Kış zorlu yüzünü nihayet gösterdi.
Bu sene geçen yıla oranla biraz erken geldi.
Ancak soğuğu ve mücadelesi aynı...
Yine birkaç palto-kazak-kaban tedarik ediyor ve kışa hazırlanıyoruz; belediyelerimiz de öyle...
Burada en büyük zorluğu Doğulu Belediyeler göğüslüyor.
Kar ve Kış adeta bir kâbus gibi Doğulu Belediyelerin üzerine çöküyor ve çoğu zaman Mart-Nisan aylarına kadar gitmek bilmiyor.
Yani sizin anlayacağınız yılın en az altı ayını kar ve buzla yanı sıra soğukla mücadele ederek geçiriyoruz.
Herhalde bizim de kaderimiz bu olsa gerek..
***
Doğulu Belediyeler, her yıl bütçelerinden önemli bir payı kar ve buzla mücadeleye ayırmak zorundalar.
Gerçi bu mücadele bir zorunluluk ve sosyal bir hizmet ama sosyal hizmetin başka şekilleri de var.
Bu mücadele şekli kalıcı değil, adeta havaya savrulmuş paralar gibi...
Bu yıl (Başkan açıkladı), Erzurum Büyükşehir Belediyesinin kar ve buzla mücadele için ayırdığı bütçe 350 milyon TL...
Evet, yanlış duymadınız; rakam bu...
Peki, Batılı Belediyeler, ne yapıyor.
Böylesi bir bütçeye ihtiyaç duymadıklarına göre, bu parayı nasıl harcıyor.
Biz söyleyelim,
Sosyal hizmet örneği olarak şehrin güzelliğine ve istihdamına harcıyorlar...
Dolayısıyla gelişmişlik sıralamasında daha öndeler...
Biz ise az önce de söylediğim gibi adeta buza yazı yazıyoruz...
***
Durum böyle...
O halde çözüm ne ?..
Çözüm,
Yılın 6 ayını kar ve buz altında geçiren Belediyelere ek maddi olanakların sağlanması gerek.
Bu ek bütçeyi karşılama şeklinde olabileceği gibi çeşitli sosyal hizmetleri karşılama şeklinde de olabilir...
*
Bir başka konu da ısınma...
Yılın yarıdan çoğunu soğuk altında ve doğal gazı yakarak geçiren ailelere ısınma yardımı yapmak lâzım.
Sahi devletimiz bu ailelerden, ısınma ücreti ya da vergi almazsa batar mı?..
Ya sizce...