırakın bu ilçeciliği
Vedat bey fotoğrafların bir uygulama vasıtasıyla sanal aleme yüklenmesini sağlayan bu tür akımların/uygulamaların ben iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Neticede sizin animasyon yapılması için sisteme yüklediğiniz fotoğraflarınız özellikle çocukların fotoğrafları sanal alemde kişilerce kullanılabilir. Kaldı ki bu kişilerin kahir ekseriyetinin kötü niyetli olduğunu da hepimiz biliyoruz. Yazınızı okuyan hedef kitle başta olmak üzere herkesin bilinçlendirilmesi adına bu hususu yazınızda dile getirmenizin oldukça faydalı olacağını düşünüyorum.