CHP Eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Dış Politika Danışmanı, Genel Başkan Yardımcısı ve CHP Milletvekili ve eski Büyükelçi Ünal Çeviköz’ü hatırlamaz birçoğumuz. Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını geri aldığı o “Kutlu Karabağ” savaşı için aldığı pozisyon Türkiye karşıtıydı. Türkiye’nin Radikal İslamcı militanları Karabağ’a taşıdığı iftirasını atmıştı. Çeviköz, birçok konuda milli politikaların aleyhine, ABD ve Batı yanlısı açıklamalarıyla gündeme geliyordu.
CHP Genel Başkan değiştirdi. Genel Başkanı Özgür Özel’in Dış Politika Danışmanı, CHP Milletvekili ve eski Büyükelçi Namık Tan. Tan, önce “Mavi Vatan” doktrini için “Masal” yakıştırması yaptı. Yunanistan’a haksızlık yapıldığını öne sürdü. Şimdi Türkiye’nin BRICS üyeliğine başvurması haberleri için şu cümleleri kurmuş;
“-Diplomatik çılgınlık, diplomatik intihar girişimi. -Şark kurnazlığı. -Milli Eğitim Bakanı Tekin'in Fransız okullarıyla uğraşmasını çağrıştırıyor. -Türkiye'nin organik kimliği ve tarihsel yönelimi bellidir. -Tekerleği yeniden keşfe kalkışmanın ve bu beyhudee çabayı 'diplomatik etkinlik' diye pazarlamanın gereği yoktur.”
Hür jet MISIR’da..
TUSAŞ yani üretici milli havacılık firmamız şu ifadeyle verdi görüntüleri; “Mısır’dan dünyayı selamlayan #HÜRJET, sana her gök yakışır!”
Egypt International Airshow’da nefes kesen hava gösterisiyle HÜRJET’imiz, göklerden silinmeyecek bir iz daha bıraktı. Geleceğin teknolojilerine kattığımız hızla #EAS2024 devam ediyor!”
İlk uçağımızı dünya hayranlıkla seyrediyor.
Nasıl bir fark ama!
Açıklama CHP’nin merhum Genel Başkanı Deniz Baykal’ın kızı, Aslı Baykal’dan. Okuyun oldukça önemli tespitler var;
“Bir kıyas yapmak gerekti.
2 belediye başkanı kıyası.
Şu andaki Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul belediye başkanı iken hakkında açılan dava sonucunda 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Kararı saygı ile karşılamış ve belediye başkanlığı görevinden ayrılarak 26 Mart 1999'da girdiği cezaevinde dört ay on gün kaldıktan sonra 24 Temmuz 1999'da tahliye edilmişti.
Şu andaki İstanbul belediye başkanı İmamoğlu hakkında da açılmış bir dava var. O, mahkeme kararıma saygı duymuyor, hukuka saygı duymuyor ve 'istinaf benim hakkımda ceza versin, bu iktidar Yargıtay'ın karar gününü göremez. Bu millet ayağa kalkar. Buradan iddiayla söylüyorum. Bu milletin iradesine karşı yargıya bir müdahale yapan aklın... ' diyor.
Kendisi hukuka aldırmadığı gibi halkın da hukuka saygı duymamasını istiyor ve kendisine karşı bir karar çıkarsa herkesin ayaklanmasını istiyor. Çünkü sanıyor ki dünya onun çevresinde dönüyor ve hukuk olsun, halk olsun tek saygı duymaları gereken kendisi.
Hukuk İmamoğlu'na işlemez; onun için değil, diğer sıradan insanlar için var.”