Elimde olağanüstü titiz bir çalışmanın ürünü, harika bir kitap var:
Tıpta İnsani Bilimler
Prof.Dr. Cengiz Yakıncı, Prof.Dr. Haydar Sur, Doç.Dr. S. Ayhan Çalışkan üçlüsünün editörlüğüyle Üsküdar Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan 400 sayfalık kitapta, kendi alanlarında uzman birbirinden değerli 48 bilim veya sanat insanının imzası var (İstanbul-2022; seri:60, ISBN: 978-605-9596-63-3).
Türkülerde Hipokrat Yemini’nden Yapay Zeka ve Robotik Teknolojiler’e, Bilmecelerle Tıp’tan Edebi Eserlerde Hastalık Teması’na, Sağlık Politikaları’ndan Sosyal Psikolog Mevlana’ya, Hastane Bahçelerinin Tasarım Niteliklerinden Hastalık Hikayelerine, Tıbbın Mizahı’ndan Bilim Felsefesi’ne, etikten şiddete, gelenekten geleceğe...
Kitaba o kadar geniş bir yelpaze sığdırılmış ki özellikle tematik uyuma ve geçişlere hayranlık duyuyorsunuz.
3 Bölümden oluşan 400 sayfalık kitabın 1.Bölümü ‘Sosyal Bilimler ve Tıp’, 2.Bölümü ‘Sanat ve Tıp’, 3.Bölümü ‘Uygulamalı Bilimler ve Tıp’ başlığı altında oluşturulmuş.
★★
Kitap, editörlerden Prof.Dr. Haydar Sur’un ifadesiyle; ‘Hepsinde olmasa bile bazı tıp fakültelerimizde okutulmaya başlanan Tıpta İnsani Bilimler dersinin ilk Türkçe ders kitabı olma özelliğini taşıyor.’
Yine editörlerden Prof.Dr. Cengiz Yakıncı, kitabın 7. sayfasındaki önsöz bölümünde, bu kitabın birkaç satır yukarıda özetlemeye çalıştığım o çok etkileyici kapsama alanını şu ifadelerle açıklıyor: ‘Tıpta İnsani Bilimler kitabında da tıp ve sağlık alanında eğitim alan öğrencilere bu genel bakışı yakalatmak amacıyla sosyal bilimler ve tıp alanında 25 konu (sosyoloji, psikoloji, tarih, coğrafya, felsefe, etik, edebiyat, dil, antropoloji, mitoloji, hukuk, politika, ekonomi, girişimcilik ve yenilikçilik, iletişim, sosyal medya, eleştiri sanatı vb.), sanat ve tıp alanında 14 konu (dans, fotoğrafçılık, tiyatro, drama, müzik, resim, seramik, heykel vb.) uygulamalı bilimler ve tıp alanında 15 konu (yapay zekâ, robotik teknoloji, fiziksel aktivite, gıda mühendisliği, mimarlık, nanoteknoloji, biyomimetik vb.) olmak üzere toplam 54 konu işlendi...’
Müthiş değil mi?
Hekimliği ve hastayı anlayabilmek için hayatın neredeyse her alanına vâkıf olmak lazım demek ki...
★★
Kitaba -belki de bu çok özel müfredata demeliyim- katkı koyan değerli hocalardan biri de Prof.Dr. Sait Eğrilmez.
Ege üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yıllarını vermiş değerli hekim hocası, ülkemizdeki sayılı göz mikrocerrahisi uzmanlarından, örnek aldığım sevgili dostum, hekim, sanatçı, gerçek bir bağlama virtüözü, benden daha fazla Veysel aşığı, tıp fakültelerinde verilen ve çığır açan ‘Türkülerdeki Hekimlik’ dersinin mucidi ve hocası o...
Yaklaşık 30 yıl önce tanıştığım değerli dostumu, okurları 13 yıl önce tanıdılar. Demin andığım tıp-müzik (özel olarak halk müziğimiz, türkülerimiz) uzamında gelişen derslerde kullandığı ders notlarını önce hekimlere ve hekim adaylarına, sonra da tabii her çevreden okura sunduğu ‘Türkülerdeki Hekimlik’ (T.C. Sağlık Bakanlığı yayınları, 2010-Ankara, 394 sayfa) kitabıyla olmuştu o tanışma...
Tıpta İnsani Bilimler adlı kitapta ise Profesör Eğrilmez bizi tam da Hipokrat’tan kalma o ünlü yeminle bir bilgi ve duygu tüneline sokuyor; sonra ummadığımız bir yerden, hemşehrisi Sivaslı Veysel’in sazından ve kendi yüreğimizin ıssız bir yerinden tekrar ışığa çıkarıyor. Diyor ki:
‘Dayadık stetoskobu bağlamanın göğsüne,
Dinledik türküleri, vurup sazın teline…
Bir de onlara baktık, ne hekimden beklenen?
Başka yerde yazmıyor türkülerle eklenen…’
Kitapla tanışmama vesile olduğu için çok değerli hocama, aynı zamanda sevgili sanatçı dostuma bu özel parantezi açtım. Doğrusu kapatmakta da zorlanıyorum; ama onun 2023 yazında Ankara’da karşılaştığımızda bana söylediği ‘Azımsanmayacak sayıda ilaç -mesela cinsel gücü artıranlar- başlangıçtaki hedefi bazı başka ilaçları üretmek olan farmakoloji veya genel tıp çalışmalarında biraz da tesadüfen üretilmiş ilaçlardır. Başka bir deyişle bazı ilaçlar, keşfedilen yan etkilerin daha sonra esas amaca dönüşmesi biçiminde geliştirildi’ tespitini sizlerle de paylaşarak konumuza dönmüş olayım.
★★
Burası çok mânidâr:
Tıpta İnsani Bilimler’in henüz 3.sayfasında karşımıza çıkan ‘takdim’ bölümünde ünlü Psikiyatrist Prof.Dr Nevzat Tarhan, “Anadolu irfanında ‘Allah sağlık, afiyet versin’ sözü çok kullanılır. Son yıllarda Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma hedefleri arasına koyduğu 17 etiketten üçüncüsü ‘Good Health and Well-Being’ etiketidir.
‘Afiyet sözcüğü’ tam anlamı ile ‘Well-Being’ kavramını karşılamaktadır. Kişinin kendisini iyi hissetmesi, iyi oluş hâlidir. Hekim olarak hastalara, bilimlerin bütünlüğü paradigmasıyla yaklaşmamız gerekmektedir. Hastalar, önce insan ve birey; sonra hasta ve saygıya layık bir değerdir. Tıp eğitiminde uzmanlaşmanın getirdiği zorluklar genellikle hekimlerimize hastanın biyo-psiko-sosyo-spritüel bir varlık olduğunu unutturmaktadır.“ diyor.
Ne denebilir ki?
İyi olun, iyi ki varsınız, iyi olma haliniz ömür boyu sürsün...
Tabii bunu sadece hastalar için değil şiddete uğrayan, daha iyi koşullara göçmenin planını yapan, onlar incinince ya da bizi bırakıp gidince tümden eksileceğimiz doktorlar ve tüm sağlık çalışanları için de yürekten diliyoruz: Tanrı eksikliklerini vermesin, afiyette olalım hep birlikte.
★★
Bitirirken yeniden başa döneceğim izninizle:
Başlıkta dedim ki ‘Hekimler, hastalar ve potansiyel hastalar için bir kitap...’
Şimdi önce o kısaltılmış başlığa bir iki sözcük daha ekliyorum: Harika, harikulade, ayakta alkışlanmayı hak eden bir kolektif kitap; tam koleksiyonluk bir derleme...
Sonra niye işin içine hastaları ve potansiyel hastaları (şu anda sağlıklı olan ama yarın ne olacağından habersiz kişileri) kattığımı söyleyeyim: Elime alıp ilk beş on sayfasını karıştırdığımda ‘Bu kitabı okuyan hekimler, okumayanlara göre hastalarını çok daha iyi anlayacaklardır ve bu da onların hekim -aslında insan- maharetlerini mutlaka artıracaktır’ diye düşünmüştüm.
Ama on gün içinde kitabı okumayı bitirdiğimde madalyonun diğer yüzünün farkına vardım: ‘Hastalar ve ileride hasta olma olasılığı olanlar, yani herkes, bu kitabı okuduktan sonra kendi hekimini ve diğer hekimleri çok daha iyi anlayacaktır!’
★★
Bitirmeden...
Hekimlerimizin ve tüm sağlık çalışanlarının Tıp Bayramını kutluyor, onlar için en iyisini diliyoruz. Onlar iyi olunca, huzur içinde ve rahat çalışınca bizim de daha hızlı iyileşeceğimizi, sağlığımıza daha çabuk kavuşacağımızı biliyoruz.
*: Yazarımız Savaşkan İlmak’ın PASABİ dergisinde yayınlanmış yazısından alıntılanmıştır.