Mustafa Kemal, Sultan Vahidüddin daha şehzâde iken onunla Almanya gezisine katılır…
Kimi tarihçilerin anlatımına göre bu görüşmelerin birinde padişah, Mustafa Kemal’e dönerek; ‘Paşa, vatanı kurtarabilirsin…’ der…
Vahidüdddin’in sonraki icraatlarına bakıldığında bu sözler ne kadar doğrudur bilemem ama bildiğim şu ki Erzurum, Demokrasinin ve Milli Egemenliğin adeta kalesi durumundadır…
*
Limni Adası'nın Mondros Limanı'nda demirli Agamemnon zırhlısında 30 Ekim 1918 akşamı Mondros Mütarekesi imzalanır. Düşman gemileri İstanbul'a demirler ve 15 Mayıs 1919'da İzmir İşgal edilir.
*
Kurtuluşun Türk Milletine güvenmek ve ona dayanmak olduğunu bilen Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919'da geniş yetkilerle donanmış halde 3. Ordu müfettişi olarak Samsun'a çıkar.
Samsun, İngiliz işgalindedir ve son derece güvensizdir, o da Havza’ya geçer oradan da daha güvenli bulduğu Amasya’ya gider...
*
Samsun’dan Amasya Müftüsü Hacı Tevfik Efendi'ye bir telgraf göndererek, kente gelmek istediğini bildirir…
Hacı Tevfik Efendi'den, ‘Amasya halkı vatan, din ve devlet yolunda mücadele edenleri bağrına basmakla müftehir olacaktır’ cevabını alan Mustafa Kemal, şehrin girişinde Hacı Tevfik Efendi ve vatandaşlar tarafından ‘Beldemize hoş geldiniz’ nidalarıyla ve coşkuyla karşılanır.
*
Amasya Genelgesi, adeta İhtilâl Bildirisi hüviyeti taşır.
‘Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.’
Bildirinin işte bu cümlesi, bütün kararların özeti ve bağımsızlığa giden yolun ilk adımıdır.
*
Sonra…
Sonra Erzurum yolculuğu başlar…
Altta sürekli lâstiği patlayan bir otomobil ve kıvrıla kıvrıla, döne döne uzayıp giden, Anadolu bozkırındaki tozlu yollar…
Günlerce süren meşakkatli yolun ucuna geliniyor…
2 Temmuz’da Erzurum ve Ilıca gözüküyor…
Cevat Dursunoğlu diyor ki,
Ilıca’nın Titkir Köyünde halk yollara dökülmüş, Paşa’yı görmek için…
Paşa’nın göç kafilesinin başında birisi dikkatini çekiyor.
Bu kişi Erzurumlu Mezararkalı Mevlüt Ağadır…
Aralarında şu diyalog geçer…
‘Ağam nereden gelip, nereye gidersin?’
‘Toroslardan gelirim…’
‘Orada rahatın iyi değil miydi?’
‘Rahattık çok şükür, ama duydum ki İstanbul’da bir-iki ırzı kırık, Demişler ki Erzurum Ermeni’ye lâyık… Dedim gidip bakım ki Kimin malını kime veriyor behey bu ırzı kırıklar…’
Paşa, çok mütehassis oldu…
*
Ve Mevlüt Ağa azmiyle Erzurum’a girildi…
YARIN: 23 NİSAN'A ADIM ADIM...(2)