Devre arasında az yiyip, kısa giymeliydiniz, tahtayı illa ki açmalıydınız!
Oyuna ve skora katkısı olabilecek daha kaliteli oyunculardan oluşabilecek deride bir kulübe bırakmalıydınız!
Muzaffer Bilazer hocaya onca süre niye sabrettiniz?
Şampiyonluğa oynayayım derken, küme düşmekten kurtuldunuz.
Kabul edin ki, kadro mühendisliğiniz iyi değildi.
Dimyata giderken az daha bulgurdan olacaktınız.
Özellikle iç sahada oynanan maçlarda 1 puanın bile ne kadar kıymetli olduğunu neden anlamadınız?
Gibi gibi bir sürü şey söylenebilir, sorulabilir.
Ama artık bunların hiçbir önemi yok.
Aslında dün değil, geçen hafta İzmir’de Altınordu’yu 1-0 yenerek ligde kalmıştı Erzurum.
Onca yıldır Erzurumspor’u takip ediyorum, ilk defa böylesine aciz kaldığı bir sezon gördüm.
Süper lige çıktığını da gördüm, düştüğünü de.
Ama 1.ligden düşeceğini ilk defa görecek ve de yaşayacaktım.
Bereket olmadı, iyi ki de olmadı.
Bu sezon tüm yaşananları rüya kabul edeceğim.
Kabus gibi bir rüya.
Şükür uyandım.
Bir defa oldu, bir daha olmasın lütfen!
Rüya da olsa herkesler gibi benim de gördüğüm yetti de arttı bile.
(NOT: Doğru zamanda doğru adamdı Hakan Kutlu. Artık sevgili hocamın kahve davetine şimdi icabet ederim. Rahat rahat kulüpte kahvemi yudumlamak için hocamı beliyorum)
--