Türk basının önemli köşe taşlarından biriydi Güneri Cıvaoğlu. Henüz acar muhabirlik yıllarımda tanışmıştım kendisiyle.
Palandöken Kayak Merkezi’nde çığ düşmüş, 6 sporcu çocuk çığ altında kalarak hayatını kaybetmişti. O yıllarda Show TV Genel Müdürlüğünü yapan Güneri Cıvaoğlu, Erzurum’da muhabirlerinin bulunmadığını bu nedenle benim haber bültenine bağlanıp bağlanamayacağımı sordu.
Çok heyecanlandım, öyle ya günümüzdeki gibi şişirilmiş sözde duayen isimlerinden değildi telefonun ucundaki kişi. Türk basınının abisi, gerçek bir duayen ile konuşuyordum.
Ben ise yerel bir televizyon muhabiriydim. Show TV gibi ulusal bir kanalda ana habere bağlanıp olayı anlatmak müthiş bir deneyim olacaktı benim için.
Gün boyu takip ettiğimiz haberlerin görüntülerini uçak kargosu ile Show TV’ye ulaştırdık. Saatler 19: 02’yi gösterdiğinde masamdaki telefonum çaldı ve bir dakika sonra yayında olacağım söylendi. İçimde kıyametler kopuyordu, ya beceremezsem diye panik yaşıyordum.
Kendi kendimi motive ederek, “ sonuçta her gün yayın yapıyorsun, ha Show TV ha Doğu TV ne fark var” diye düşündüm. Ve yayına bağlanıp olayı anlatmaya başladım.
Bültende 2 dakika olan yayın süresini yönetmenin isteği üzerine biraz aşmıştık. Haber merkezinde alkış kıyamet koptu, yayın çok iyi geçmişti. Telefonu kapamamın üzerinden birkaç dakika sonra Güneri Cıvaoğlu aradı.
“Tebrik ederim müthiş bir yayın oldu, olaya hakimiyetini çok beğendim. Spikere soru soracak alan bırakmadın. İstanbul ekibinden farkın yoktu. Eğer istersen seni Erzurum muhabiri yapmak istiyorum. Yerel kanaldan ayrılmana gerek yok, orada piş. Ama sana abi tavsiyesi; Erzurum küçük bir yer, sende iyi bir gazeteci kumaşı var. Fazla kalma” dedi.
İşte benim ulusal TV kanallarındaki serüvenim böyle başladı. Bir süre sonra Güneri Cıvaoğlu, Show TV’den ayrıldı. Sonrasında yolumuz çalışma anlamında hiç kesişmedi. Ben Reha Muhtar, Yüksel Altıntaş ve Ali Kırca ile yoluma devam ettim. O Köşe yazarlığını tercih etti. Bazı haberlerde konuşur bilgi alırdı yazıları için...
Etik gazeteciliği onlar bize öğretti, meslek adına örnek alınacak biriydi. Belgesiz haber yapmaz, yaptırmazdı.
Dün itibari ile Türk basınından bir yıldız daha kaydı…
Bugün ki gazetecilik anlayışı ile onların mesleğe bakışı asla yan yana gelmez, gelemez. Bu nedenle bende kendimi onlardan bu mesleği öğrendiğim için hep şanslı saydım.
Mekanın cennet olsun Güneri Cıvaoğlu…
Sevda hanım sizden ricam şu araştırma hastanesinde ki kasaklıklar ile ilgili bir haber yapın, doktorlar mesailere dikkat etmiyor, bir ilaç raporunu bir haftaya çıkaramadık, otoparklar sıkıntılı, hastane içinde cep telefonu çekmeyen yerler var, yazı evrak işlerine bakan memurların çoğu sıkıntılı, reçeteyi alıyoorum eczaneye gidiyorum muhakkak dönüp tekrar hastaneye gitmek zorunda kalıyorum, işleri eksik yapıyorlar eczacılar ilaçları veremiyor, bu durumları ya rektöre bildirin yada bir haber yapın, teşekkürler