Şair Nefi Ortaokulu sadece bir taş yapıdan ibaret yer değil, bizim için bir yuvaydı. Tüm hocalarımız bizimle ilgilenir, iyi bir birey olabilmemiz için çırpınırlardı. Öğretmenlerimiz giyim ve kuşamlarına önem verirlerdi. Birçok hocam bu gün dahi zihnimde o şık halleriyle yer alır. Nevzat Türkmen, Müfit Bayraktar, Adil Atasever, Cevdet Adıgüzel, Türkan Kocaman, Nuri Yılmaz ve daha niceleri hep her yönleriyle örnek olmaya çalışırlardı. Onlar için öğretmen demek Nurettin Topçu’nun dediği gibi “ Her şey demek” idi. Bunu her halleriyle ortaya koyarlardı. Sözleriyle, davranışlarıyla, giyimleriyle onlar hakikaten bir izlenilecek yıldız idiler. Kıymetli hocalarım ömrünüz olsun. Aramızdan ayrılanlar için ise mekânlarınız cennet olsun. Peygamberlik mesleğinin tebliğ vazifesinde sizler şahsım adına bu görevi layıkıyla yaptınız. İşte o devrin kıymetlileri arasında yer alan hocalarımdan biri de Nevzat Türkmen hocam olmuştu.
Nevzat Türkmen hocam, Türkçe derslerimize gelirdi. Üç yıl boyunca dilin tüm inceliklerini, edebiyatın şahsına münhasır isimlerini, okuma ve yazmanın püf noktalarını hep onun nazik ve kuşatıcı dil anlatımıyla almaya ziyadesiyle öğrenmeye çalıştık. Nevzat Türkmen hocamız uzun boyu, gür saçı, simsiyah bıyıklı ve takım elbisesi ve kendine has tavrıyla bizim en favori hocalarımızdan biriydi. Nevzat hocam Türkçe sınavlarında sorduğu kompozisyon sorusuyla bizlerin yazı becerilerini hep zinde tutmaya çalışırdı. Yazamazsak bile şevkimizi hiç kırmazdı. Sınav kâğıdında not verilecek mutlaka bir yer arardı. Bunun yanında yazım, imla, noktalama işaretlerinin de yerinde kullanılmasını isterdi. Kırmadan uyarır, bir sonraki yazılı için bize kredi açardı. Şimdi anlıyorum ki o tavırlarıyla aslında Nevzat hocam bizim rol model aldığımız öğretmenlerimizden biri olmuş ve gönüllerimizde taht kurmuştu. Değerli hocam her dönem Türkçe ders notumu 1 puan yükseltirdi. 1 puan deyip geçmeyelim zira o dönem belge alabilmek için Türkçe ders notumuzun hatırladığım kadarıyla ya en az 5 veya 6 olması gerekirdi. Yazılılarda geçecek kadar not almış olsam da takdir veya teşekkür alabilmem için gerekli notu alamıyordum. İşte o anlarda Nevzat hocam Hızır gibi yetişirdi. Mutlaka notumu 1 puan yükseltir bende teşekkür belgemi alırdım. Derste aktif bir öğrenciydim. Nevzat hocamızın sorduğu sorulara cevap vermeye çalışırdım. O da bunu görür ve beni her dönem sevindirirdi. Hocam karne günlerinde o mutluluğu her daim bana yaşattığınız için size minnettarım.
Nevzat Türkmen hocamızın bizde, gönüllerimizde yer edinmesinde etkili olan bir diğer etken ise arabasıydı. Hocamız, Mercedes marka aracıyla gelir ve okul bahçesinde ön kapıya arabasını park ederdi. Bizde sırada beklerken o an onu hayranlıkla izlerdik. Okul dışında ise Mercedes marka araba gördük mü hemen aklımıza Nevzat hocamız gelirdi. Arabası onun için değerliydi. Zira yıllar geçmiş olsa da son dönemlerde kendisini görmediğim için arabasını değiştirmemişse hep ona binerdi. Muhteşem bir ikili olmuşlardı. Nevzat hocam ve Mercedes…
Değerli hocam rabbim ömrünüzü uzun etsin. Bizlere verdiğiniz her değer için teşekkür ederim. Bizler sizleri örnek aldık. Elimizden geldiği kadar bir Nevzat Türkmen olamayız ama en azından o yolda yürümeye gayret gösteriyoruz. Dualarınızı bizden eksik etmeyin hocam. Allaha emanet olun, ellerinizden hasretle öperim. Bir sonraki yazımızda Ecehan Tuncel hocamızla ilgili anılarımı paylaşmak umuduyla…