Akbank müşterilerinin mağdur olduğuna dair paylaşımları illaki görmüşsünüzdür. Bu konuda bana da pek çok şikayet geldi. Akbank zaman zaman veri güvenliği açısından açık olmadığını, mağdur olan müşterilerin ‘sosyal mühendislik’ yoluyla dolandırıldığını açıklasa da şikayetlerin çoğunluğunun Akbank internet bankacılığı tarafından gerçekleşmesi ilgili bankanın müşterilerini tedirgin etmeye başladı. Akbank Müşterileri, “üzerimize kredi çekildi mi, kredi kartlarımız boşaltıldı mı” diye saatte bir hesabımıza bakmaktan paranoyak olduk,” diyorlar.
Zararlı site, ücretsiz film, maç uygulamaları, sahte reklamlara tıklama, oltalama yöntemleri ile dolandırılan mağdurlar tabi ki vardır. Ancak “şikayetler art niyetli,” denilerek sorumluluktan kaçılamayacağı gibi gelişmelerden Akbank’ın zarar gördüğü hesaba katılarak hareket edilmelidir. Bu nedenle bana ulaşan ya da sosyal medyada feryat eden mağdurlarla Akbank yöneticileri bir toplantı yaparak sorunlar ilk ağızdan dinlenmelidir.
Bu konuya BDDK’nın da devreye girerek gerekli incelemeyi yapması ve kamuoyuna bilgi vermesi gerekir. Mağdurlar ya da Akbank müşterileri sağlıklı bilgiyi devletin resmi kurumundan almayacak da kimden alacak?
Akbank’ın son yıllarda müşterilerden gelen şikayetleri çok dikkate alan bir banka olmadığını da konu açılmışken belirtmek isterim. 20 yıla yakın müşterisi olarak bazı şubeleri kaç kez şikayet etmeme rağmen ne yoğunluğa bir çözüm bulundu, nede çalışanların tavırlarında bir değişiklik oldu. Başka banka yokmuş gibi bağlılık tavrı içerisinde hareket edilmesinin nedeni herhalde benim bile hala Akbank müşterisi olmamdan kaynaklanıyor.
Kredi Kartı Borçlarına Yapılandırma Fırsatı
BDDK, kredi ve kredi kartı borçları için yapılandırma kararı aldı. Zaman zaman köşe yazılarımda yer verdiğim bir konunun geç kalınsa da hayata geçirilmesi borçluların rahat bir nefes alması noktasında önemlidir.
Yapılan düzenlemede; Bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredisi borcunu ödeyemeyenler için 12 aydan başlayıp 60 aya kadar taksit imkanı sağlandı. Kredi kartlarında yapılandırmada kullanılacak azami faiz oranının sınırı ise yüzde 3,11 olarak belirlendi. Yani faiz 3,11’den yüksek olmayacak ancak isteyen banka bu oranı düşük tutabilir. 50 bin lira ve altında olan kredi kartlarının asgari ödeme tutarı dönem borcunun yüzde 20’si olacak, 50 bin lira ve üzerinde olanlar ise dönem borcunun yüzde 40’ını ödeyecek. Dönem borcunun yüzde 20’si olan asgari ödeme oranında sınır, 25 bin liradan 50 bin liraya çıkarılsa da genele baktığınızda limit ne kadar yüksek olursa, asgari ödeme o kadar fazla olacak. Banka, yapılandırılan kredi kartı borcunun en az yarısı ödeninceye kadar limit artırmayacak.
İhtiyaç kredilerinde ise öncelikle anapara ve faiz ödemelerinin 30 günden fazla gecikmesi ve 26 eylülden önce olması gerekiyor. Bu şartlarda borç 60 aya kadar yapılandırılabilecek. Ve ilave kredi kesinlikle alınamayacak.
Tabii vatandaşların pek çoğunun kredi kartına yüklenmesinin nedeni, maaşlardaki erimeden dolayı oluşan geçim sıkıntısı... Bundan dolayı yapılandırmada borçlunun sırtına ek yük bineceğinden faiz oranları biraz daha düşük tutulabilirdi. Çünkü 50 bin lira borcu olan vatandaşın 60 ay vade ile yapılandırmasının geri dönüşü 133 bin lira. Neredeyse üç katı! Her şeye rağmen asgari ödemenin devamı yasal takip, icra ve hukuk bürolarına satış olacağından dolayı borçlu yapılandırmayı bir fırsat olarak değerlendirmelidir.
Kredi Kartından Komisyon Alınacak mı?
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kredi kartı ve banka kartıyla ödeme kabul etmeyen ayrıca ‘komisyon’ isteyen işletmeler hakkında açıklama yaptı. Bakan Şimşek’in açıklamasında kredi kartından komisyon alınmasın gibi sonuç çıkarılsa da aslında “komisyon alınmasın” gibi bir cümle kullanmıyor, “yüksek tutarlı komisyon alınmasın” diyor. Konuşma metni iyi okunursa, o detay net şekilde görünüyor. Mesela TÜVTÜRK 82 lira gibi ücret alıyor. Önce bu ücretin hesabını yapmak gerekiyor, 82 lira yüksek tutar mı, değil mi?
Bunun yanında kredi kartından komisyon talep eden işletmeler Tüketici Hakem Heyetlerine şikayet edilebilirler. Son günlerde komisyon yada hizmet bedeli adı altında alınan ücretten dolayı Hakem heyetlerine pek çok müracaat edildi ve kararların çoğu tüketici lehine verildi.
Erzurum’da Tarım ve Hayvancılık Bitti Bitiyor
Türkiye’nin en büyük et üreticisi Fatih Altaylı’ya, “Erzurum’a her gün 2 tır et yolluyoruz, (muhtemelen ithal) rahmetli babam bu günleri görseydi kafasına sıkardı. Babam zamanında buralara et, Erzurum’dan gelirdi” demiş.
Bu adamı seversiniz, sevmezsiniz. İslamofobi takıntısı yüzünden bende pek haz etmem ama bizim yıllardır dikkat çektiğimiz sorunu gündeme getirerek kamuoyunda tartışmaya açtı. Hayvancılıkta geldiğimiz içler acısı noktayı ülkenin en büyük et üreticisi bir kaç cümle ile özetlemiş ama tarımda durum farklı mı? Hayvancılıkta geçmişe göre dipte olduğumuz gibi tarımda da gün geçtikçe geriye gidiyoruz. Pasinler ovasına gidin Ayçiçeklere bir bakın, bu yılki mahsule yarı yarıya hastalık vurmuş ve çöp olmuş. Eskiden Erzurum, patatesten geçilmiyordu. Şimdi hastalık ve topraktan verim alınamıyor diye ekilmiyor. Çiftçiler “patatesten başladık, ayçiçeğe kadar indi, yakında buğdaya da hastalık sıçrayacak” diye korkularını dile getiriyorlar. Tarım Bakanlığı’nın bu çöküşten haberi var mı, varsa neden müdahale etmiyor, yoksa nasıl haberi olmaz? Gibi her soru kendi içinde büyük bir faciayı barındırıyor.
Bunun yanında görüştüğüm çiftçilerin bazıları da geçen yıl 9,30 liradan satılan buğdayın bu sene 6,30’dan satıldığına dair şikayetlerini dile getirdiler. Buğdayın depolarda çürümeye terk edildiğini ve buğday alım fiyatlarına azda olsa iyileştirme beklediklerini talep ettiler.
Akbank mağduru olarak 9/11/2024 tarihinde vadeli hesabım onaysız boşaltıldı... Sdece