“Allah’a ve ahiret gününe inanan bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa- Allah’a ve Resûlüne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin. İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir. Onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan hoşnut olmuşlardır. İşte onlar, Allah’ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, kurtuluşa erecekler de sadece Allah’ın tarafında olanlardır.” (Mücâdele – 22)
Kime bağlısın, kimin taraftarısın?
Allah (cc) kimden razıdır, kimden değildir?
Bu sorunun tek cevabı var, başka şıkkı yok. O da şu: İman edenler, öncelikle Allah’ın (cc) taraftarı / tarafı olduklarını, iman ve amel ile gösterirler. Her birey, hak ile batılı, doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü, faydalı ile zararlıyı zaten fıtraten bilir. İnsan denilen harikanın yaratılış programı ruhundadır; ruh, yanıtlmaz, yanlış söylemez ve yanlışa yöneltmez. Kişi, maddi ve manevi çıkarlarını gözettiğinden, iç sesini (vicdan) bastırır; vicdanının onaylamadıklarını söyler, savunur ve yapar. Kişi yüreğindeki gerçeğin sesini bastıra bastıra nihayet Allah’tan ve ahret gününden uzaklaşır. Dine, imana, Hz. Muhammed’e düşman olanlarla dostluk eder. Bu tercihleri onu cennetten, ebedi nimetlerden uzaklaştırır ve içinde lav nehirleri akan cehennemlerde yaşamaya, mahkum eder. Allah’tan başkasının açtığı yoldan giden cehenneme gider. Allah’tan ve O’nun açtığı Kur’an yolundan razı olmayanlardan, Allah’ta razı olmayacaktır. Bu, kişinin dünya sınanmasını başaramaması manasına gelir; Allah’ın yaratıp yaşattığı kul, Yaratıcısını seçmemiş, nefsini seçmiş ve sınavı kaybetmiştir.
Bu ayet, günlük yaşamımızda birçok önemli yansıma ve ders içerir. İşte bazıları: Sadakat ve İman: Ayet, Allah’a ve ahiret gününe inanan bir toplumun sadakatini vurgular. Bu, insanların imanlarını sadece sözde değil, amelde de göstermeleri gerektiğini anlatır. Günlük yaşamımızda, sadakat ve imanı hayatımızın her alanında uygulamalıyız. Dostluk ve Seçimler: Ayet, Allah’a ve Resûlüne düşman olanlarla dostluk etmekten kaçınılması gerektiğini belirtir. Bu, arkadaş seçimlerimizde dikkatli olmamız gerektiğini hatırlatır. İyi arkadaşlar, bizi Allah’a ve doğru yola yönlendirenlerdir. Vicdan ve İçsel Yol Gösterici: Ayet, insanın içinde yazılı olan imanın ve sadakatin bir program gibi çalıştığını ifade eder. Vicdanımız, iç sesimiz, bizi doğru yola yönlendirir. Günlük hayatta vicdanımızı dinlemeli ve onun bize rehberlik etmesine izin vermeliyiz. Dünya ve Ahiret Dengesi: Ayet, dünya çıkarlarına göre değil, ahiret hayatını düşünerek hareket etmemiz gerektiğini anlatır. Günlük yaşamımızda, dünya ile ahiret arasında denge kurmalıyız. Ahiret hayatını unutmamalı ve sadakatimizi bu bilinçle göstermeliyiz. Seçimlerin Sonuçları: Ayet, insanların seçimlerinin sonuçlarını vurgular. Allah’tan uzaklaşanlar, yanlış yolu seçenler, cennetten uzaklaşırlar. Günlük yaşamımızda, seçimlerimizin uzun vadeli sonuçlarını düşünmeliyiz.
Sonuç: Bu ayet, günlük hayatta, inananlara rehberlik eden önemli prensipler sunar: Allah’a (cc) sadakat; iman ve amel, vicdan ve doğruluk, şahsi hürriyet ve ahiret bilinci, yaşamımızın temel taşları olmalıdır.