Merhaba sevgili Pusula okurları,
Bu hafta diyeti hafife almıyoruz ama kendimizi fazla da ciddiye almıyoruz!
Çünkü bazen o avokadoyu büyük umutlarla ezsen de, yulaf lapasını tam kararında pişirsen de en iyi motivasyon bazen kocaman bir kahkaha olabiliyor.
Diyet, sadece liste değil; duygu, sabır ve bolca "ama bu sayılmaz" cümlesidir.
İşte hepimizin bir yerlerden tanıdığı o anlar:
Diyetin 1. Günü:
Sabah: “Yepyeni bir ben için ilk adım!”
Avokadoyu ez, yumurtayı haşla, Instagram story’si de eksik olmasın.
Saat 16:30: “Bir parça bitter çikolata yedim ama o ruh sağlığı içindi. Kendi iyiliğim için yaptım.”
Diyetin 3. Günü:
Öğle arasında brokolili salata yenir, yanında ayran.
Ama akşam arkadaş buluşması çıkar:
“Ben sadece köz patlıcan söyledim ama yanındaki lavaş kendi kendine tabaktan ağzıma geldi, ben karışmadım.”
Diyetin 5. Günü:
Sabah spor sonrası büyük beklentiyle tartıya çıkılır.
Yarım kilo bile gitmemiştir.
Ve işte tam burada bir mola veriyoruz...
Çünkü bu da çok normal!
Bedenimizin alışması zaman alır. Su tutarız, hormonal dalgalanmalar yaşarız, hatta bazen sadece kabız olmuşuzdur.
Ama rakamların değişmemesi, emeklerin boşa gittiği anlamına gelmez.
Daha iyi uyumak, daha enerjik hissetmek, aynaya bir tık daha güvenle bakmak da değişimdir.
Diyetin 8. Günü:
Haftanın sonunda bir ödül günü planlanmıştır.
Plan: “Sadece 1 dilim pizza.”
Gerçek: “2 dilim yedim ama kenarını bırakıp vicdanımı kurtardım.”
Diyetin 10. Günü:
Soothie yapılır. Ispanak, chia tohumu, badem sütü…
Görünüş: Beton karışımı.
Tat: “Eh işte…”
Ama içilir. Çünkü adanmışlık budur.
Diyetin 13. Günü:
Market alışverişi sırasında etikette “şekersiz” yazan her şey sepete atılır.
Eve gelince fark edilir ki: “Bu glutensiz kek, kaloriden zenginmiş. Ama olsun, vicdanım gluten yemediği için rahat.”
Diyetin Gerçek Yüzü:
Hiç kimse her gün mükemmel beslenmez.
Hiç kimse her öğün doygunluk sinyaliyle ayağa kalkmaz.
Ve inanın, diyet sadece rakam değil; sabır, mizah ve bazen "eyvah yine bozdum" cümlesini anlayışla karşılamaktır.
Kendinize gülün, sürece güvenin. Çünkü bazı şeyler aceleye gelmez, ama geldiğinde kalıcı olur.
Sonuç olarak,
Sevgili okurlarım, kendinize karşı nazik olun. İlerlemenizi sadece kiloyla değil; moraliniz, motivasyonunuz ve mutfağınıza kattığınız yaratıcılıkla ölçün. Gülerek geçirdiğiniz bir diyet süreci, en iyi sonucu getirir.
Haftaya görüşmek üzere! Kahkahanız bol, tarifleriniz renkli olsun.
Çok yararlı, pratik bilgiler ve çok açık, güzel bir anlatım. Kutlarım Sayın Yazar.