Kurulduğu günlerde doğunun ilk Türkiye’nin 4. Organize Sanayi Bölgesi olan Erzurum 1. Organize Sanayi Bölgesi, 1970’li yıllarda faaliyetine başladı. O günlerde sosyoekonomik olarak bölgenin abisi konumundaki Erzurum, zaman içinde kendi kabuğuna çekilen il oldu. Kalkınmanın önemli başlığı olan sanayileşmeyi 1. Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Murat Urkuç ile konuştuk. Tüm dezavantajlara rağmen son derece pozitif fikirler ortaya koyan Başkan Urkuç, kentte kalkınmanın gençlerin eliyle olacağını düşüyor. Babadan kalma yöntemleri elinin tersi ile iten genç başkan, dün adeta mezarlık görüntüsü veren bugün çarkların döndüğü 1. Organize Sanayi Bölgesi’nin geldiği son durumunu anlattı.
Sayın Başkan, Erzurum Organize Sanayi Bölgesinin hikayesini sizden dinlemek isterim. Kuruluşundan itibaren ortaya koyulan hedeflere ulaşıldı mı? Yıllardır bir dönem depo alanı gibi kullanıldı burası, siz ne dersiniz…
Erzurum 1.Organize Sanayi Bölgesi ülkenin ilk göz bebeklerinden. Türkiye’nin en eski 4. organize sanayisi. 1968’lerde temeli atılmış, 70’lerde tamamlanmış. Ankara, Konya, Kayseri İstanbul sanayi anlamında kümelenme yapamamışken Türkiye’de 4. OSB olarak burada kurulmuş. Bu aslında çok önemli, Erzurum bölgenin lokomotifi olarak konumlandırılmış. Ortadoğu’ya ve Türk Cumhuriyetleri’ne yakın olması, kurulmasının ana temelini oluşturmuş.
Geçmiş dönemde basında depo, çiftlik haberleri yer aldı. Ama burası hiç bir zaman atıl bir duruma düşmedi. Sorun aslında kentin ekonomik sorunu. Bölgenin kalkınması, verilen destekler, lojistik, ham maddeye uzaklık, insan kaynağı, yan sanayi gelişmediği için organize ileri doğru ivmelenmemiş, haliyle geriye doğru ivmelenmiş. Ama yine mevcut Erzurum ekonomisine yön veren bütün işletmeler, bütün firmaların tamamı şu anda Erzurum birinci OSB’nin içinde.
Firmalar ekonomik sebeplerden dolayı gerilemiş. Ekonomik koşullar, bölgenin kalkınmada geriye gidişi, yeteri kadar siyasi desteğin verilememesi, pazara uzaklık, ulaşım ve ısınma sorunları aşılamamış. Var olan fabrikalarda ya küçülmüş ya kapanmış. Geriye kalanda işçi maliyeti ağır vergiler altında ezilmiş.
O günlerden bu günlere nasıl bir dönüşüm yaşandı?
Kentte sanayi ve iş dünyası gençlere evirildi. Bizler babalarımızdan şirketleri devraldık. Biz geldikten sonra biraz da kuşak değişimi bu işte çok etkili oldu. Yeni kuşak biraz daha teknolojiyle iç içe olduğu için, mevcut işlerimi daha nasıl geliştirebilirim. Biraz daha ihracat odaklı çalışma planları. Biraz daha insan ilişkilerinin düzgün olması ataerkil bir işletme artık yok denecek kadar az. Yeni kuşağın bakış açıları çok farklı. Biz bu işlere başladıktan sonra biraz daha personelle iletişimi artırdık. Olaylara daha misyoner yaklaşmaya başladık. Dış pazar yarışına girdik. Baba dostu ilişkileri bitirip hammaddeyi bir adamdan değil de alternatiflerini bulmaya başladık. Kim daha ucuz satıyorsa onu bulmaya başladık. İşin içine teknoloji girdi. Haliyle daha büyüme odaklı ilerlemeye başladık. Bizim kuşak devraldığı işletmeleri büyütmeye başladı ve reform gibi durum oldu.
OSB’de aslında tesis var ama birçoğu kullanılmıyor, bunun için ne yaptınız?
Göreve geldiğimizde öncelikle kapalı işletmeleri masaya yatırdık. “Madem sen işletemiyorsun o halde ya sat ya kiraya ver” dedik ve bakanlıktan bu konuda yardım istedik. Çünkü yatırımcı var ama yer yoktu. Yönetim kurulumuzda bu gibi işletmelere aidat kesme kararı aldık. Kapalı firmalar ciddi tepki göstermeye başladı.
Erzurum’da yatırım yapmak isteyen, gelip fabrika açmak isteyen bir sürü kurumsal firmanın olduğunu gördük. Biz bu mülk sahipleriyle oturduk, “Ya satacaksınız ya kiraya vereceksiniz. Bulamıyorsanız biz onu da bulmaya razıyız” dedik. Birçoğu kiraya verdi veya sattı, atıl olan 13 fabrikamızı yeniden ekonomiye kazandırdık. Burada kimseyi suçlama durumumuz söz konusu değil bırakmış gitmiş. Göç etmiş aile büyükleri rahmetli olunca kardeşler arasında herkes baba işine sahip çıkamamış. Kapalı olan yerler için konuşuyorum.
Geriye dönen var mı?
Geriye dönen yok ancak yüzde 20’lik kısmı aidat ödemeyi kabul etti. Belli bir varlıktaki insanlar, ‘baba yerimiz’ gibi düşünceleri var. Ama onları da çok yakında çözeceğiz inşallah. OSB’de 70’in üzerinde üretim yapan tesisimiz var. İstihdam sayımız şu anda 8 bin 500, bunun 3 bin 250’si bayan, 5 bin 250’si de bay çalışan.
Sizin 1. OSB’yi genişletme çabalarınız vardı, Milli Savunma Bakanlığına ait askeri alanlar üzerine. O bölge için herhangi bir girişim var mı?
Bizden önceki yönetim ve başkanlarımızın bir çalışması var. OSB’nin ikinci kısmı dediğimiz bu Yahya Akdağ Camisinin olduğu bölge, Sağlık Bakanı Recep Beyin de destekleriyle OSB’mize kattılar. Şu an da toplamda o alanla birlikte 127 hektar bir alanımız var. Yatırım talepleri artınca biz de Gezköy Kışlası için bir çalışma başlattık o zaman. Dönemin 9. Kolordu Komutanına arz ettik konuyu. Karşı çıkarak, “ Biz burayı veremeyiz, burayla alakalı çok farklı planlarımız var” dedi. Günün sonunda şu an oraya iç tedariki taşıdılar. Batı tarafına büyüme yapabilir miyiz diye düşündük. Orada da şu anda bir çalışmamız var. Devlet Su İşleri ve Büyükşehir Belediye Başkanımızın da bu konuda çalışmaları var.
Genç bir başkan, genç bir yönetim var OSB’de. Bu size avantaj mı yoksa dezavantaj mı yaşattı.
Bu yola çıktığımız 2019 yılında bizlerin yönetimde yer almamız istendi. Önce sıcak baktık sonra bazı arkadaşlarımızın, “ Siz yıllardır yaptınız, biraz da bize fırsat verin” görüşü hakim oldu. İyi bir ekibimiz var, işlerine çekirdekten yetişmiş isimler. Yaptığımız istişarelerle oturup bir karar aldık ve yola çıktık. Tabi çok zorlandık, kelli felli dediğiniz yöneticiler bizlerin önüne taş koymaya çalıştılar. Alıştıkları düzen bozulmasın diye. Biz kararlı bir duruş gösterdik, 2019 yılında girdiğimiz seçimi tarihe gecen bir farkla kazandık.
OSBÜK’te görev aldık
O dönem Türkiye’nin en genç OSB başkanı seçildik. Haliyle bu başarı gençliğinde vermiş olduğu güç, bizim çatı kuruluşumuz OSBÜK’ün ilgisini çekti. İlk seçildiğimiz yıl bizi OSBÜK’ün Yüksek Koordinasyon Kurulu üyeliğine aldılar. Haliyle oraya girmemiz bizim dönüm noktamız oldu. Çünkü orada Erzurum’un varlığını, sanayisini, sanayicilerini bir şekilde üst kuruldaki büyük sanayicilere, büyük OSB’lere tanıtma şansımız oldu. Erzurum’u biraz daha ön plana çıkarmış olduk.
OSBÜK Erzurum’da toplanacak
Bu ayın sonunda OSBÜK olarak genişletilmiş bölge toplantımızı yapacağız. Doğu Anadolu Bölgesine bağlı 28 başkan ve bölge müdürünün katılacağı 3 günlük bir çalıştayımız olacak. Sanayi camiasında artık yerini belirlemiş bir Erzurum OSB var. Şehrin bile bilmediği bir OSB’yi Türkiye de bilinir, görünür kıldık.
Kent yönetimine kendinizi, OSB’yi anlatmada zorlandınız mı?
Elbette, bundan önce ilk seçildiğimizde Büyükşehir’e Valiliğe ziyaret yaptık. ‘Erzurum’da OSB mi var, Erzurum’da üretim mi var, mezarlık gibi bir yer’ dediler. Sağ olsun Vali Okay Memiş zamanında gidip meramızı anlattık. “Sayın Valim Erzurum’da üreten bir OSB var. Kalkınmanın temeli olan bir yer. Lütfen gelip gözlerinizle görün ve kararı siz verin” dedik. Vali Bey üç ay boyunca hiç aralıksız her hafta OSB’mize geldi. Biz programını yaptık bütün tesislere ayağını bastı. Depo, fabrika, atölye, üretim yerleri ne varsa bütün yerleri gezdiler ve bir gün toplantıda “Kim 1.OSB üretim yapmıyor derse ihanet eder” dedi.
Ay sonunda önemli bir toplantınızın olduğunu söylediniz. OSBÜK heyetine bir talebiniz olacak mı? Erzurum’la beraber diğer illerinde olduğu, bölgesel kalkınmada öne çıkaracağınız bir başlık var mı?
Bir kere sanayicinin finansa ulaşmakta sorunu var. İkincisi bölgesel olarak kalifiye eleman sorunumuz var. Ardından yan sanayi sorunumuz var. Bizleri Karadeniz’e limana taşıyacak tünellerin yıllardır bitirilememesi, lojistik köyün aktif edilememiş olması büyük sorun. Hava yolunun kısıtlı olması, aynı gün iş dünyasının Ankara’ya gidip dönememesi çok büyük bir problem. Ne yatırımcıyı, ne ustayı, ne de kalifiye insanı buraya getirtebiliyoruz. Gittiğimiz zaman dönemiyoruz. Biz bunu birçok kez dile getirdik.
Çalıştaydan çıkacak kararları Ankara’ya deklarasyon şeklinde götürecek misiniz?
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcımız Oruç Baba İnan, çalıştayımıza katılacak. İlgili bir kurum yöneticisini davet ediyoruz ki sorunlarımızı birinci ağızda direkt iletelim. Kendi içimizde bir şey yapıp bir rapor sunmuyoruz, yetkili isimleri buraya getiriyoruz. OSBÜK Başkanımız Memiş Kütükçü aynı zamanda Konya OSB’nin de başkanı. Haliyle Ankara’da çok ciddi ilişkileri var. Katılacak 28 OSB’nin genel sorununu nedir, bölgenin ihtiyaçları nedir bunları konuşacağız. Önce sorunları alacağız, buna göre bir yol haritası düzenleyeceğiz.
Murat Urkuç’un hayalindeki ya da hedefindeki OSB ne?
Biz sanayicimizi daha nasıl avantajlı hale getirmek için çalışıyoruz. Bir meslek okulumuz yoktu. Yetişmiş eleman, kalifiye eleman, ara eleman değil de aranan eleman bulma ile alakalı hep hayalimiz vardı. Bununla alakalı Özel OSB Teknokent Kolejimizi kurduk, bir yatırımcımızla birlikte. Biz karma bir OSB’yiz ama gıda ağırlıklı bir OSB’yiz, haliyle gıda teknoloji bölümünü talep ettik ve açtırdık. Elektrik elektronik talep ettik ve açtırdık okula. Mezunlarımızı almaya başladık, staj imkânı sağlamaya başladık. Eski binamızı Milli Eğitime tahsis ettirdik. Milli Eğitim de oraya Çıraklık Eğitim Merkezi kurdu ve şu anda 800 kişi eğitim görüyor. Oradan da yine mümkün mertebe istifade etmeye çalışıyoruz.
Sonra altyapı problemlerimiz vardı bunları çözüme kavuşturduk. Elektrik ile alakalı sorunlarımız vardı, KUDAKA ile bir proje yaptık. Şu anda yüzde 12 civarında ucuz elektrik sağlıyoruz sanayicimize. Bütün OSB’nin kapalı devre kamera sistemini hayata geçirdik. 7/24 her tarafı denetliyoruz. İnşallah bu sene kapı projemiz var, bütün kapılarımızı yıkıp revize edeceğiz. Kapılara kartla okuma sistemi getiriyoruz. Güvenliklerimizin sayılarını arttırıyoruz. Gece devriye olayını başlatıyoruz. Büyümemizle alakalı dediğim gibi planlarımız var çalışmalarımız devam ediyor.
Büyüdükten sonra eğer bu işi başarabilirsek bundan sonraki safha için hallerimiz var. Kümelenmek istiyoruz, biraz daha teknolojiye yazılıma yönelik şirketlerimizi Erzurum’a getirmek istiyoruz. Yükte hafif pahada ağır ürünleri bölgede üretmek istiyoruz. Bu tamamen genişlememizle alakalı bir durum. Ama biz göreve geldikten sonra mevcut sanayimizin en azından varlığını hissettirdik. Bir üreten OSB’miz var dedik. Kapılarımız herkese açık dedik. Şehrimizin bütün dinamiklerini Vali Beyi, Sekmen Beyi, Milletvekillerimizi davet edip ağırladık. Dediğim gibi 13 tane kapalı olan işletmemiziz hayata geçirdik.
Yalnızca bir örnek vereyim; Yavuz Tekstil’de 1000 bayan kardeşimiz çalışıyor. Bizim için çok büyük bir mutluluk. Onun dışında yine bir varis fabrikası kurduk, Acun Beyle. Şu anda 400 kişi harıl harıl orada çalışıyor. Yine onlara başka bir tahsis kurduk Çinlilerle imzayı attık. Çinli bir yatırımcıyı getirdik buraya. Plastik hammadde üretimine başladık, hemen kapalı alanda. Mevcut tesislerde hep kendini yenilendi.
Biz ataerkil çalışan bir firmaydık, Babacan Kuruyemiş olarak tezgâhtan geldik buraya. Bugün günün sonunda iki senedir çalışmalarımız sonucu dünyanın 55 ülkesine mal gönderen bir firma haline geldik. Bunun meşalesi burada yakıldı. Dileğimiz arzumuz üreten bir OSB olarak devam edelim. Büyüyelim alanlarımızı büyütelim dışardan yatırımcılarımızı çekebilelim. Yeni sanayi kuruluşları olmadan, işsizliğe çare olmadan kalkınma olmaz diye düşünüyoruz.
Sayın Hanımefendi, makale bu kadar uzun olmamalı. Sıkıcı olur, insanları bezdirir, usandırır. Selamlar.