O binadan içeri girdiğimde henüz stajyer gazeteciydim, 90’lı yılların ortalarıydı. Çocukluktan beri öyle ya da böyle önünden geçmişliğim vardı…
İlk röportajımı konağın kızı olan dönemin Rölöve ve Anıtlar Müdürü Fatma Mergan ile yapmıştım. 1912 yılında Osmanlı döneminde inşa edilen yapı, birkaç kuşağa ev sahipliği yapmıştı.
***
Tüm ihtişamı ile Erzincankapı semtinde yıllara meydan okurcasına dimdik ayakta duran Hacı Bekir Zade Ağa Efendi Konağı’ndan bahsediyorum. O yıllarda son derece bakımlı bir binaydı. Sahiplerinden Fatma Hanım ise gerçekten naif, entelektüel bir hanımdı. Pek zevk almıştım tarihi konağı gezerken ve kaleme alırken…
Aradan uzun yıllar geçti...
Her önünden geçtiğimde o günü hatırlar, yıllar içinde viraneye dönen, tarihi yapı için çok üzülürdüm. Tüm yaşanmışlıkların izini öylesine üzerinde taşıyordu ki ha yıkıldı ha yıkılacak bir hali vardı…
Yorgundu, bir el atanı yoktu...
Seneler seneleri kovaladı.
Siyaseten bir çok mevzuya konu oldu tarihi konak. Ancak bir süre önce gelen haber çevre esnafı kadar benim de yüzümü güldürdü. Eminim binanın sahiplerini de öyle…
***
MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, tarihi konağı partisinin envanterine katmak için harekete geçmişti. Bina sahipleri ile yapılan pazarlıklar son bulmuş, tapu dairesinde imzalar atılmıştı.
Bununla ilgili akla hayale gelmeyen bir sürü saçma, gerçeklikten uzak dedikodular yayılmaya çalışıldı. Oysa gerçek şuydu; 1912 yılında yapılan Hacı Bekir Zade Ağa Efendi Konağı, şahsa aitti ve ücreti bizzat bu davaya gönül verenler tarafından ödenerek tapusu alınmıştı. Binanın varislerinden Fatma Mergan’ın eşi Ferhat Mergan ön ayak olmuş, satışı resmi olarak gerçekleşmişti.
***
Tarihi binaya gazeteci arkadaşların Ayhan Türkez, Orhan Bozkurt ve Nihat Kılıçoğlu ile birlikte yıllar sonra ikinci kez girdim. MHP il Başkanı Adem Yurdagül, Başkan Yardımcısı Cihan Aksakal ve Ufuk Demir bizi karşıladı. İçerisi adeta şantiyeye dönmüştü, titiz bir çalışma yürütülüyordu. Çalışan ustalar yapının aslını koruyarak ince işçilik yapıyorlardı…
Başkan Yurdagül, binanın satın alınma öyküsünü anlattı. Müthiş bir estetik kazandırılıyordu.
Mimarlarının kim olduğunu sorduğumda ‘ben’ dedi. Şaşırdım, ‘nasıl yani’ dedim. Yurdagül, “Sevda Hanım ben iç mimarlık okudum, bu benim işim” deyince şaşkınlığım iki katına çıktı.
Tüm odaları, arka kısımdaki bahçeyi birlikte gezdik. Tadilat çalışmaları Anıtlar Kurulunun izni ve aslına uygun yapılıyordu. Yaklaşık iki ay içinde çalışmaları bitirmeyi hedeflediklerini söyleyen Adem Yurdagül, “ Partili partisiz herkesin emeği var bu işte. Tüm arkadaşlarımız gücü ölçüsünde emek verdi, destek verdi. Yolun çoğunu bitirdik, çoğu gitti azı kaldı” dedi.
***
Hacı Bekir Zade Ağa Efendi Konağı, artık MHP Erzurum İl Başkanlığı olarak hizmet verecek. Müthiş bir vizyon. Osmanlı yadigarı yapı bundan böyle Milliyetçi Hareket Partisi’ne emanetti. Ancak bu kadar isabetli karar verilebilirdi.
Başkan Yurdagül ile birlikte konağın önünde hatıra fotoğrafı çekilmek isterken kalabalığı gören esnaf soluğu kapının önünde aldı. Çevre esnafı Başkan Yurdagül’e, “ Çok mutluyuz, iyi ki geldiniz. Sizin sayenizde Erzincankapı semti eski günlerine dönecek. Uzunca zamandan beri gayri ahlaki grupların kümelendiği bir bölge olmuştu burası, artık gelemezler. Bu bina ölüyordu, kurtartınız” diyerek tebriklerini ilettiler.
***
Erzurum’da sayısız eski bina onarıldı. Her ne kadar aslına uygun yapılmaya çalışıldıysa da yine aralarında sırıtanlar oldu. Tescili olmayan onlarca bina yıkıldı, şehir kimliği yok oldu.
İşte bu nedenle bu yapının kurtarılmış olmasını önemsiyorum.
Göreve geldiği günden beri vizyonu ve duruşu ile göz dolduran genç başkan Adem Yurdagül, yalnızca MHP camiası için değil kent kimliği için de önemli bir adım attı. Erzurum siyasetine bırakacağı iz kadar Hacı Bekir Zade Ağa Efendi Konağı’nda yapacağı mimari çalışmalarla da adından söz ettirecek.
İç mimar il başkanının eserini bende sizler kadar merak ediyorum. Açılış yapılacağı günü sabırsızlıkla bekliyorum. Elime birkaç görsel geçirdim, istedim ki sizde görün...
Bu işten çok pis kokular geliyor. Devran şuan için bizden yana duruyor ama yarın birgün devran değişir ve bu pis kokular ortaya çıkarılırsa ülkücülük bu şehirde biter. Birilerinin keyfi için hiç kimse milliyetçi camiayı bu duruma düşüremez. Sinan Ateş olayı başımızda giyotin gibi dururken bu tür hadiseler hoş olmuyor. Yazık çok yazık. Birde ocağın il başkanlığı binası için derin söylentiler var . Gelin insanları mağdur etmeyelim zulüm ebedi olamaz birgün bizden yada çocuklarımızdan çıkar.
Hanımefendi, Erzurum'da bazı masaj salonlarına polis, eş zamanlı fuhuş baskını yaptı. Hele bakınız ki bu ne utanmazsızlıktır. Hele bakınız ki bu şehir ne hale gelmiş. Ar, edep, namus, utanma duygusu yerlerde sürünüyor. Lut, Semud, Hud, Pompei gibi kavimler ahlaksızlıktan batmıştır. Ben 74 yılını bu şehirde geçirmiş bir Dadaş olarak bunu kabul etmiyorum, şiddetle lanetliyorum. Demek koskoca şehri birkaç ahlaksız, kim bilir, ne zamandan beri uyutuyor. MHP'yi köpürteceğinize, bunları yazınız lütfen. Neredeyse,ahlaksızlık tavan yapmış.Tabii ki bunları yazmak zülf-i yâre dokunduğundan bunları yazamazsınız. Ne oldu bu millete ki bu hale geldi, hükümet neden bu hale getirdi, neden bu yanlışı yaptı, aşırı pahalılık her şeyden evvel ahlakı yerle bir eder, neden bu pahalılık sürüyor.Yukarı, lüks, şatafat içinde yaşarken, neden buna çare bulmuyor, desenize. Kahraman, fedakâr Emniyetimizi can u gönülden tebrik ediyorum, çok iyi çalışıyorlar, Allah'a emanet olsunlar. Âmin !.. selamlar.
Hanımefendi , vatandaş merak ediyor, acaba burası ne kadara alındı ?.Bunu yazmamışsınız, siz mutlaka biliyorsunuz. Bir sonraki yazınızda bunu yazmanızı bekliyoruz. Ülkü okuyucunun yazdığı miktar doğru mu?.Eğer doğru ise, bu meblağ büyük bir meblağdır, bunun kaynağı nedir, nasıl elde edilmiştir?. Bu parayı ölü bir mekana yatırmak yerine, bir imalat, üretim yeri açılıp birkaç vatandaş istihdam edilseydi daha iyi olmaz mıydı?. MHP 2023 yılında, 81 ilde kullanmak üzere , 73 milyon ₺, hazine yardımı. Erzurum'a hadi diyelim 1 milyon düştü. Bu alış fiyatı doğru ise, geriye kalan miktar nereden temin edilmiştir?.Bu parayı böyle ölü bir yatırıma yapmak akıl kârı değil.Hem orası bir tarihi bina gibi kalıp turizme açık tutulmalıydı.Yakutiye, Çifte Minareler gibi. MaşaAllah, siz de bunu görmeyip yazdıkça yazıyorsunuz.Erzurum'da,Urfa'daki gibi yüzlerce tarihi bina yok ki bir tanesi feda olsun .Bu bina bu şehirde tek ,yazık oldu yazık.Cemal Bey, bu hale getirinceye kadar ne çekti. Selamlar.
binayı 170 milyon liraya aldıkları doğru mu. bir partinin il teşkilatı bu kadar parayı nereden bulmuş. fetö gibi millete haraç kesmeye mi başladılar, kara para ticaretinden mi kazandılar. illa bazı şeyleri sorgulamak için devran dönmesi mi gerekiyor. bir önceki yazında "toplumsal çürüme!" diye başlık atmıştın Sevda Hanım.