Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’yi kurduğunda Türkiye’nin nüfusu 68 milyondu. Ekonomi IMF kontrolünde, toplu iğne yapamayan, SGK sistemi çökmüş, ülke siyasi ve ekonomik krizlerde yüzüyordu.
Erdoğan’ın ifadesiyle; "367 diye bir şey uydurarak Meclis'in iradesine ipotek koymak istediler. Cumhuriyet mitingleriyle insanımızı kışkırttılar, Gezi olaylarında üç beş ağacın taşınmasını bahane ederek sokaklarımızı ateşe verdiler. PKK'sından FETÖ'süne, DEAŞ'ından DHKP/C'sine varıncaya kadar yularını ellerinde tuttukları bütün taşeronları üzerimize saldılar. 17/25 Aralık'ta emniyet yargı teşkilatlarımıza sızan haşhaşileri, 15 Temmuz gecesi Silahlı Kuvvetlerimiz içindeki hainleri kullanarak, milletin iradesine çökmeye kalkıştılar.”
Eğitimde 343 bin olan derslik sayısı 613 bine, öğretmen sayısı 626 binden 1 milyon 32 bine çıktı. 2001 yılında 76 üniversite, 70 bin akademik personel varken, bugün 208 üniversite ve 183 bin akademik personel var. Spor tesisi sayısı 1575'ten 4 bin 421'e, Yükseköğrenim yurt yatak kapasitesi 182 binden 962 bine ulaştı.
Yıl dönümü konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık alanının, milletin duasını aldıkları alanların en başında geldiğini dile getirerek, "23 sene önce hastane yatak sayımız 18 bini nitelikli olmak üzere toplam 164 bin iken, şu an 182 bini nitelikli 270 bin yatağımız bulunuyor. Hepsi en modern cihazlarla donatılmış, otel konforunda odalarda 36 bin 508 yatak kapasitesine sahip 25 şehir hastanesi açtık. Sağlık çalışanı sayımızı 378 binden aldık, 1 milyon 462 bine yükselttik. Dünyanın en kapsayıcı sosyal güvenlik sistemini ülkemizde kurduk" bilgisini verdi.
Bölünmüş yol uzunluğu 6 bin 100 kilometreden 29 bin 400 kilometreye, 1714 kilometre olan otoyol ağı 3 bin 726 kilometrenin üzerine taşındı. Asrın projesi Marmaray, Orhangazi, Yavuz Selim, 1915 Çanakkale, Nissibi köprülerini, Avrasya, Zigana, Ovit, Eğribel, Bolu tünellerini ve pek çok devasa ulaştırma projesi gerçekleştirildi. 26 olan havalimanı sayısı, Çukurova Uluslararası Havalimanı'yla birlikte 58 oldu. Yüksek hızlı tren hattı olmayan Türkiye, 2 bin 32 kilometre uzunluğunda hızlı tren hattına kavuştu.
Erdoğan, "Tarımsal gayri safi hasılamız 37 milyar liradan 1 trilyon 625 liraya çıktı. Tarla, sebze, meyve üretimimizin toplamı 98 milyon tondan, 137 milyon tona ulaştı. Küçükbaş ve büyükbaş hayvan varlığımız 251 milyondu, bugün yaklaşık 375 milyona ulaştı. Baraj sayımızı 276'dan aldık, dünyanın 5'inci yüksek barajı Yusufeli'nin de aralarında olduğu yeni 742 baraj inşa ederek, toplam 1018'e ulaştırdık"
Yalnızca beş ilde kullanılan doğal gazı, 81 ile 703 yerleşim birimine yaygınlaştırdı. Ülkemizin kurulu gücü 31 bin 846 megavattan, bugün yüzde 56'sı yenilenebilir enerji kaynaklarından olmak üzere 307 bin 600 megavata yükseldi. Karadeniz'de 710 milyar metreküplük ülkemizin en büyük doğal gaz rezervi keşfini, Gabar'da günlük 100 bin varil petrol üretim kapasitesiyle yine tarihî bir keşfe imza atıldı.
36 milyar dolar olan ihracat 261,5 milyar dolara yükseldi. Turizmde ülkeyi ziyaret eden kişi sayısı 15 milyondan 57 milyona, turizm geliri 55,9 milyar dolara çıktı. Sanayi ve teknolojide 191 olan organize sanayi bölgesi 361'e, sıfır olan endüstri bölgesi 43'e, yine sıfır olan araştırma geliştirme merkezimizi 1306'ya ulaştı. 60 yıllık hayalimiz olan Türkiye'nin otomobili TOGG artık yollarda.
Yani nereye baksanız, yüzünüzü nereye çevirirseniz Ak Parti iktidarının eseriyle karşılaşırsınız. Savunma Sanayi ayrı bir hikaye. Kendi uçağını, insansız hava, kara, deniz araçlarını yapan, KAAN’ı yolda olan bir Türkiye, unutmayalım Erdoğan’ın imzasını taşımaktadır.
Meyve sebze ve et üretimi arttı ise bu pahalılık ne yeşil komünist yazar. Cevap verebilir misin?
Aynen markete, pazara gidence de ak partinin eserleriyle karşılaşıyoruz. 15 temmuza bakancada cemaatçilere ne istedilerse veren ak parti ile karşılaşıyoruz.meclise bakanca da açılım yapıp terör örgütü pkk yı meşrulaştıran ak parti ile karşılaşıyoruz.