Kırkıncı’nın siyasi faaliyetleri
Nurculuğun kurucusu Bediüzzaman, ‘İkinci Said Dönemi’ diye tanımladığı Risale-i Nurları yazma döneminde, siyasetten Allah'a sığınmıştı. Said Nursi’nin vefatından sonra, cemaatin, Kırkıncı Hoca ve bazı ağabeyler eliyle, ‘aktif siyasete’ tebdilinde gecikilmediğini, Hatıralardan, görüyoruz.
Soğuk savaş yıllarında sağ sol örgütlenmelerinin bir NATO ve VARŞOVA Paktı operasyonu olduğunu önceki bölümlerde kaynaklarını göstererek yazdık. Türkiye’de NATO’nun kurdurduğu kulüplerden biri de ‘Komünizmle Mücadele Dernekleri’dir. Erzurum’daki şubesinde Nur Cemaati tarafından yapılan faaliyetler Kırkıncı Hoca’nın, hatıralarında (s, 257-263) yer almaktadır.
Nur Cemaati, kurucusu zamanında dini bir hizmetken, kurucusundan sonra siyasi bir hizmete yönlendirilmesinin öyküsünü Kırkıncı Hoca’nın Hatıralarından özetleyerek yazıyı bitirmek istiyoruz:
- Komünizmle Mücadele Derneği (s, 257)
- İttihat Gazetesi (s, 263)
- Yeni Asya Gazetesi (s, 263)
- Kırkıncı Cemaatinin AP ve Genel Başkanı Süleyman Demirel ile yakın ilişki kurması. (s, 265, 266)
- Nesil Grubu, Nesil Yayıncılık, Moral Efem (s, 263-270)
- Meşveret Cemaati (s, 265)
- Necip Fazıl, Şevket Eygi’nin dini veya siyasi görüşlerini içeren kimi yazılarına Kırkıncı Hoca’nın verdiği cevaplar ve bizzat ziyaret ederek bu yazarları etkileme çabaları. (s, 299)
- Kırkıncı Hoca’nın, Atatürk Üniversitesi’ndeki komünizm faaliyetlerine karşı devletle işbirliği yapması. (s, 304-305)
- Milli Nizam Partisi’ne muhalefeti: Kırkıncı Hoca’nın Erbakan Hoca’nın kuracağı Milli Nizam Partisi’nin kurulmasını engellemek üzere, Zübeyir Ağabeyi tarafından İstanbul’a çağrılması ve kurulacak partinin, cemaat tarafından, ‘büyük fitne’ (s, 308) görülüp engellenmesi için yapılan yoğun çalışmalar. MNP’nin kurulmasından sonra da, ‘Siz Müslümanların vekili misiniz? Kim sizi vekil tayin etti?” (s, 313) spot cümlesiyle, Milli Görüşş çizgisine eleştirel yaklaşması… (Kırkıncı Hoca, Milli Görüşçülerin Kuran’ı siyasete alet ettiklerini (s, 316) düşünüyor, fakat kendisinin Risale-i Nurları siyasete alet ettiğini düşünmüyor! /MTU)
- Nurcuların Sakalsız Müslüman oluşu ve Kırkıncı’nın bunu değiştirmek için cemaat içi faaliyetleri. (s, 331)
- Kırkıncı Hoca’nın 1980 ihtilalini olumlu karşılaması ve Türkiye turuna çıkarak ihtilalin memlekete sağlayacağı yararları anlatması. (s, 335)
- Kırkıncı’nın Türkiye genelinde darbe anayasasına destek faaliyetleri (s, 336)
- Kırkıncı’nın darbe anayasasının kabulü yönünde yürüttüğü siyasî faaliyetlerin cunta tarafından olumlu karşılanması ve Kırkıncı’nın böyle yapmakla Nur talebelerinin içeri alınmasını önlediğini savunması. (s, 337-338)
- Kırkıncı’nın darbe rejimini savunması ve ‘Nur talebeleri asayişin manevi bekçileridir.” sözü, Nurculuğun kıyamete kadar devam edeceği ve Nurcuların bu sıfatının hiç değişmeyeceğini vurgulaması. (s, 341)
- Fethullah Gülenle ilgili bir soruya, onu, ‘fitne, anarşi, tefrika ve terörün hep karşısında olan, vatanperver, devletine bağlı, milletini seven şuurlu bir insan olarak yorumlaması,” (s, 351)
- İran’daki inkılaba karşı sert muhalefeti.
- ‘Süleyman Demirel’i niçin destekledik’ savunması. (s, 352, 353)
- Kırkıncı Hoca, ekibiyle, solcuların, 1 Mayıs 1978’de Taksim’de yaptığı işçi bayramının aşırı solcuların bir tertibi olduğunu ve meydana orak çekiçli bayraklar astıklarını ifade ederek, buna karşı, 25 Mayıs 1978’de, İstanbul’da, ‘Türk Bayrağına Saygı Mitingi’ düzenlendiklerini, bu mitinge şahsı ve cemaati olarak verdikleri desteği anlatması. (s, 357)
- Kırkıncı’nın Adalet Partisi çizgisini ehvenişer olarak görmesi ve bu partiyi daima destekleme kararı almaları. (s, 360)
- Kırkıncı Hoca, A takımıyla, sık sık Demirel’i ziyarete gitmesi ve onun yakınları arasına katılması… (s, 360-361)
- Kırkıncı’nın, cemaatin politik kararlar alma süreçlerinde yaptığı her istişarenin içinde öncü bir isim olarak görünmesi. Cemaatin, Sungur ve Bayram ağabeyler başta olmak üzere ileri gelenlerinin katıldıkları toplantılarda, Kırkıncı’nın terör olaylarına karşı ne yapabileceklerini, buna nasıl bir çare bulabileceklerini ele alması. (s, 360, 361) Hazırlanan terörle mücadele raporlarının Kırkıncı tarafından, Azınlık Hükümeti Başbakanı Süleyman Demirel’e götürülmesi, Süleyman Bey’in, odadaki esrarengiz bir adama, konuşmasına devam etmesini, Kırkıncı Hoca’nın ‘yabancı’ bir olmadığını söylemesi ve böylece yakınlığını göstermesi. (s, 361)
- Kırkıncı Hoca’nın, topladığı çeşitli istihbaratları, Süleyman Demirel’e ‘her fırsatta’ sunması. (s, 362)
- Nurcuların 1980 darbesini önceden bilmesi. (s, 363)
- Rüya ile gelen talimat: “İhtilalden sonra Kurucu Meclis anayasa yapmaya karar verdi. O sırada Hacı İshak Efendi, ‘Hocam, rüyamda Üstad Hazretlerini ve Abdulkadir Geylanî Hazretleri’ni ayrı ayrı gördüm. Her ikisi de size bir anayasa teklifi hazırlamanızı söylemem için beni vazifelendirdiler’ dedi.” (s, 367) (Neden doğrudan Kırkıncı Hoca’ya talimat vermemişler!)
- Rüyada verilen talimat üzerine Kırkıncı Hoca’nın, Atatürk Üniversitesi’ndeki nurcu akademik kadrolardan da destek alarak, ‘Nasıl bir Anayasa’ adını verdiği bir yasa taslağı hazırladıklarını ve ihtilalin dört paşasına gönderdiklerini anlatması. (s, 367, 368)
- Kırkıncı Hoca’nın Meclis’teki Anayasa çalışmalarına etki etmek için Ankara’ya gitmesi ve TBMM’nde yaptığı kulis faaliyetleri. (s, 368, 369)
- Kırkıncı Hoca, Diyanet İşleri Başkanı Altıkulaç’a yaptığı ziyarette, ‘makamında sessiz kalmamasını ve makamının hakkını vermesini’ söylemesi ve onu etkilemesi. (s, 370)
- Kırkıncı’nın darbeci paşalarla görüşmeleri… (s 372)
- Kırkıncı Hoca’nın ‘dürül harp’ ve buna bağlı siyasi söylemlere karşı yürüttüğü faaliyetler. (s, 382, 383)
- Alevilik, siyasi Alevilik gibi konulardaki siyasi ve kültürel faaliyetleri. (s 386-390)
- Kırkıncı’nın memlekette meydana gelen her mühim siyasi olaya iştirak ettiği gibi, 29 Ağustos 1987 yılında yapılan Ankara Kocatepe Camii’nin açılışına da katılır. Başbakan Turgut Özal ile görüşmeleri. Özal’ın sorusu üzerine, Fethullah Hoca’yı tekrar övmesi ve Özal ile daha sonra defalarca görüştüğünü söylemesi. (s, 393, 394)
- Özal’a, ‘PKK’ meselesinin nasıl çözülebileceğiyle ilgili görüşlerini açıklaması. Erzurum’a dönünce de konuyla ilgili mufassal bir mektup yazıp Özal’a göndermesi. (s, 394, 395)
- Kırkıncı Hoca’nın Turgut Özal’a ‘tarih felsefesi’ anlatması ve onu etkilemesi… (396-399)
- Başbakan Mesut Yılmaz ile Kümbet Medresesi’nde görüşmesi ve yürüttüğü kimi siyasi tutum ve davranışını eleştirmesi. (s, 410)
- Mehdi, Hz. İsa’nın gelişi, ırkçılık, Hukuk Profesörü Niyazi Öktem, Taha Akyol, Ahmet Kabaklı, Semiha Ayverdi gibi çeşitli yazar ve gazetecilere yaptığı görüşmeler, İhvan-ı Müslim ve güneydoğu meselesi ve hal çareleri gibi çeşitli dönemin güncel konu ve şahıslarıyla yaptığı siyasi ve kültürel ziyaret ve fikir alış verişleri... (s, 373)
Sonuç: Mehmet Kırkıncı'nın siyasi faaliyetleri, Nurculuk hareketinin geleneksel olarak izlediği "pasif siyaset" anlayışından ayrılarak aktif siyasete dâhil olduğunu göstermektedir. Bu, Said Nursi'nin ölümünden sonra gerçekleşmiştir ve Kırkıncı'nın liderliğindeki Nur Cemaati, çeşitli politik örgütlenmelere katılarak ve siyasi figürlerle yakın ilişkiler kurarak siyaset sahnesinde aktif bir rol oynamıştır.
Kırkıncı’nın Hatıralarında yer alan bu faaliyetler, Nurculuk hareketinin siyasi alanda etkili bir şekilde varlık gösterdiğini ve dini motiflerle siyasi olaylara müdahil olduğunu göstermektedir.
Kırkıncı’nın Anıları, Nurculuk hareketinin siyasi sahada nasıl bir evrim geçirdiğini ve lider figürlerinin siyasi aktörler olarak nasıl konumlandıklarını, ayrıca, dini referansların siyasi mücadelede nasıl kullanıldığını ve dinin siyaset üzerindeki etkilerini de ele almaktadır.
İyi bir araştırma yazısı .
Bu yazı aslında Nur hizmetinde 1948 den sonra başlayan içeriden çökertme faaliyetlerinin itirafı oldu.Bundan evvel de Firinci aynı şekilde tv de askere istihbarat sağladığını itiraf etmişti keza fetöde aynı şekilde. Hayrat vakfi namı diğer yazıcı nurcular hariç nur hizmetini harfiyen ilk günkü gibi devam ettiren,istikameti bozulmamış başka bir topluluk yoktur.Said Nursinin vefatından sonra bilerek ve bilmeden komitelerin oyununa gelenleri Allaha havale ediyorum.Risaleyi Nurlari 700 sayfa eksiltenleri de ayrıca Allaha havale ediyorum. Ama fetoyu rezil eden Hakimi mutlak Allah bunlarında birgun ipliğini pazara çıkaracaklar.