Son günlerde gerek şehir merkezi, gerekse ilçelerde kiminle selamlaşsam konut kira fiyatlarından şikayet alıyorum. Hatta konuyu gündeme taşımamı ve ilgili kurumlara bu şikayetlerin iletilmesini talep ediyorlar. Öyle ki ortalama bir evden aylık kira ücreti olarak ağzını açanın 10 bin liradan başladığını dile getiriyorlar.
Öncelikle bu yıl kira ve konut fiyatları konusunda yazdığım üçüncü yazı diyebilirim. Bu sorunu devamlı gündemde tutma noktasında ilgili kurumları etiketleyerek paylaşımlar yapıyorum. Ancak izlenimim, şu an ki bakanlıklar da durumdan muzdarip ve hepsinden önemlisi çözümle ilgili çaresizler... Ve ekonomi normal seyrine dönmeden çaresizlik devam edecektir.
Ev sahipleri fahiş kira ücretine gerekçe olarak bir evin değerinin 15 yıla bölünmesini gösteriyor. Günümüzün fahiş bahanesi olan bu gerekçeyi öne sürenler, şu soruya cevap verebilirler mi? Bir evin değeri, kime, neye göre belirleniyor?! Aynı apartmanın orta katlarında altlı üstlü evlerin birine kira ücreti 8 bin, diğerine 12 bin lira talep ediliyor.
Hilalkent’ten hafta içi bir şikayet aldım. Aynı bahçe içerisinde bulunan, aynı tarih ve aynı müteahhit tarafından yapılan ve aynı metrekareye sahip binalarda ki konutun birine 1 milyon 250 bin, diğerine 980 bin lira fiyat yazılmış. Ki bana göre bu fiyatlarda abartılı. İşte bu makas karşısında kira ücretleri ölçütsüz, haksız ve hukuksuz bir şekilde ev sahiplerinin insafına bırakılıyor. Kiracıları, zam oranlarında yüzde 25’in üzerine çıkmayın diye yönlendirdiğimizde ise ev sahipleri, “yüzde 25 zam oranını belirleyen devlet malımın ortağı mı” şeklinde cevap veriyorlarmış.
Sizler isteseniz de, istemeseniz de, beğenseniz de, beğenmeseniz de bu ülke hukuk devletidir ve hukuk kuralları çerçevesinde yönetilir. Bu nedenle devletin koyduğu kurallara uymak zorundasınız ve yüzde 25 zam oranının dışına çıkma gibi ne hakkınız var, ne de yetkiniz! Ayrıca görüştüğüm onlarca kiracı arasında yüzde 25 zamla sözleşme yenileyen yoktur. Yüzde 30-50 bandında sözleşme yenileniyor. Yani yüzde 25 sınırlaması, şu an tavsiye edilen oran gibi referans alınıyor.
Geçmiş aylarda ev sahiplerinin sesini dinleme noktasında bir çalışmam oldu. Ancak asgari ücretlinin 11 bin 500 lira, milyonlarca emeklinin 7500 lira aldığı bir ortamda “ben de emekliyim ve emekli maaşımla beraber kira geliriyle geçiniyorum” diye sızlanıp, yüzde 100 zamla 10 bin lira kira ücreti talep eden ev sahibine vicdan sahibi hiç kimsenin hak ve destek vermeyeceğini belirtmek isterim.
Sektörün kanayan yarası haline gelen bazı emlakçıları denetleme noktasında eksiklikler devam ediyor. Ancak fırsatçı ev sahiplerinin aç gözlü tavrını sadece emlakçılara bağlamak kolaycılığa kaçış olacaktır.