Kamuda ciddi boyutlara ulaşan israfa balans ayarı geliyor. Maliye Bakanlığının bu konuda bir çalışma yaptığını duyuran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bazı başlıklar verdi…
Araç kiralama yok.
Bina satın alma yok.
Seminer adı altında tatil yok.
Ek ödeme yok.
Bütçe dışı ödeme yok.
Makam aracı kullanımına da katı kuralların geleceğini paylaşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “15 maddenin çok çok üstünde maddeler olacak. Hatta kamuda bu tasarrufları yapabilmek için kanun maddesine ihtiyaç duyulacak” dedi.
Bu açıklama bile devletin imkanlarıyla şatafatlı bir hayat süren kamu görevlilerine tepki gösteren vatandaşın, ne kadar haklı olduğunu ortaya çıkardı.
Süreç içinde nerelere neşter vurulacağını, hangi kalemlerin yasaklanacağını bekleyip göreceğiz ama ümit edelim ki bugüne kadar israfta sınır tanımayanlar bu tasarruf tedbirlerine uysun! Zira önceki yıl bir takım tasarruf tedbirleri uygulamaya sokulmuş, gazete abonelikleri haricinde hiç biri uygulanmamıştı. Kamuya büyük yük getiren 2 adet gazete aboneliği bire düşürülmüştü!
Açıklanan her tedbir kağıt üzerine kalmış en küçük ilçe belediye başkanı bile milyonluk makam araçlarına binerek makam odalarını yeniden tefriş etmişti...
Yaşanan yüksek enflasyonda vatandaş her gün kemer sıkarken ‘itibardan tasarruf olmaz’ anlayışı ile milletin gözüne sokulan bu israf, nasıl kontrol altına alınacak merak ediyorum!
Örneğin genel bütçesi yasalara göre belirlenen belediyeler, imar üzerinden ciddi rakamları belgesiz, kayıtsız buhar edebiliyor!
Kamuda tasarruftan önce şeffaflık getirilmeli! Belki bir temiz eller operasyonuna bile ihtiyaç var…
Düne kadar rutin müteahhit olanların birkaç yıl içinde kamu eliyle yaşadığı kentin en zenginleri arasına girmesi mercek altına alınmalı.
Nereden buldun yasası tam da bu işler için vardı ama gelişen, değişen Türkiye için bu yasa kaldırılmıştı.
Eski Türkiye beklentimiz yok ama en azından bu milletin vergileri ile bu millete efendilik yapanlar artık at koşturamasın!
Özelikle Erzurum bu işin en çok yaşandığı iller arasında. Sermayenin nasıl kısa sürede el değiştiği, kimlerin hangi kamu imkanlarıyla kalkındığı herkesin malumu…
Bu seçim sonuçları gösterdi ki; Vatandaş bunların önüne artık geçilmesini istiyor. Hatta bu kişilere verilenlerin geri alınmasını talep ediyor…
Hükümetin tasarruf diye bir derdi yok. Zira harcayan kendisi. Her şey bilgisi dahilinde oluyor. Bir örnek vereyim. Pandemi sıkıntısını yaşarken bir kurum hükümetin onayı ile 28 adet bölge müdürüne o zamanın parasıyla her birisi 3 milyon civarında olan landrover jip aldı. Böyle nice örnekleri var.
Alınan kararlar son derece doğru ve güzel ama uygulanırsa daha önceden Lojmanlar Makam araçları hakkında bir sürü tasarruf kararı alınmıştı hepsi lafta kaldı Neyse falan filan Bu arada Erzurum için bir teklifim var her durumda israfı önlemenin En kestirme yolu Mehmet sekmenden acilen kurtulmaktır sizin yazdıklarınızı bizim okuduklarımızı hükümet yetkilileri de okumuyorlar mı görmüyorlar mı danıştay raporlarını onlar görmüyorlarmı .
Herkim neyi devletten çaldıysa maddi manevî, mesai dahil gelsin yerine koysun o zaman enflasyonda biter tencerede kaynar alim gücüde artar moderen çağdaş gelişen devlet oluruz.
Dinsizler bile bu kadar ahlaksız değil, çünkü ahlak dinle alakalı değil, akılla alakalı. Ahlakın kaynağı akıldır. Akıl yoksa hangi dinden olursa olsun ahlaksızlık yapar insanlar.
Hz.Yusuf, niçin bunları yaptı?.. israfın haram olduğunu, büyük günah olduğunu, israf edenlerin şeytanın kardeşi olduğunu biliyordu. Allah'tan korkuyordu. Bu israf edenlerin acaba neden Allah korkuları yok ?. Bunlar nasıl müslüman?. Mesela bir daire başkanı, eşinin halasının kızının düğününe, iki kamu minibüsüne, akrabaları doldurup il dışına, bir ile, nasıl götürebilir. Sözde bu adam abdestli, namazlı. Böyle binlercesi var. İsraf edenler şeytanın kardeşidir, şeytan da Allah'ın düşmanıdır. O zaman bu müsrifler de Allah'ın düşmanlarıdır. Bunu kabul edemeyiz. Bu tasarrufa önce yukarıdan başlanmalı, ta aşağıya kadar, taviz verilmeden sözde değil,özde uygulanmalıdır. Halk fakr u zaruret içindeyken, birileri devlet imkanlarını, böyle ölçüsüzce, pervasızca , utanmazca, arsızca, pişkince kullanmamalı. Yeter,yeter,yeter !.. Eğer iktidar seçim hezimetini görür, kendine çeki düzen vermezse, halk yaptığı gibi, yine gereğini yapar. Bakınız dünyanın sefalette 5. ülkesiyiz. Ne acı, ne acı. Selamlar.
Sayın Hanımefendi, çok güzel yazmışsınız. Teşekkür ederim. Ama bundan önce de tasarruf tedbirleri alınmıştı ne oldu yine herkes bildiğini okudu. Netice ne kocaman bir hiç. Hele yakinen tanıdıklarımız var. Ya meclis üyeliği yaptılar, ya ihaleler aldılar vb. hepsi birkaç milyonluk oldular. Bunun araştırılıp hesabı sorulmalı ve geri alınmalı. Bu milletin parası,millet yerine, mutlu bir azınlığa neden harcandı ?. Kamud,sizin de açıkladığımız gibi, müthiş bir israf, büyük bir tüketim çılgınlığı yaşanıyor. Mutlaka bunun önüne geçilmeli. İtibarda israf olmaz deniliyor. Hz Muhammed, Hz İbrahim, Hz. Süleyman, Hz. Yusuf, Hz. Ububekir, Hz Ömer, hâşâ itibarlı değiller miydiler?. Hiç israf etmediler. Hz Yusuf Mısır'ın başına geçti, kölelerin taşıdığı o tentelere hiç binmedi, hep iki tekerlekli at arabalarına bindi, kralın sarayında değil , basit bir evde yaşadı, hiç israf etmedi. Peygamberimizin saf kan Arap atları vardı, onlara hiç binmedi,savaşlarda, yolculuklarda hep Gasva adlı devesine bindi.