Sandığa giderek tercihlerimizi yaptık. Tercihler önemlidir. Neyi, niçin tercih ettiğiniz gelecekte ülkenize, memleketinize ve ailenize, torunlarınıza dahi etki edebilecek bir sonuç doğurabilir. Yapılan tercihler her alanda önemli olmuştur. Eğitim hayatında, üniversite seçiminde, bölüm vesair. Seçimler ve tercihler giderek daha fazla önem arz eder noktaya gelmiştir.
“Türkiye’yi merkeze aldığımızda dört bir tarafımızda sıcak gelişmeler mevcuttur. Ortadoğu özelinde çok aktörlü müdahaleler Yemen’e kadar uzanmaktadır. Bunların gordion düğümü olarak adlandırabileceğimiz İsrail/Filistin meselesi ise 1917 Balfour Deklerasyonu’na kadar hatta daha da gerilere dayanmaktadır. 1967 6 Gün Savaşları, 1973 Yom Kippur, İntifadalar... ve 7 Ekim 2023.” (Doç. Dr. Halil İbrahim Albayrak/Sirenhaber)
Seçimler ile anlatılmak istenilen şeylerin ne ilişkisi var diyebilirsiniz! Öle olmadığını anlamak için biraz düşünmek yeterli olacaktır. Su uyur düşman uyumaz diye bir atasözünü söyleyen bir milletin hesabını kitabını günlük işlerle yapmaması gerekir, öyle değil mi?
“…. İsrail’in ilk başbakanı Ben Gurion’un tanımsız ‘sınırlar’ stratejisiyle haklılığını ABD’nin Bağımsızlık Beyannamesi’ne atıfta bulunarak ileri sürmüşür. Beyannameye atıfla Gurion, “Beyannamede hiçbir sınır söz konusu edilmiyor. Bizde devletin sınırlarını tespit etmek zorunda değiliz ve genişlemeye yönelik dinamik bir devlet yaratmak zorundayız“ sözleriyle günümüze ve sonrasına dair kanlı projeksiyonu ortaya koymuştur.”
Dikkatli okuyalım, “Son yaşanan gelişmelerin ardından İsrail’li politik karar alıcıların “Ortadoğu’nun sınırlarını değiştireceğiz...” söylemi ise Irak, Suriye, Ürdün, Lübnan başta olmak üzere İran, Gürcistan, Kuzey Kafkasya, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz bütününde jeopolitik kırılmalara sebep olabilir ve Türkiye bu saydığım coğrafyanın merkezinde bulunmaktadır.”
Doç. Dr. Albayrak’ın altını çizdiği gibi tüm bu gelişmelerin merkezinde Türkiye bulunuyor. Uzun yıllar konfora alışmış toplumun derinlemesine analizleri dikkate alabileceğini ummak elbette zor. Fakat ülkeyi çoğunluğu oluşturan bir aklıselimin kurtardığını kabul etmeliyiz.
Bütün bir yükü omuzlayan o kesime saygı duymalıyız.
Seçimler demokrasinin gereğidir, evet. Halkın çoğunluğunun tercihi önemlidir, evet. Ama büyük resmi görmeden varılacak nokta ülke açısından batılı hedeflerin olması istediği noktadır. Şimdi seçimin ardından bunlara ne gerek var, diye sorulabilir.
İnsan ömrü kısa olabilir, ama ülkelerin ömrü uzundur.
100 yılını devirmiş ve ikinci yüz yılın eşiğinde güçlü bir başlangıç için tercihler önemli olacaktır.
Sınırlarımızın güneyinde kurulmak istenen bir teröristanı kırmak için Türk Devleti ciddi operasyonlar planladı ve icra noktasında son emir bekleniyor.
31 Mart seçim sonuçları bu operasyonlar için dahi önem arz ediyor.
Umarım ne anlatmak istediğim anlaşılmıştır.