Erzurumlu Sedat Bilge, İsrail’in bomba yağdırdığı gün İran’daydı, arkadaşıyla birlikte yaşadığı panik anlarını anlattı
Onları İran’da savaş karşıladı!
İsrail ile İran arasında başgösteren savaşın panik anlarını yaşayanlar arasında Erzurumlular da vardı. Turistik amaçla gittikleri İran’da gece yarısı yaşanan İsrail saldırısına maruz kalan Erzurumlu işinsanı Sedat Bilge ve emekli öğretmen Hüsamettin Yerli de, kaldıkları otelde büyük panik yaşadı, yaşadıkları anları PUSULA’ya anlattılar. Gürbulak sınır kapısından giriş yaptıkları İran’da Urumiye şehrinde bir otelde konaklayan işinsanı Sedat Bilge, beraberindeki emekli öğretmen arkadaşı Hüsamettin yerli ile gece yarısı saldırı haberini aldıklarında herkes gibi kendileri de büyük panik yaşamış. Bilge, ‘’Aslında biz Urumiye’ye geldiğimizde otellerde yer yoktu, güç bela beş yıldızlı bir otelde 150 dolara 2 kişilik yer bulduk. Gece yarısı lobide otururken savaş haberleri çıkmaya başladı. Bize ilk haberi veren resepsiyondaki çalışanlar oldu. Bütün televizyon kanalları biranda normal yayın akışlarından vazgeçti, savaş haberlerinin yayınlarına başladı. İnternet çalışmıyor, işyerleri anında kapanmıştı. Sabaha doğru odamıza çıktık ama yatmak zordu. Bulunduğum bölge askeri tesislere yakındı. Her an oralara da saldırı olacağı, bundan biz de etkileneceğiz diye düşünmeye başladık. Ertesi gün dolu otelde biri de Arap turist olmak üzere 3 kişi kalmıştık ve 1 gün önce 150 dolara zor bulduğumuz otelde 50 dolara kaldık. Full otel bir anda sadece bize kalmıştı. Ne olacağını, daha neler yaşayacağımızı merak ettik hep. İki gün o stres ve paniği yaşadıktan sonra yine güç bela otelden ayrıldık, Gürbulak sınır kapısına kendimizi zor attık’’ dedi. Dehşet anlarını anlatırken konuşmakta zaman zaman zorlanan, daha önce de tesadüf eseri bombalandığında iş seyahatı için gittiği Bağdat’ta bu paniği yaşadığını kaydeden Sedat Bilge, kendilerini sınır kapısına götüren şoförün de tir tir titreyerek kendilerini bıraktığını ve yine büyük panik halinde geri döndüğünü, ailesinin yanına gittiğini belirtti.
--
Aç tilkiler kapıya dayandılar!
Yaşam alanlarına o kadar girdik ki, artık dağdaki aç tilkiler, şehir merkezine de girmeye başladı. Artık vatandaşların da yadırgamadığı bu hal, özellikle de aç yavru tilkilerin açlıktan dolayı çaresizliğini de gözler önüne seriyor. Geçtiğimiz günlerde bu sütunlarda haberini de yaptığımız Büyükşehir Belediyesi’ne ait Palandöken dağındaki Sultan Sekisi kafede gündüz vakti görülen, hiç de yadırganmayan tilkiler, çok geçmedi, şehir merkezinde ki Atatürk Üniversitesi kampüsünde ve mahallelerde boy göstermeye başladı. Kaya Kılıç’a ait eski adı Şıhköy, yeni adı İbrahim Hakkı mahallesinde 11 kümes hayvanını yakalayıp yiyen aç yavru tilkiler, tehlikenin boyutlarını da gözler önüne sermiş oldu. Atatürk Üniversitesi’nin lojmanlarında da artık görülmeye başlanan tilkilerin, sokak köpekleri ile de yanyana geldikleri ve birlikte hareket ettikleri belirtiliyor. Son zamanlarda Valiliğin de uyarısı ile başlayan kene tehlikesi ile birlikte aç tilki tehlikesi, özellikle küçük çocuklarının da korkulu rüyası haline geldi.
--
Gözler stajerlerin üstünde!
Geleceğin turizmcileri yakın takipte. Erzurum Dedeman Turizm Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi’nin gerek il merkezinde ve gerekse Antalya’da ki turizm tesislerinde staj yapan öğrenciler okul yönetimi tarafından takibe alındı. Okul Müdürü Ayhan Akbulut ile Müdür Yardımcısı Alpaslan Öz, kendi özel araçları ile Antalya’da ki otellerde staj yapan 10 ve 11’nci sınıf öğrencilerini çalıştıkları işyerlerine ziyarette bulundular. Antalya’da stajlarını yapan 32 öğrencinin çalıştıkları otellerin fiziki şartlarını yerinde görmek, yöneticilerden performansları hakkına bilgi almak için gerçekleşen ziyaret son derece faydalı geçti. Koordinatör öğretmenin yanısıra daha çok stajdaki öğrencileri kontrol etme amacına yönelik idare tarafından gerçekleşen ziyarette görülen aksaklıklar ve problemler not edildi, bilgiler toplandı.
--
Merhum Belediye başkanının muradı yerine geldi, Hınıs Köftesi coğrafi işarete kavuştu, pazarlama garantisi verildi.
Bu köftenin önü açık
2023 Temmuz ayında vefat eden Hınıs Belediye Başkanı Erdoğan Eren’in muradı yerine geldi. Eren’in belediye başkanlığı döneminde gündeme getirdiği Hınıs’a ait Hınıs köftesi hem coğrafi işarete kavuştu, hem de Tica
ret Borsası tarafından pazarlanması garantiye alındı. Daha çok kadın budu köfteyi andıran, tamamı etten oluşan, yıllardan beridir Hınıs’da kadınları sofralara sunduğu bu içli köfteyi anımsatan Hınıs köftesi ile ilgili Hınıs’da lansman gerçekleşti, çok önemli adımlar atıldı. Aile Destek Merkezi’nde gerçekleşen, Canan Şimşek’in sunuculuğunu yaptığı lansmanda Hınıs köftesinin pazarlama stratejileri üzerine kapsamlı değerlendirme yapıldı, seri üretim için start verildi. Hınıs Kaymakamı Onur Bektaş ile Ticaret Borsası Başkanı Hakan Oral’ın iştirak ettiği toplantıda yakın bir gelecekte coğrafi işarete de kavuşan Hınıs köftesinin yurt genelinde bilindik, köfte olacağı görüşü savunuldu, endüstriyel ürün olarak markalaşacağı anlatıldı. Toplantıda KOSGEP ve TKDK’nın da destekleri ile sadece Hınıs köftesinin değil, Hınıs fasulyesinin de bölge kalkınması için önemli olduğuna vurgu yapıldı.
--
Biri İnşaat Mühendisi diğeri Mimar iki arkadaş, açtıkları bir firma ile inşaat sektörüne yeni soluk getirmişe benziyorlar.
Konforlu hayata ‘gel gel’ ediyorlar!
Günümüzde artık insanlar için başını sokacakları konut kadar, bu konutların mimarileri, ebadı, konumu da bir hayli önem kazandı. Artık biraz da hali vakti yerinde olan insanlar, sadece mimarisi ve konumları itibariyle girdikleri konutların içlerinin de konforlu alandan oluşmasını istiyor. Konutlarında modern yaşam alanı oluşturarak kendilerini bir yerde şımartmak isteyenlerin sayısı da az değil, açıkça da görülüyor bu. Bu konuda paraya kıyan konut sahipleri, gelişen sanayi ve teknolojinin nimetlerinden de yararlanıp, daha modern ve ferah konutlarda aileleri ile birlikte yaşamlarını devam ettirmek istiyorlar. Büyük, yeni oluşan bir sektörden, endüstri çağından bahsediyoruz aslında. Öyle ki, günümüzde artık görüyoruz ki konuta verdiği para kadar da hiç de gözünü kırpmadan aynı oranda parayı da iç donanıma, modern tasarımlı konutlara harcayabilen bir kısım insanlar da var. Şahsen ben de satın aldığı ev kadar içini yeni ürünler ile dolduran ve aynı oranda harcama yapan insanları biliyor, görüyorum. Dışı kadar içi de konforlu olsun diyen insanlar artık Miami’de filan değil, Erzurum’da da var...
***
İş dünyasına yeni adım atan genç işinsanları İnşaat Mühendisi Mustafa Gacıroğlu ve mimar Hatem Özcan, işte tam da bu konforlu alanı isteyenler için biraraya geldi, Yıldızkent’te Rafinest adını taşıyan bir işyeri açarak ‘’gel, gel’’ ediyor. Açılışına AK Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu ile seçkin bir davetli topluluğunun katıldığı firma, ezber bozan yaklaşımları ile daha ilk günden ilgi odağı olmaya başladı, özellikle de konut yapan müteahhitlerin ve firmaların yöneticilerinin akınına uğradı. Piyasada kendisini kanıtlamış, dünya çapında tanınan ve yüksek kaliteli, uzun ömürlü ürünler ile ünlü markaların da bayiliğini alan firma, konfordan yana olan müşterilerine kapılarını açtı. Estetik tasarım vadeden, inşaat, dekorasyon ve mobilya sektörlerinde Premium ürünleriyle hizmet vermeye başlayan firma, ürün dayanıklılığı ve şıklığı da biraraya getirmiş. Her tarza uygun geniş tasarım seçenekleri de sunan, insan ruhuna, doğasına hitap eden firma, ellerini taşın altına koyan, kafalarını yoran bu 2 genç müteşebbis ile Erzurum’da sektörde epey adlarını duyuracağa benziyor, işleri rastgelsin, bu benim son kararımdır.
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: İnsan öleceğini bilerek yaşamıyor. Yaşayacağını sanarak ölüyor! (Sigmund Freud)
DUVARIN DİLİ: Önyargılarımı yıkarım ama bulaşıklara karışmam!