Kahramanmaraş’ın Pazarcık merkezli meydana gelen ve onlarca ilimizi doğrudan etkileyen deprem afetinin yıldönümü...
Binlerce canımızı kaybettiğimiz bu acıyı unutmadık, unutturmayacağız!...
Depremin üzerinden bir koca yıl geçmesine karşın halâ yaralar kısmen sarılmadı...
İnsanlar halâ Çadırlarda ve Konteynırda yaşamlarını sürdürüyor.
Siyasiler akıllanıncaya kadar sorulması gerekli bütün soruları soracağız...
Depremde yitirdiğimiz bütün canları bir kez daha rahmetle anıyorum.
***
Her âfet yaşayışımızda yanlışları bir daha tekrar etmeyeceğimizi söylüyor ve dünü çabuk unutuyoruz...
Kısa adı, ya da bilinen adı DEPREM Vergisi ve Depreme hazırlık mahiyetinde olan bir vergiyi yıllardır topluyoruz ama bir tek Deprem için harcamıyoruz...
Bizim gibi deprem ülkesi ‘Japonya’ da bulunmayan bir kurumu; yapılan inşaatları denetleme birimi oluşturup, amacının dışına çıkarmışız.
Ya, Belediyelere ödediğimiz Emlâk Vergisi ve sigorta şirketlerine ödediğimiz Deprem Sigortasına amacının dışında nerelere harcanıyor...
Maraş’tan iki örnek bina; birisi İnşaat Mühendisleri, ikincisi Mimarlar Odasına ait.
Yaşanan depreme karşın, her ikisinin de camı dahi çizilmemiş...
Deprem yönergesine riayet edilerek yapılmış.
*
Kentsel Dönüşüme devam mı, yoksa onu da rafa mı kaldırdık ?...
Bina Denetimleri yapılıyor mu, yoksa uzmanlar binaları görmeden mi denetim raporlarını imzalıyorlar?...
Deprem Yönergesini harfiyen uygulayacak mıyız?...
Deprem Toplanma Alanlarını ranta kurban edecek miyiz?...
Her önüne gelen kişiye inşaat yaptıracak mıyız?..
Örneğin Avrupa’da inşaat yapanlar binlerle ifade edilirken, bizde yüz binlerle ifade ediliyor...
Kaçak İnşaata izin verecek miyiz ?...
Hatay’ın Erzin ilçesinde yıkılan bir tek bina olmadı ve can kaybı da yok...
Çünkü Belediye, kaçak inşaatlara ve usulsüz imarlara geçit vermiyor...
Dahası, Kahraman Maraş’ta deprem yaşanmasaydı ‘İmar Affı’na müsaade edecek miydik?...
Sayıları binlerle ifade edilen sözde lüks!.. Ama bir o kadar da sağlıksız ve tehlikeli konutlara daha ne kadar sabredeceğiz ?...
Ya o konutları yaptıran kişilere?...
*
Sahi, şehirlerin Bina Envanterini çıkardık mı, ya da düşünüyor muyuz?..
Bu ve benzeri soruları daha uzatabiliriz.
Özellikle kentleri yöneten yöneticilerimizin bu sorular karşısında biraz düşünmesini ve cevaplamasını istiyoruz...
Sayın Editör, bu yazıya bir yorum yazdım. Neden yayınlanmadı?. Selamlar.
Sayın Yazar, iktidar, depremde gidip kaderin planı, kaderde bu varmış diyerek hâşâ summe hâşâ, Allah'ı suçladı. Bu alın yazısı değil, alın yazısı yok. Bu tamamen kendi hataları. Neden, Rum 41, Şûra 30, İsra 13. ayetlere bakmazlar?.Bilim adamları yıllarca, bu fay hattının üzerine bina kurmayın diye bas bas bağırdılar neden bunlara bakıp yaptıkları hataları halının altına süpürdüler, 22 kere imar affı çıkardılar?. İlahi emirlere, bilime, teknolojiye, adalete kulak tıka, sonra da kader de, he. Japonya'da bir tane imar affı yok. Yandaşa, candasa, partiliye, kendi adamına iş ver , onları denetleme,onlarda tüm malzemelerden calsinlar, çürük bina yapsınlar, netice budur.Hani o müteahhitlerden tutuklanan var mı yok?. Daha bir ay önce aranan muteahhit, Ankarada,depremzede iki kız tarafından,caddede elini kolunu sallayıp dolaşırken yakalanıp polise teslim edildi. Bu mu adalet, ülke yönetimi?. Deprem sonrası da hiç iyi yonetilmedi.felaket, iktidarın hata ve yanlış eylemleridir. Kader değil. Selam
Sayın Yazar, Mi'raç Kandiliniz mübarek olsun. Selamlar saygılar.