Bir şehir var yaylada, teyy yücelerde... Sırtını, başı dumanlı, göğsü karlı
Palandöken dağlarına dayamış; gönlünü hürriyet sevdasına kaptırmış bir şehir...
Erzurum...
Yiğitler otağı, Dadaşlar diyarı, şanlı Erzurum...
Özgürlükler diyarı Erzurum...
Umutların yok olduğu, Anadolu ufuklarının karardığı bir dönemde,
Milli Mücadele’nin temelinin atıldığı, Kurtuluş ateşinin yakıldığı,
Gazi Şehir, Erzurum...
***
Milletlerin tarihinde öyle kentler vardır ki, varlıklarıyla o milletin geleceğine yön verir, bu niteliğiyle de tarihte çok önemli ve ayrıcalıklı bir yere sahip olur...
Türkiye coğrafyasına iki bin metreden bakan Erzurum, sözünü ettiğimiz bu şehirlerden birisi ve en önemlisidir.
Anadolu’nun “Kanatlı Kapısı” konumundaki Erzurum, asırlar boyunca Türk Milleti’nin geleceğinde çok önemli bir misyon üstlendi ve bu misyonunu günümüze kadar devam ettirdi. Erzurum ve Erzurumlu, kendisine tarihin yüklediği bu görevden hiç bir zaman kaçmadı ve görevini layıkıyla yerine getirdi.
İşte bu gün bu şehrin insanı, görevini yerine getirmenin haklı sevincini ve onurunu yaşamaktadır.
Bu onur, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı şehirli olmanın gururudur...
*
1900’lü yıllar, Türk Milleti için acılarla dolu bir başlangıçtır.
Osmanlı Devleti girdiği bir çok savaştan yenik ayrılmış ve yüzyıllarca elinde tuttuğu topraklar birer birer işgal edilmiştir...
Osmanlı’yı parçalamayı ve Türkler’i geldikleri Orta Asya bozkırına sürmeyi hedeflemiş emperyalistler bu emellerine ulaşmak üzeredirler.
Anadolu’nun tamamına yakını işgal edilmiş, saray esir, Anadolu umutsuzdur. İşte bu şartlarda İstanbul’da Teşvikiye’de Halaskar Gazi caddesindeki Erzurumlu Vali Tahsin Uzer’in evinde bir avuç özgürlüğe inanmış insan geceler boyu toplantılar yapıyor ve Türk Milleti’nin kurtuluşu için planlar hazırlıyor.
Anadolu’ya gidilmeli, milleti toparlamalı ve Kurtuluş Savaşını başlatmalı... Düşünce güzel ama mücadele zordur...
Bu mücadeleye önce Mustafa Kemal’in yakınları inanmalı, sonra da millet gereken desteği vermelidir. Anadolu’da bu amaçlara uygun ortam hazırlanmalıdır.
İşte bu düşüncelerle Tekirdağ’a tayini çıkan Kazım Karabekir, naklini bir şekilde iptal ettirerek Erzurum’a 15. Kolordu Komutanlığına atanır.
Sonraki yıllarda Kâzım Karabekir, Milli Mücadele’ye her türlü desteği verir ve Anadolu’da Kurtuluş Savaşına katılan ilk Kolordu unvanını alır...
***
Erzurum insanı da Mustafa Kemal gibi düşünmekte ve gereken hazırlıkları da yapmaktadır.
1916 Şubatında Ruslar tarafından kapatılan Albayrak Gazetesi, Kazım Karabekir’in de desteğiyle 1919 Martında yeniden çıkarılır.
Gazetenin kurucuları ve yazarları, Süleyman Necati , Müştak Sıtkı, Ebulhindili Cafer Efendi ve Cevat Dursunoğlu gibi yiğit insanlar Milli Mücadelenin alt yapısını bu gazete ile oluşturmağa başlarlar.
Daha sonra bu gruba Hüseyin Avni Ulaş Bey ve Deli Halit (Halit Paşa) de katılır.
17 Haziran tarihinde yapılan Erzurum Vilayet Kongresi adeta daha sonra yapılacak olan Erzurum Kongresi’nin temeli niteliğindedir.
Bu kongre, Ermeniler’in Büyük Ermenistan hayallerine karşı bir set, aynı zamanda da bölgedeki Türk varlığının vatana sahip çıkmasıdır.
Öte yandan kongrede Anadolu’ya ayak basmış olan Mustafa Kemal’e de resmen davet yapılması karar altına alınır ve bu daveti Kazım Karabekir Paşa yapar...
Devam edecek