Yaşamakla, insan gibi yaşamak arasındaki fark görüldüğü üzre insan kelimesine vurgu yapar.
Demek ki, yaşayanlar arasındaki ayrım insan gibi yaşayıp yaşamadıklarıyla ilgilidir.
Kim karar verecek insan gibi yaşayıp yaşamadığımıza o halde?
Bunu evrensel bir standardı var elbette…
Bütün dünyada insan gibi yaşamayı belirleyen kurallar var.
Eşref-i mahlûkat olan insana elbette şerefine layık bir yaşam standardı yakışır.
Bu standardı içindeki ve dışındaki kurallar diye de ikiye ayırmak mümkün.
Önce evrensel bir hukuka sahip olmanız gerekir.
Yani başkanla dağdaki çobanın benzer bir durumla karşılaştıklarında gördükleri muamele aynı olmalı…
Biz de böyle mi?
Sonra kâmil bir demokrasi gerekir…
Söz hakkınız ve etkinliğiniz haklılığınıza göre belirlenmeli, gücünüze, kuvvetinize, torpilinize göre değil…
Biz de böyle mi?
Hastalandığınızda size gösterilen ihtimam kılık kıyafetinize, kesenize göre değil, ne şekilde olursanız olun aynı olmalı…
Biz de böyle mi?
Ananızdan doğunca duyduğunuz lisana son nefesinizi verinceye kadar saygı duyulmalı…
Hem öğrenmeniz, hem de derdinizi anlatabilmenizin kriteri, ölçüsü, düzenlemesi filan olmamalı…
Son nefesinize kadar ananızdan duyduğunuz kelimelerle kendinizi anlatmakta özgür olmalısınız…
Biz de böyle mi?
Yaşama hakkınız ve konforunuz ve önceliğiniz ırkınızdan kaynaklanan ayrıcalıklarla belirlenmemeli…
Azınlık da olsanız çoğunluk da size reva görülen milim şaşmamalı…
Biz de öyle mi?
Eğitim hakkı olabildiğince eşitlenmeye çalışılmalı…
Resmi tarih ya da erkin dayattığı yanıltıcı bilgileri hatmetmek zorunda kalmamalısınız…
Biz de öyle mi?
Uzar bu liste, uzadıkça da ayrıntının mükemmelliği zümrüt gibi parıltısını artırır…
Bunlar insan gibi yaşamanın dışındaki kurallardı.
Bir de içindekiler var!
Senin insan olmanı irade edip, seni en mükemmel şekilde yaratan Allah’a teşekkür ve şükranda bulunmaktan bir dakika bile kaçınmamak gibi…
Tabir-i caizse haramzade olmamak gibi…
Sen insanlık nedir bilmeden önce sana insanlığı lütfedenin hukukuna saygılı olmadan zaten, insanlığa saygılı olman beklenemez…
Peki, biz böyle mi anlıyoruz?
Böyle mi yaşıyoruz?
İnsanca yaşamak en başta bizim tercih ettiğimiz bir şey olmamalı mıdır bu halde?
Bunda hem fikirsek, insan olmak arzumuz sizce de insanca yaşamamızı sağlayacak kalitede mi?
Kalitesiz mayadan iyi ekmek yapılmıyor, biline!