“Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O, kalplerin içindekini bilmektedir.” (Mülk 13)
İslam inancının kaynağı olan Kur’an’da Rabbimiz, insanın anlamlandırma merkezi olarak ‘kalbe’ dikkat çeker. Kalp, eylemden önceki olumlu veya olumsuz her düşüncenin doğduğu yerdir. Her insan, yüzüne baktığı bir insan için kalbinden başka bir şey geçirebilir. Muhatap için karşısındaki insan zahirdir; onu görmekte ve işitmektedir. Ancak aynı zamanda hem kendi hem de muhatabının kalp sistemi sayesinde batın olduğunu görüyoruz. İnsanı bu şekilde yaratan Rab Teâla, yarattığını uyarmaktadır: “Ağzından çıkanı da kalbinde saklı olanı da biliyorum.” El-Zahir ve El-Batın, Allah’ın isimleridir ve her ismin her varlıkta zuhuru vardır. Allah, esma cihetiyle varlığın aslıdır. Mülk suresinin 14. ayetinde ise “Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.” buyurmaktadır.
Madem insanın gerçeği budur, o zaman insan iradesini zahirini batın, batınını zahir kılmaya bakmalıdır. Kalple dil eşitlendiğinde mümin insan zuhur eder. İslam’da insanın dış görünüşü ile iç dünyası arasındaki uyum önemli bir yere sahiptir. Mükemmel bir Müslüman, söz ve eylemlerinde içsel inançlarıyla uyumlu olmalıdır. Yani, bir kişinin dili ile kalbi arasındaki uyum, onun ihlasını ve doğruluğunu gösterir. Kalp ve dilin bu uyumu, kişinin Allah karşısındaki samimiyetinin bir göstergesi olarak kabul edilir.
Böylece, insanın kalbinde gizlediği niyetler ve düşünceler, onun gerçek karakterini ve maneviyatını belirler. Bu nedenle, bir Müslümanın kalbiyle dili arasındaki uyumu sağlaması, yani iç dünyasının dışa yansımasını doğru bir şekilde kurgulaması, gerçek imanın tezahürü olarak görülür. Bu, aynı zamanda kişinin hem kendisiyle hem de çevresiyle olan ilişkilerinde dürüstlük ve şeffaflık anlamına gelir. Bu uyum, toplum içinde güven ve huzurun sağlanmasına katkıda bulunur ve bireyin manevi gelişimini teşvik eder.
Sonuç: Mülk suresinin 13. ve 14. ayetleri, Allah'ın her şeyi bilen ve gören olduğunu vurgular. İnsanların sözlerini gizleseler bile, Allah kalplerindeki niyetleri ve düşünceleri bilir. Bu ayetler, insanın iç dünyası ile dışa vurduğu davranışlar arasındaki uyumun önemini hatırlatır ve Allah'ın her şeyden haberdar olduğunu ifade eder. Bu nedenle, müminlerin içten ve samimi olmaları gerektiği vurgulanır.