Ne hikmettir bilinmez ama bu kente hizmet etmiş bir çok şahsiyeti çoğu zaman hatırlamaz, yad etmeyiz. Bu bir noksanlık mı, yoksa vurdumduymazlık mı, ya da daha başka şey mi varın siz karar verin…
Örneğin Kurtuluş Savaşımızın en önemli simalarından Nafiz Kotan’ın ismini yeni yapılan havaalanına verelim dedik, kimse oralı bile olmadı. Neyse ki dönemin Milli Eğitim Müdürü bir okula ismini verdi de bu önemli şahsiyeti yaşatma olanağı bulduk. (Nafiz Bey Anadolu Ticaret Lisesi)
Benzer daha başka isimleri saymak da mümkün…
***
Erzurum’un tarihinde, sosyal ve kültürel yaşamında önemli iz bırakmış kişilikleri yad etmeliyiz. Erzurum Kongresini hazırlayan ve yapan Erzurumlular’ın hangisinin ismini bir yerlere verdik. Dahası ismini verdiğimiz kişilerin isimlerini de çeşitli bahanelerle kaldırdık.
O gün Kongreyi yapanlar bu şehrin aydınlarıydı. Şehrin ve milletin geleceği için hayatlarını ortaya koydular.
Şimdi bakıyoruz da bu şehir adeta hafızasını kaybetmiş durumda…
Aslında bütün bu örnekleri isimlendirerek çoğaltabiliriz ama bir tartışma başlatmak istemiyorum. Yaşayanların da ölenlerin de isimlerini yadedip ebedileştirebiliriz.
Önemli olan da budur…
***
İzninizle eski Belediye Başkanlarımızdan Gençağazâde Zakir Bey ismini gündeme getirmek istiyorum…
Prof.Dr. rahmetle andığımız ve Erzurum’a hizmeti dokunmuş, Enver Konukçu ‘Mustafa Kemal Döneminde Erzurum’ isimli kitabında Zakir Bey’i anlatırken diyor ki; “Zakir Bey, Binbaşı Hacı Osman Efendi’nin oğludur. Aile, Erzurum’un köklü ailesidir… Zakir Bey, eşraftan ve genç ağalardandır.”
Erzurum’un kurtarılışı ile birlikte kendisine Belediye Başkanlığı görevi verilmiş ve bu görevini başarıyla sürdürmüştür.
Ermeni Zulmüne uğramış ahalinin acılarının dindirilmesinde Zakir Bey’in (Gürbüz) rolü büyüktür.
O günkü kıt olanaklara karşın faaliyete geçirdiği Aş Ocağı ile fakir halkın açlık sorunun önemli oranda halletmeye çalışmış, çeşitli cephelerde şehit düşmüş Erzurumlular’ın yetimlerine ordu ile birlikte sahip çıkmış ve yaralarını sarmış...
Zakir Bey, Erzurum’da kurulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin yapılanmasında önemli rol üstlenir; İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali üzerine Erzurum’da gerçekleştirilen mitinglerin düzenlenmesinde ön plana çıkar.
Erzurum Kongresinin hazırlanmasında, şehre gelen misafirlerin karşılanması, konuk edilmeleri ve ağırlanmaları ile bizzat ilgilenir.
Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının karşılanması, misafir edilmeleri ve uğurlanmalarında yine en önde Zakir Bey vardır.
***
Eylül 1919 tarihinde Erzurum’a gelen General Harbord başkanlığındaki Amerikalı heyete de en anlamlı ve kat’i cevabı Zakir Bey verir.
Heyet, Doğu Anadolu ve özellikle de Erzurum’da Ermeni nüfusu ve iddiaları ile ilgili araştırmalar ve tespitler yapmaktadır. Kazım Karabekir, Zakir Bey ve şehrin ileri gelenleri heyete Erzurum’u gezdirir. Gittikleri yerlerde gerekli izahatlar verilir ancak heyet bir türlü tatmin olmaz veya daha önceki araştırmalarına bağlı kalarak kendilerine göre fikirleri karşılıklı konuşmalara zikrederler.
Heyet Kaleyi de görmek ister ve oraya çıkılır. Kaleden Erzurum iyi görünmektedir. Burada Cevat Dursunoğlu ya da Süleyman Necati Bey Erzurum’un kuruluşu ve tarihi hakkında bilgi verirler. Zakir Bey ve heyet bu sırada kalenin yanında bulunan Hanımın Hamamının yanındaki bir evde bulunmaktadırlar.
Buradan Erzincan Kapı Mezarlığı ,Paşalar Caddesinden TRT’ye uzanan mezarlık, Kiremitlik tepe Mezarlığı, Tepe mezarlığı ve , Kavakkapı mezarlığı ile yandaki ufak mezarlık görünmektedir.
Zakir Bey, bu mezarlıkları göstererek der ki; “Bakın bu görünen mezarlıkların tamamı Müslüman mezarlığıdır. Karşıda görünen (Kavakkapı mezarlığını göstererek) mezarlığın yanındaki ufak mezarlık da Ermeni Maşatlığıdır. Ölülerini biz ya da kendileri yemediğine göre varın nüfusu siz hesaplayın” der.
Bunun üzerine Gerneral Harbord; “Bundan daha somut ve güzel bir anlatım olamazdı.” der ve konu kapanır.
***
Evet Belediye Başkanı Zakir Bey, Erzurum’un en kötü zamanlarında bu kente sahip çıkmış…
Ancak gelin görün ki şehrin her hangi bir köşesinde ismi yok…
İnanınız ki Kongre coşkusunu sağlayan en önemli insanlardan birisi 12 Mart 1918 tarihinde yani Kâzım Karabekir Paşa’nın Erzurum’a girişi ile birlikte Belediye Başkanı olarak görevlendirdiği ve daha sonra da bu göreve atanan Zakir Bey’dir…
Keşke her belediye başkanı için kendisinden 104 yıl sonra minnetle, övgü ile bahsedilebilse…
Onlar bu kentte hayatları pahasına görev yaptılar. Kentin ve milletin namus ve haysiyetini şer güçlere çiğnetmediler. Kanaatimizce bu günün Belediye Başkanlarının da o insanlara minnet görevi olmalı…
Böyle olduğuna inanıyoruz da...
PUSULA 2.8.2023