Anadolu’dan düşmanın atılmasına neden olan en önemli cephedir. Bu cephedeki mücadeleler ilk başlarda Kuvayı Milliye güçleriyle yapılmıştır. Ali Fuat Paşa’nın genelkurmayın haberi olmadan yaptığı Gediz Muharebelerinde yenilmesi, Kuvayı Milliyenin kaldırılmasına neden olmuştur. Artık kesin galibiyetin düzenli orduyla kazanılacağı görülmüş ve 8 Kasım 1920’de düzenli orduya geçilmiştir. Batı Cephesindeki savaşların hepsinin bilinmesi gereken önemli yanları vardır. I.ve II. İnönü Savaşları oyalama savaşları, Eskişehir-Kütahya Savaşları ilk ve tek yenilginin alındığı savaş, Sakarya Savaşı son savunma savaşı Büyük Taarruz ise savaşlar döneminin son mücadelesidir. Batı cephesinde ilk açılan cephe Ayvalık cephesi olup daha sonraları Aydın-Nazilli Salihli Akhisar Bergama-Soma cepheleri açılmıştır. Düzenli ordu kurulduktan sonra cephenin batısına İsmet İnönü, güney kısmına da Refet Bele atanmıştır. Cephelerin açılmasında İtilaf devletlerinin hep Sevr’i kabul ettirme gayeleri vardır. Cephelerde ki mücadeleler sonunda imzalanan antlaşmalarla itilaf devletleri Anadolu’yu terk etmişlerdir. Yunan askerleri 22 Haziran 1920’de Trakya’yı işgal edip, Uşak, Nazilli Balıkesir ve Bursa’yı işgal edince düzenli ordunun kesin kurulmasına karar verilmiş ve düzenli ordu ilk mücadelesini İnönü Savaşlarında vermiştir. Batı Cephesinde ilk dört savaş savunma, Başkomutanlık Meydan Muhaberesi ise taarruz savaşıdır. İtilaf Devletlerinin oluşturduğu hat ise Milne Hattıdır. Batı Anadolu’da başlayan Yunan işgali üzerine Kuvayı Milliye direnişe geçecek ve bu durum karşısında kendi ilerleyişlerini durdurmaya çalışan Kuvayı Milliye’den korunmak için İtilaf Devletleri Yüksek Komiserliği’ne müracaat edeceklerdir. İtilaflar bu amaçla General Milne’yi görevlendirdiler. Milne Ayvalık’ın kuzeyinden başlayarak doğudaki Akmaz Dağına ve oradan güneye dönerek Umurlu’ya kadar uzanan ve Selçuk hizasından Ege Denizine uzanan bir hat çizmiş ve Kuvayı Milliye’nin bu hattı geçemeyeceğini İstanbul Hükümetine bildirmiştir. Fakat Kuvayı Milliye bu Milne Hattına uymamıştır.
Birinci İnönü Savaşından sonra İstanbul Hükümeti ve Osmanlıdan farklı bir yapıya sahip olduğumuzu göstermek amacıyla Maarif Bakanlığı tarafından milli marş yazma yarışması düzenlenmiş belli bir miktarda para ödülü konulmuştur. Yedi yüzden fazla şiirin katıldığı yarışmayı Mehmet Akif Ersoy kazanmıştır. Mehmet Akif Ersoy konulan para ödülünü hayır kurumlarına bağışlamıştır. İstiklal Marşının kabulü yeni bir devletin kurulduğunun somut delillerinden biridir. Marşımızla alakalı olarak her şeyi bilmemiz gerekir arkadaşlar. Marşımızın iki tane bestekârı vardır. Bunlardan birincisi Ali Rıfat ÇAĞATAY, diğeri ise Osman Zeki ÜNGÖR’dir. Beste yarışmasını düzenleyen Kızılay’dır. İlk kez yerel olarak Kastamonu Açıksöz gazetesinde ve Sebilürreşat Dergisinde yayınlandı. İlk yayınlandığı ulusal gazete ise Hâkimiyeti Milliyedir. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver’dir ve marşı ilk kez o okumuştur. 2007 yılından itibaren 12 Mart Mehmet Akif Ersoy’u anma günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. Akif para ödülünü I. Dünya Savaşında askerleri elbiselerini diken atölyeye bağışlamıştır. Şiir Akif Tacettin Dergâhında yazmıştır. Marş ilk kez II. İnönü Savaşında okunmuştur. Soru: Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşını kime ithaf etmiştir? İstiklal Marşımızı ünlü şairimiz kahraman ordumuza ithaf etmiştir.