Tam 2023 yılını artık kazasız belasız bitiriyoruz diye sevinirken, ülkece sinir katsayılarımızın sınandığı bir gün oldu 29 Aralık günü. Hepimiz güzel bir maç izlemeyi planlarken durumlar hiç de öyle olmadı. 29 Aralık tarihinde yaşanan olay ve maçın iptaline kadar gidilen süreç aslında sürecin tahmin edilebilir olduğunu gösteriyor. Süper Kupa finalini Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde yapmaya karar veren Türkiye Futbol Federasyonu çıkması muhtemel olayları öngörmeli ve tedbirlerini ona göre almalıydı. Zira Cumhuriyetimizin 100.yılını yaşadığı ve cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün resimlerinin olmaması zaten düşünülemezdi. Organizasyonsuzluk diyorum zira, TFF ‘nin Uluslararası Futbol Birliği Kurallarını(IFAB)bilmediğini ve Suudi yetkililerinde olası bu kuralları tavizsiz uygulayacağını düşünmesi ve önlemlerini alması gerekirdi. Yani aslında maç esnasında, öncesinde veya sonrasında uyulması gereken kurallar maçtan çok daha önce bilinen 2022-2023 Uluslararası Futbol Birliği Kurallarıdır. Takımların maça çıkmayacağının söylenmesinden itibaren hepimiz öfke ile böyle bir şeyin nasıl olabileceğini yapılanın ülkemize yapılmış bir saygısızlık olduğunu düşündük. Anca önce bir iğneyi kendimize batırmayı bilmeliyiz. Ondan sonra başkaca kişilerin hata ya da kusur olarak veya nezaketsizlik olarak nitelendirdiğimiz davranışlarını eleştirebiliriz. TFF Uluslararası Futbol Birliği 2022-2023 Kurallarında futbolcuların kullandığı ekipmanlarda -ki buna giyilen formalarda dahildir-üretici logosundan başka bir logo veya reklam olamayacağını zaten biliyorken bir önlem almaması büyük bir ihmalkarlıktır bence. Uluslararası Futbol Birliği Kuralında özellikle açık açık belirtilmiştir ki, formalarda ….dini, kişisel, siyasal slogan yer alamaz, reklam veya resim bulundurulamaz. Bazen yaşayan veya ölmüş bir kişi adına müsabakalar yapılması mümkündür. Kurallarda bu da düşünüldüğü için özellikle ayrı bir düzenleme yapılması ihtiyacı hasıl olmuş ve müsabaka eğer bu kişinin adına düzenleniyorsa bu durum hariç tutulmuştur. Görüleceği üzere düzenlemeler gayet açıkken perşembenin geleceği çarşambadan belliymiş aslında. Biz Türk milletiyiz. Milli duygularımız ve hassasiyetlerimiz olan bir milletiz. Birlik ve beraberlik ruhumuzda var. İşin aslını astarını bilmeden hemen bir oldu o gece tüm insanlar sanki Türkiye’ye bir yaptırımmış gibi düşünüldü. Ancak işin özü belirttiğim üzere hiç de öyle değil. Ha şu var elbette ki 100.yılını kutlayan bir ülkeyi misafir ediyorsun, dünyanın dört bir yanında savaşlar var ve misafir ettiğin ülkenin kurucusunun dünyaya mal olmuş bir sözü var ‘’Yurt da Sulh, Cihan da Sulh’’, misafir ettiğin ülkenin Filistin hassasiyeti var daha müsammahakar bir tavır takınabilirdin sayın Suudi Arabistan..Ancak tekrar altını çizerim ki önce bunları öngörmesi gereken TFF’dir, belki önceden bildirip özel bir izin alınabilirdi. Söylediği ve izin verilmediği bildirilse de takip ettiğim Arap medyasında neredeyse maç sabahında bunun söylendiği dolayısıyla bu kadar kısa sürede karar alınmasının zaten imkansız olduğu söyleniyor.
Keşke daha organize olunabilseydi..
Vatanını En Çok Seven Görevini En İyi Yapandır…
İsrail, hukuku, adaleti, dünyayı, insanlığı takmıyor, size de hukuk diye yutturmuş, yazıyorsunuz.... Biz de yedik...