Yerel seçimler öncesi Erzurum’da şehri yönetmek için sahaya çıkan adayların projeleri, üç aşağı beş yukarı birbirinin aynı. Bu son derece normal, sorun belli olunca çözüm de aynı paralelde denebilir.
Ancak istihdam ve sosyal belediyecilik üzerinden yürüyen projeler arasında hiç rutin hizmetler yok.
Erzurum’un belediyecilik açısından sorunu ne diye sorsanız, önce trafik sonra asfalt derim.
Koca şehirde uluslararası karayolları hariç kentte adam akıllı asfalt yok!
Her yer tümsek, her yer yama…
Hadi yamaya da razıyız, oda yamanın yaması formunda…
Bahar aylarında belediyeler çarşaf çarşaf bülten yayınlıyorlar, ‘ Şu kadar asfalt attık, asfaltsız köy yolu mahalle bırakmadık’ diye…
Hani nerede?
Neden otomobillerimizle başka kentlerdeki gibi hiç hendek atlamadan, sarsılmadan yol alamıyoruz?
Maddi hasarlı trafik kazalarının çoğu kasisten kaçarken yaşanıyor…
Kentin fazla kar aldığı ve kışın asfalt bozuluyor tezini sunmasınlar artık.
Uzaya gidiyoruz, dayanıklı asfalt mı yapamıyoruz!
Bırakın devasa projeler yapmayı önce şu kenti bir asfalt ile tanıştırın...
Otomobiller milli servet. Her yıl bakım masrafı da öyle. Daha bir yıllık otomobillerin her yerinden ses geliyor…
***
Trafik açısından Aliravi Caddesi, Gürcükapı ve SGK Kavşağı son derece sıkıntılı. Buralarda iş çıkışı saatlerinde yaşanan trafik yoğunluğu bir türlü giderilemedi.
Park sorunu desen, günden güne kangren haline geliyor. Bu sorunlar için adayların kısmi bir otopark vaadi var.
Yukarıda da söylediğim gibi, adayların öyle büyük projeler üretmesine gerek yok, rutin belediyecilik hizmetlerini aksatmasınlar kafi…
Yerel seçimler öncesi Erzurum’da şehri yönetmek için sahaya çıkan adayların projeleri, üç aşağı beş yukarı birbirinin aynı. Bu son derece normal, sorun belli olunca çözüm de aynı paralelde denebilir.
Ancak istihdam ve sosyal belediyecilik üzerinden yürüyen projeler arasında hiç rutin hizmetler yok.
Erzurum’un belediyecilik açısından sorunu ne diye sorsanız, önce trafik sonra asfalt derim.
Koca şehirde uluslararası karayolları hariç kentte adam akıllı asfalt yok!
Her yer tümsek, her yer yama…
Hadi yamaya da razıyız, oda yamanın yaması formunda…
Bahar aylarında belediyeler çarşaf çarşaf bülten yayınlıyorlar, ‘ Şu kadar asfalt attık, asfaltsız köy yolu mahalle bırakmadık’ diye…
Hani nerede?
Neden otomobillerimizle başka kentlerdeki gibi hiç hendek atlamadan, sarsılmadan yol alamıyoruz?
Maddi hasarlı trafik kazalarının çoğu kasisten kaçarken yaşanıyor…
Kentin fazla kar aldığı ve kışın asfalt bozuluyor tezini sunmasınlar artık.
Uzaya gidiyoruz, dayanıklı asfalt mı yapamıyoruz!
Bırakın devasa projeler yapmayı önce şu kenti bir asfalt ile tanıştırın...
Otomobiller milli servet. Her yıl bakım masrafı da öyle. Daha bir yıllık otomobillerin her yerinden ses geliyor…
***
Trafik açısından Aliravi Caddesi, Gürcükapı ve SGK Kavşağı son derece sıkıntılı. Buralarda iş çıkışı saatlerinde yaşanan trafik yoğunluğu bir türlü giderilemedi.
Park sorunu desen, günden güne kangren haline geliyor. Bu sorunlar için adayların kısmi bir otopark vaadi var.
Yukarıda da söylediğim gibi, adayların öyle büyük projeler üretmesine gerek yok, rutin belediyecilik hizmetlerini aksatmasınlar kafi…