Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdanla donatılmışlardır..................
Herkesin yaşama hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliğine hakkı vardır.
Hiç kimseye işkence ya da zalimce, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele ya da ceza uygulanamaz.
Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, bu Bildirgede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere sahiptir.
***
Bu cümleler ‘İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nden alınma...
Geçtiğimiz Pazar günü tüm dünyada ‘Dünya İnsan Hakları Günü’ olarak kutlandı...
‘Dünya İnsan Hakları Günü’ Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 10 Aralık 1948 günkü Paris toplantısında Dünya milletlerinin büyük ekseriyetinin oyları ile kabul edildi.
Türkiye bir yıl sonra, 1949 yılında imza koydu...
Bu gün geldiğimiz nokta itibariyle 75 yıldır hem uluslararası alanda hem de ülkelerin benimsediği kanunlarla temel hak ve özgürlüklerimizin korunması, haklarımıza erişim konusunda pek çok ilerleme oldu.
Fakat hala milyonlarca insan savaş ve çatışmalarda yaşamını yitiriyor, sömürü, taciz, istismar ve şiddete uğruyor.
Bugün Dünyada 70 milyondan fazla insan zorla yerinden edildi, bunun 31 milyonu çocuk. 25 milyondan fazla insan ülkesini terk edip başka bir ülkenin korumasına sığınmak zorunda kaldı.
262 milyon çocuğun okula erişimi yok, en temel haklarından biri olan eğitim hakkına erişemiyorlar.
650 milyon kadın ve kız çocuğu 18 yaş altı evliliğe zorlanmış. Her yıl 12 milyon kız çocuğu 18 yaşından önce evlendiriliyor.
Dünyada 152 milyon çocuk işçi var ve bunların yaklaşık yüzde yetmişi ağır ve tehlikeli işlerde çalışıyor.
Bugün, insanların yaratılıştan gelen haklarını uluslararası ölçekte koruma altına alma ihtiyacından hareketle kabul edilen ‘Dünya İnsan Hakları Günü'nün 75. yılında, Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında büyük bir vahşetin yaşandığı,
İsrail saldırıları sonucu çoğunluğu çocuk ve kadın 17 bini aşkın Filistinli masum sivilin katledildiği bugünlerde maalesef dünya pek de iyi bir imtihan verememektedir.
Birleşmiş Milletler bu konuda İsrail’e söz geçiremezken, etkili bir pozisyon takınmaktan çok uzaktadır.
Üç Maymunu oynamakta başarılılar.
Avrupa devletlerinin bir çoğu (çok çeşitli yaptırım gücü olmasına karşın) güçlerini kullanmama eğiliminden yana tavır içindedirler...
Dünyada çizgisinden hiç sapmayan, İsrail vahşetinin destekçisi bir ABD var...
ABD Başkanı, kendi yetkisini kullanarak (olası gecikmeden etkilenmemek için) 16 bin tanksavar mermisinin satışına, daha dün bizzat onay verdi.
İsrail, Gazze’ye bu güne kadar 100 bin tonun üzerinde bomba atarak, tam bir harabeye çevirdi ve 17 binden çok insanın -bunların çoğu çocuk- katline sebep oldu.
Belli ki onlar insan değil ve yaşam hakları yok !?...
Sizce de öyle mi...
13 Aralık 2023/Pusula