Tarım arazilerinin giderek betonlaşması konusunda bir duruşumuz olmalı..
Ya şimdi konuş ya da hep sus!
Erzurum’da tarım arazilerinin son yıllarda konut yapımı için inşaatçılara ‘buyur edilmesi’ her ne kadar duyarlı bazı kesimlerce tepkilere sebep oluyorsa da bu tepkilerin cılız olduğu da bir gerçek. Erzurum Teknik Üniversitesi’nin yeri başta olmak üzere özellikle yüzde yüz tarım arazisi olan eski Kombina civarının ardı ardına betonlaşması da bu cılız tepkilerden nasibini almışsa da yenileri de yola çıkmış, dur-durak bilmiyor, habire geliyor. Yapımı için start verilen ve temelinin atılması için gün sayılan yeni Stadyumun da yine eski Kombina bölgesinde yapılacağının ilan edilmesi, bu anlamdaki eleştiri ve tepkileri de doruğa çıkartacağa benziyor. Benziyor ama bu tepkiler işe yarayacak mı, yarıyor mu, işte sorun da tam orada. Orada söyleniyor, orada kalıyor. En çok uyuz olmam, iş işten geçtikten sonra ahkam kesilmesi, küçük kıyametler kopartılıyor olması.
***
Geçtiğimiz günlerde çok önemli bir gün sebebiyle düzenlenen törende önemli bir görevde bulunan kallavi bir akademisyen, ‘’Çevre yolunun tarım arazisine yapılması yanlıştı, yeni yanlışlar yapılmasın’’ derken, oradaydım, dayanamayıp konuşmasını kestirecektim, yapmadım, yapamadım. İçimden, ‘’Peki o çevre yolu yapılırken niye sesin çıkmadı’’ demek geldi ama demedim işte, ben de üstüme vazife değil diye sustum, üç maymunu oynadım. Yapıldıktan sonra ses çıkartmak kolay. Bekara kadın boşamak gibi bir şey. Şimdiden söylüyorum, tarım arazileri konusunda bu kadar hassassanız şimdi çıkın söyleyin. Hele şu STK’lar. Yarın iş işten geçtiği zaman söylerseniz komik olursunuz ama kimseyi güldüremeyeceksiniz. Ya şimdi, ya da hiç! Bir duruşunuz olsun Allah aşkına. Ya konuşacaksanız şimdiden konuşun, ya da sesinizi kesin, susun. Ama her daim susun. Bu benim son kararımdır.
--
Parmakla gösterilecek Ticaret Merkezi yolda..
Yer Sanayi Gerçekler Havawi!
Erzurum’un kentsel dönüşüme acil ihtiyaç duyulan, dokunuşun elzem olduğu gözde merkezlerinden Sanayi, modern bir Ticaret Merkezi’ne kavuşuyor, çehresinin değişmesi için özel teşebbüs ilk adımı atıyor. İnşaat sektörünün önde gelen isimlerinden Sururi ve Ferruh Akgün kardeşlerin sahibi olduğu Akgün Şirketi, Sanayi-Tortum yolu üzerine yapmayı planladığı 4 katlı modern ticaret merkezi için kolları sıvadı. İnşaatına hızla devam edilen, önümüzdeki yıl hizmete açılması planlanan Akgün Ticaret Merkezi, konumu, potansiyeli ve mimarisiyle Türkiye’nin gözde Ticaret Merkezlerinden biri olma yolunda.. 17 bin metre kare taban alana, toplamda 56 bin metre kare kapalı alana kurulması öngörülen merkez, ilin sanayi, teknoloji ve lojistik dünyasına hizmet verecek. 4 kattan oluşacak olan, depreme dayanıklı, özel proje ile hazırlığı yapılan merkezde, 15 işyeri yeralacak.
--
Hem kısıtlı gelecek, hem de ateş pahası..
Daha ucuz meyveyi unut gitsin!
Zirai dondan etkilenen ürünlerden biri de yaz meyveleri. Erzurum Sebze ve Meyve Komisyoncuları Başkanı Selami Bağaçlı, vatandaşın daha şimdiden pahalı meyveye hazır olmaları gerektiğini belirterek, ‘’Yaşanan, 36 üretim yapan ili etkileyen zirai don olayından dolayı meyvede hem rekolte düşüklüğü oldu, hem de fiyatları astronomik seviyeye geldi. Daha eskisi gibi ucuz meyve yememiz zor’’ dedi. Kışın etkisini kaybetmiş olmasına, yaz aylarına girilmesine rağmen şu an Sebze ve Meyve Hali’nde arzu edilen miktarda meyve bulunmadığını anlatan Bağaçlı, kendilerini ziyarete gelen konuklarını da meyve ikramından mahrum bırakmak zorunda kaldıklarını söyledi. ‘’Meyve sebze haline girse bile kısıtlı miktarda, çok yüksek fiyattan giriyor. Bu manava gittiğinde elbette fiyatları da artmış olacak’’ diyen Bağaçlı, bu konuda ilgili mercilerin gereken tedbirleri şimdiden alması gerektiğini belirtti ve ek bir düzenleme yapılmasının zaruri olduğuna dikkat çekti, aksi halde bu yaz ucuz meyve yemenin zor olduğuna işaret etti.
--
Dişini çektiği, protez yaptığı hasta sayısını unutmuş!
Kasil de ‘Artık yeter’ dedi..
Emeklilik isteyen hekimler kervanına Erzurum’un tanınmış diş hekimlerinden Raci Kasil de eklendi. 42 yıllık memuriyetine geçtiğimiz hafta son veren, 28 yıldır kurucu başhekimliğini yaptığı Erzurum Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nden ayrılan Raci Kasil, artık kendi özel muayenesinde sağlık hizmetine devam edecek. 42 yıllık memuriyet süresince kentte 5 ayrı binada çalışmasına rağmen Erzurum’dan ayrılmayan, şehrin tanınmış emektar diş hekimlerinden , Kasil, bugüne kadar diş çektiği, tedavi ettiği ve protez yaptığı hasta sayısını hatırlamadığını söyledi. Sadece 5 diş hekimi ile başladıkları Ağız Sağlığı Merkezi’nde bugün 90’a yakın hekim ile çalışıldığını söyleyen Dr.Kasil, kazasız-belasız başhekim yardımcısı olarak memuriyet hayatında final yaşadığından dolayı mutlu olduğunu belirtti.
--
Ehram bezi bebekler
2025’in maskot adayı!
EİT tarafından ilan edilen, resmi açılışı da önümüzdeki günlerde yapılacak olan 2025 Turizm başkenti Erzurum’un etkinliklerde, henüz bir maskotu, simgesi ortalıkta görünmüyor. Tortum Kaymakamlığının öncülüğünde ilçede başlatılan bir proje ile üretilen ehram bezi bebekler, organizasyonun simgesi olarak önerildi. İlk numuneleri kaymakam Fatih Bayram tarafından Vali Mustafa Çiftçi’ye sunulan ve büyük beğeni toplayan ehram bezinden bebeklerin maskot olması önerisine EİT Turizm koordinatörü Muharrem Çığlık da yeşil ışık yaktı. Erzurum’un önemli kültürel değerlerinden olan üretilecek ehram ile ehram bez bebeklerin turizm değerine dönüşeceğinin gözlendiği ilçede şimdiden büyük bir hareketlilik gözlenmeye başlandı. Artık bir maskotu da olacak Turizm Başkenti etkinliklerinde kullanılması düşünülen proje kapsamsındaki bez bebekler, görenlerin de ilgi çeken tasarımı ile alkış topluyor.
--
Bu balıklar ender-i nadirattandır!
Erzurum Öğretmenevi’nin lobi alanındaki akvaryumunda ki balıklar, görenlerin adate büyülüyor. Bir süre önce Öğretmenevi Müdür Yardımcısı Mehmet Demir tarafından temin edilerek getirilen, üzerine titrenen mavi kafalı yunus balıkları, çok revaçta. Afrika kökenli olan, tropikal bölgelerde ki sularda kökleri bulunan, Erzurum’da da ilk defa rastlanan balıkların özellikle kafa yapıları şaşkınlığa yolaçıyor. Şu an 12 adet yavruları ile birlikte Öğretmenevi’nin lobideki akvaryumunu söyleyen balıklardan isteyen oluyor ama hep de yok deniyor. Müdür Yardımcısı Mehmet Demir, ‘’Çok heveslenen oluyor ama vermiyoruz. Ender-i nadirattan olan bu balıklara ben şahsen çocuklarımdan ayırmıyor, gözüm gibi bakıyorum. Üremeleri de kolay olmayan balıklarımız Öğretmenevi’nin zimmetine geçmiş durumda’’ diyor.
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Sevmeyi falan değil, yalnızlığı öğren. Çünkü zor zamanlarda en çok ona ihtiyacın olacak! (Charles Bukowski)
DUVARIN DİLİ: Mutluluktan uçsak, sinek ilacı sıkarlar!