Avni Özgürel, mesleki süreci de dikkate alınınca ciddi bir tecrübeyle bakıyor. Dün yaşananların tanığı, ihaneti gören Duayen Gazeteci, sürecin yürütülürken Afyonlu şehidin minik yavrusunun babasının fotoğrafını omuzuna iğneleyen hanım yüzbaşıya müdahale ederken “Babamı incitir” sözüne atıf yaparak diyor ki, “Şehitlerin ruhu incitilmeden adımlar atılmalıdır”
Avni Özgürel üstat bence bütün bir Türk milletinin beklediği hassasiyetini altını çiziyor. Özgürel şöyle devam ediyor;
“Onun için muazzam bir şey. O yüzden Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, istihbarat teşkilatımızı, TSK’yı, sayın cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere. Bu kadronun tamamını yürekten kutlamak istiyorum. Elimizden dilimizden gelen budur.
Ama onun ötesinde birde temennilerimiz var. Şehitlerimiz. Onca insan, onca şehit verdik. Yüreğimiz acır diye, o fotoğraf var ya, Afyonlu bir şehidimiz var. Onun cenazesinde 4-5 yaşında kızı. Babasının tabutuna sarılmış bir yüzbaşımız, hanım kızımız, onun göğsüne babasının fotoğrafını iğnelerken, o iğneye eliyle müdahale etti, ‘babamın canını acıtır’ diye. Şimdi onun canını ne acıtır diye bakmak lazım. Bu çocuğun canını ne acıtır diye düşünerek bu işlere bakmak lazım. Ve onun gibi kaç çocuğumuz var, canı acıyacak. Biz elbette terörün bitmesine seviniriz, ama bunu da unutmayarak.
Bunlara birde çanak tutan, içeride dışarıda bir takım ihanet odakları oldu. Kimisi diyebilir ki fetö, kimisi bilmem ne diyebilir. Bu ihanetin bin çeşidi var. Kim olursa olsun, bunların geldiği noktaları yaşadık, gördük. Bunu unutmadan bu işe bakmak lazım. O acıları gözümüzden silip atmadan bitaraflara bakmak lazım.
Bu hadisenin bu olayın o yüzden, biz bir tarihi yaşıyoruz şuanda. Bunu iyi not etmemiz lazım.
YPG’yi kuran Amerika Birleşik Devletleri, onun için onun tasfiyesini gerçekleştirecek olan ABD’dir. ABD tasfiye etmedi diye onlar orada duracak değil. ABD bunu bir şekilde eritecek. Ya Şam yönetimi içinde nasıl eritecekse eritecek. 50 bin diyen var, 70 bin diyen var. Ne kadar olursa olsun. Parayı kim verirse oraya gidecekler.
Silahların teslim meselesi!
Bakın şimdi şöyle bir şey var, TSK’nın, MİT’in elinde silahların mevcudunun, dökümü, yeri tam dökümü de dahil hepsi mevcut. Bunların bir kısmının, biz şimdi söylersek ayıp olur. Böyle bir şey olamaz. TSK’ya bunlar teslim edilecek. Bu Perşembe günü başlıyor. Dolayısıyla bunu şeyapmanın, ne yapacaksın kardeşim sen.
ABD, yerden havaya füzeleri geri alıyor, helikopterleri geri alıyor. ABD silahlı kuvvetleri bu silahları geri alıyor zaten.
PKK’nın arşivi.
Dünün Ankara’sından, bu arşivden rahatsız olanlarda olur.
Bu örgütün onlarca yıl içinde dünyanın çeşitli yerlerinde kimlerle ne konuşmuşlar, Öcalan’ın böyle bir hastalığı var, kimle ne konuşmuşsa her şeyin kaydı var. Dursun Karataş’ta da o kayıt var. Bu kayıtların birkaç tanesini, 1999’da yapılmış görüşmelerden bazılarının mahiyetini biliyoruz. Ne olduğunu biliyoruz.
Öcalan’ı bile şaşırtan talepler.
Öcalan, Türkiye’den çekilme kararı verdi. Eli silahlı grupların. Türkiye’den önemlice bir zevat, her halde Öcalan’ın da bileceği edeceği bir insan, bu omudur diye tartışmayacağın bir insan. Doğrudan kendisi arayıp, yapu hepsini çekme geriye bakarsın lazım olur, dediğini biliyoruz. Çok üst düzey bir insan. Bu görüşmelerin tamamı Öcalan’ın elinin altında var.”
Devlet biliyor içerideki ihanet sahiplerini, keşke bizlerde öğrenebilsek!