Hazret-i Süleymân (a.s.) deniz kenarında otururken bir karıncanın geldiğini gördü. Ağzında bir yeşil yaprak tutardı. Deniz kenarına ulaştı. Sudan bir kurbağa çıktı. O yaprağı karıncadan alıp, denize döndü. Karınca geri döndü.
Karıncadan sordular ki,
- Bunun hikmeti nedir.
Karınca cevap verdi,
-Bu deryanın ortasında, Allahü Sübhânehü ve teâlâ hazretleri bir taş halk etmiştir. O taşın içinde bir böcek halk etmiştir. Beni onun rızkına sebep etmiştir. Ben her gün o nesneyi, ona yetecek kadar rızkı getiririm. Deniz kenarına ulaştırırım. Allahü teâlâ hazretlerinin, kurbağa suretinde yarattığı bir meleği o rızkı benden alır, o böceğe verir. O böcek, Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerinin kudreti ile fasîh dil ile söyler ki;
Sübhânallah ki, beni halk etti, deniz ortasında ve taş arasında bana mekân verdi. Benim rızkımı unutmadı.
İlâhî, ümmet-i Muhammedi ümitsiz etme!