Türkiye’nin güvenlik mimarisinde 2016 sonrası büyük değişiklik ve değişim yaşandı. Türk Milli Devleti, içerisinde küresel efendilerce üretilmiş büyük bir UR parçasını temizledi. FETÖ, genel kabulün aksine ciddi bir ajan şebekesiydi ve tasfiyesi zordu. Süreç devam ederken, FETÖ ve benzer yapılar üzerinde ciddi baskılar oluşturuldu ve tasfiye devam etti.
Türkiye’nin yeni güvenlik mimarisi, “Terörsüz Türkiye” ve “Türk – Türkiye Yüzyılı” önünde ne kadar UR, arizi yapı varsa temizlenecektir. Küresel çetenin içimizdeki etki ajanları, siyaset içindeki yuvaları dağıtılacaktır.
Yeni mimarinin mimarları da hiç kuşkusuz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’dir. İşçilik kısmının ağırlıklı olarak Hakan Fidan, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Milli Savunma Bakanlığı tarafından yürütüldüğünü ekleyelim.
PKK’nın fesih kararı!
Diyarbakırlı bir vatandaş: Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Devlet Bahçeli'ye çok teşekkür ediyoruz, Diyarbakır'a davet ediyoruz. Mutluyuz, sevinçliyiz. İnşallah bir daha bu ülkede kan ve gözyaşı olmayacak”
Gelinen noktanın özeti budur. Anlamayanlar da zamanla anlayacaktır.
PKK’nın tasfiyesi nasıl değerlendiriliyor!
Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı’ya göre silahlı mücadelenin terk edilerek yasal zemine geçilme vurgunu önemsiyor. Açıklamada sonraki sürecin terör örgütü lideri “Abdullah Öcalan tarafından yürütülmesi gerektiği vurgusu var. Bu açıdan Öcalan’ı Türk siyasi sisteminde önemli bir figür haline getirme gayreti söz konusu. Suriye’deki yapıyla ilgili olarak net bir açıklama yok. KDP kuşatması veya tehlikesi öne sürülerek Sincar’da, Kandil’de ve Süleymaniye kırsalında savunma amaçlı olarak silahlı yapının kalacağı iması var.” diyor ve bunları sorunlu görüyor.
Doç. Dr. Darıcılı, “Şimdi bu değerlendirmeler kapsamında süreçle ilgili olarak çok iyimser bir kanaate sahip değilim çok kötümser bir kanaate de sahip değilim. Çünkü daha başlangıç ama bu süreç uzarsa ekşir ve küflenir.”
Siyaset Bilimci Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin, önemli bir noktayı işaret ederek “PKK’nın kendisini feshettiğini açıkladığı metindeki ifadeler “aslında biz neden teslim oluyoruz”u kendi mensuplarına açıklamak üzere yazılmış, yenilmişliği ve teslimiyeti kendi kamuoylarına izah etmeye çalışan anlamsız propaganda sözlerdir. Türkiye’nin PKK’ya tek bir taviz vermeden, pazarlık yapmadan kendisini feshettirmesini açıklatması önemli.” Diyor.
E. Tümamiral Cem Gürdeniz ise, “PKK’nın kendini feshettiği kongre açıklaması Cumhuriyetin kurucu anlaşması Lozan’ı ve 1924 Anayasasını düşman belliyor.” biçiminde okuyor. Gürdeniz, “Türkiye’de KCK ile Suriye ve Irak’taki PKK türevlerinin (PYD/YPG) silah ve insan gücünün tasfiyesine yönelik hiç bir husus yoktur. Bugün bölgede yaşananlar ortada iken Türkiye’de PKK’nın silah bırakma kararının Irak ve Suriye’de yaşananlara yönelik hiç bir jeopolitik sonucu yoktur.” kanaatini paylaşıyor.
Federalizm, özerklik yok!
PKK’nın fesih kararını duyurmasının ardından örtülü çevreler harekete geçti. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi bu bağlamda yapılanların dezenformasyon olduğunu teyit ediyor, “Silah bırakma ve örgütün fesih kararının alındığı PKK kongre bildirgesine ilişkin, “Bu karar sonrası Anayasa değişikliğiyle özerk ve federal bir yönetimin sağlanacağı” iddiası dezenformasyondur. Terörsüz Türkiye hedefiyle terör örgütünün silah bırakma ve fesih kararına yönelik devlet yönetiminin herhangi bir pazarlık üzerine süreç yönetmesi söz konusu değildir. Türkiye’nin gündeminde olan Anayasa değişikliğine yönelik hazırlık çalışmaları; sivil, demokratik, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasa ihtiyacını karşılamak üzerine yapılmaktadır.” açıklaması yapıldı.