Türk Medeni Kanunumuz tüm aile bireylerinin tek bir soyadı taşıyarak diğer ailelerden ayırt edilebilmesi ve ailevi bağın güçlü tutulması amacıyla ailenin kullandığı soyadında tek bir soyadı kullanılmasını benimsemektedir. Bu noktada nesillerin belirlenmesinde aslında bir seçim hakkının tanınmadığını görüyoruz. Çünkü soyadı aile bireylerini belirlerken nesilden nesile geçmektedir. Kanun koyucu aile birliği ve bütünlüğünü korumak, aile bağlarını güçlendirmek gayeleriyle toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı olarak, eşlerden birine öncelik tanımakta seçimi erkeğin soyadından yana kullanmaktadır. Burada bir takdir yetkisi söz konusudur. Soyadı, nesillerin belirlenmesinde bu kadar önem arz etmesine rağmen özellikle evlenme ve boşanma durumundaTürk Medeni Kanunu uyarınca kadının soyadı değişmektedir. Aslında bu değişikliklerde kadına pek de seçim hakkı tanınmadığını görüyoruz. Mevcut durumda evlenen kadının ancak talep ettiği takdirde, evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuru ile, önceki soyadını kocasının soyadından önce gelecek şekilde taşımaya devam edebilir. Boşanma durumunda ise hakim izniyle kadın, boşandığı kocasının soyadını kullanmaya devam edebilir. Bu noktada özellikle AİHM kararlarına baktığımızda kanun koyucunun yüklediği anlamdan daha farklı bir anlam yüklediğini görüyoruz. Soyadı kadınları gerek mesleki yaşamında gerekse de sosyal ve kültürel yaşamında dış dünyada tanınmasını sağlayan bir fonksiyon üstlenmektedir. 743 sayılı yürürlükten kaldırılan Medeni Kanunumuz’da, evin reisininm koca olduğu düşüncesinden hareketle aile fertlerinin kocanın soyadını taşıması ilkesini benimsemiştir.4721 sayılı Türk Medeni Kanunumuza baktığımızda ise, eşlerin evlilik birliğini beraberce ve ortaklaşa yürüttükleri sonucuna varıyoruz. Özü itibariyle kadın-erkek eşitliğini sağlamaya çalışsa da pratikte bunun pek de karşılığının olmadığını görüyoruz. Çünkü aile birliğinin korunması fikrinin daha ağır bastığı sonucuna varıyoruz. Bu nedenle mevcut uygulamanın toplumsal cinsiyet ayrımcılığı yarattığı ve Anayasa’da belirlenen eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuru oy çokluğu ile kabul edildi. Zira Medeni Kanun soy isim açısından erkek bakımından tam bir koruma sağlarken kadın bakımından bu korumayı sağlamamaktadır. Uygulama yürürlüğe girdikten sonra kadınlarda başka bir işleme gerek kalmaksızın kendi soy isimlerini kullanabilecekler.
Av. Arb. Selçuk YILDIZ
28.04.2023