“Son vuruş!”
Bactic Servers’taki veri güvenliği uzmanlarından Darius Adomas’ın en uygun hedef olduğu düşünüldü ve Adomas’a sevgilisi Janina adına e-postayla fotoğraflar gönderildi. Fotoğrafları açan Adomas bilgisayarına virüs bulaştığı fikrine kapılmadı ve Bastic Servers’in izleme ekranlarının kontrolünün MİT’e geçtiğini fark etmemişti. Kısa süre sonra milyonlarca veri MİT’in elindeydi.
Artık hızlı analiz aşamasına geçilebilirdi. Bu sırada FETÖ de bylock’un deşifre olduğunu öğrendi ve Bylock’u kullanmayı bırakıp Eagle adlı, verileri otomatik olarak silen sunuculara sahip yeni bir haberleşme programına geçti.
Bylock deşifre edilirken, FETÖ yapılanması açığa çıkarıldı!
Bylock operasyonunda elde edilen veriler inanılmaz boyuttaydı. 60 bin 748 internet aboneliği, 17 milyon 169 bin 651 görüşme, 6 milyon 63 bin 296 çözümlenmiş görüşme, 4 milyon 740 bin 700 e-posta ve 111 bin 637 telefon deşifre edilmişti.
2016’ya gelindiğinde FETÖ; Emniyet, jandarma ve yargıdan büyük oranda temizlenmiş olmasa bile en azından bu kurumların kritik noktalarından uzaklaştırılmıştı. Taşeron örgütün devlete karşı kullanabileceği önemli varlıkları neredeyse sadece TSK’daki mensuplarından ibaretti. MİT durumun farkındaydı ve 2016 yılının başından beri TSK’daki FETÖ’cüler üzerinden bir darbe girişimi olabileceği yönünde devletin ilgili makamlarını uyarıyordu. Bu doğrultuda 12 Temmuz günü Bylock yazışmaları üzerinden TSK’ya yuvalanmış 600 FETÖ unsurunun kimliği Genelkurmay Başkanlığı’na verildi. YAŞ toplantısına çok az kalmıştı ve TSK’dan, özellikle de komuta kademesinden FETÖ mensuplarının temizlenmesi için büyük önlemler alınacağı artık gün gibi ortadaydı.
(Kaynak: Polat Safi, Milli İstihbarat Teşkilatı (1826-20023, İlk Defa Yayınlanan MİT Arşiv Belgeleriyle) s.296-347 /Kronik)
Not: MİT’in belgeleriyle yazılan kitabı okumadan FETÖ’nün nasıl tasfiye edildiğini anlamayacaksınız. Üstelik zor süreci yürüten MİT’in aynı dönemde Türkiye’nin milli çıkarları için gerçekleştirdiği büyük operasyonları, dış politikada yürüttüğü devasa çalışmaları da göreceksiniz. Son olarak MİT, yani isimsiz kahramanlarımıza sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Son not: Doç. Dr. Polat Safi’nin eseri “Milli İstihbarat Teşkilatı 1826 – 2023, İlk defa yayımlanan MİT Arşiv belgeleriyle yazıldı. Bugüne kadar “istihbarat” ile ilgili hayali isimler üzerinden, hayali hikayelerle çok kitap yazıldı. İstihbarat’a merakınız varsa, Türk İstihbarat tarihini merak ediyorsanız, birde MİT’in arşiv belgeleriyle yazılmış bu tek kitabı şiddetle tavsiye ediyorum.