Ebu Ümâme (r.a.)’tan şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Ey Allah’ın Rasûlü, bana bir amel yapmamı emir buyur, dedim. Şöyle buyurdu: “Sen oruç tutmaya bak! Çünkü onun benzeri, dengi yoktur.” Ey Allah’ın Rasûlü! Bana bir amel yapmamı emir buyur, dedim. O yine: “Oruç tutmaya bak! Çünkü onun eşi, dengi yoktur.” diye buyurdu. Ben yine: Ey Allah’ın Rasûlü! Bana bir amel yapmamı emir buyur, dedim. O yine: “Oruç tutmaya bak! Çünkü onun eşi, dengi yoktur.” diye buyurdu. (Hadisi Neseî, İbn Huzeyme ve senedi sahihtir, diyerek Hakim rivayet etmişlerdir.)
Neseî bir rivayetinde şöyle demektedir: Rasûlullah (sav)’in yanına gittim ve: Ey Allah’ın Rasûlü! Bana Allah’ın beni kendisiyle faydalandıracağı bir emir buyur, dedim. O şöyle buyurdu: “Sen oruç tutmaya bak! Çünkü onun benzeri yoktur.”
Hadisi İbn Hibban da rivayet etmiştir ki o da şöyle demektedir: Ey Allah’ın Rasûlü! Bana kendisi sebebiyle cennete gireceğim bir amel göster, dedim. Şöyle buyurdu: “Oruç tutmaya bak. Çünkü onun benzeri yoktur.” (Ravi) dedi ki: Bu sebeple Ebu Ümâme’nin evinde gündüzün duman görülmezdi. Onlara misafir gelmiş olması hâli müstesna.
***
Ebu Hureyre (r.a.)’tan şöyle dediği rivayet edilmiştir: Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:
“Bir adam bir gün nafile oruç tuttuktan sonra kendisine hesap gününden önce yeryüzü dolusu kadar altın verilecek olsa, sevabını tam almış olmaz.”
***
Sa’d b. Ebi Vakkas (ra.)’tan dedi ki: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
“Zünnun (lakaplı Hz. Yunus -a.s.-)’ın balığın karnında iken yaptığı: ‘Lâ ilâhe illâ ente, sübhâneke, innî küntü mine’z-zâlimîn’ ‘Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Seni her türlü eksiklikten tenzih ederim. Şüphesiz ben zalimlerden oldum’ (Enbiya, 21/87) duasını herhangi bir Müslüman kişi, herhangi bir şey hakkında yapacak olursa, mutlaka onun duası kabul olunur.” (Tirmizî, V, 529)